the psychopath again ❦ taennie

STRIVE..

Araba durduğunu hissettiğim de, evimin önüne geldiğimi anlamıştım. Hızla arabadan inip, eve girdim. Hemen adımlarımı banyoya doğru ilerlettim.

Banyonun içine girip, kapıyı kitledim. Hemen üstümü çıkarıp, iç çamaşırlarımı da çıkardım. Kendimi duşa attım, sanki yıllardır duş almamış gibiydim.

Yere oturup, duvara yaslandım, bacaklarımı kendime çektim. Su başımdan aşağı akıyordu. Herşeyi düşünmeye başladım.

Acaba mükemmel bir hayatım olsaydı, nasıl  olurdu? Mükemmel hayatın nasıl olduğunu bile bilmiyordum. Sadece bunu yaşayanlar bilirdi..

Duştan çıktım. Çekmeceden kıyafetlerimi alıp hızlıca giyindim. Acıktıgımı karnımın guruldadığında anlamıştım. Hemen birşeyler atıştırıp, elimdeki telefonla saate baktım.

saat 8'i, 48 geçiyordu. Saat ne çabuk geçmişti. O kadar mı uzun durmuştum bu  banyoda?

Yarın cumartesi olduğunu hatırladım. Çekim vardı. Sıkılsam da mecburen gidecektim. Canım sıkıldığı için dışarıya çıkmaya karar vermiştim.

Kapıdan çıkıp bilmediğim bir sokağa doğru gitmiştim, burası tenha bir yere benziyordu. Sol tarafa giderken, gözüme birşey çarpmıştı.

Bir adam, 13-14 yaşlarındaki kıza taciz ediyordu. Adam dediğimde 17-18 yaşlarındaki bir erkek.  Hemen yanlarına gidip, çocuğun kolundan çektim. "utanmıyor musun, küçücük kıza taciz etmeyi!" Çocuk, kızı bırakıp, bedenini bana  doğru yöneldi. Bende o sırada kıza 'git' anlamında işaret yaptım, kız korku bir ifadeyle hemen burayı terk etti.

Çocuk yüzüme doğru  eğilip "sen kimsin, benim işime karışıyorsun?" Bende daha  yaklaşıp "jennie kim" dedim, ciddi bir ifademle.

"o küçük kıza yaptığım şeyi senin  üstünde de deneme mi ister misin?" sırıtarak "sen önce kendinde bul o cesareti" Bu çocuk sinirleri mi bozmuştu. 13 yaşlarındaki bir kızdan ne istemişti, bu erkekler ne istiyordu?

"cesaretim olmasa o kıza yapmazdım." dedi sırıtarak. "tabii senin sadece senin cesaretin ses çıkartamayan, gücü yetemeyen kızlara yanaşmak!" dedim, sinirli gözlerle. "18 yaşıma gelmişim, sana mı soracağım kime dokunup dokunmayacağımı?"

Yüzümü daha da ciddiyeleştirerek "bir başka bedeninin sahibinin bedenine zorla  dokunmaya  senin ne hakkın var? git senin gibi sürüklere yap ne yapacağını! Ama asla masum birine yapma."

"Sen iyice şansını zorlaştırıyorsun ama" Gerçekten bunun gibi sürtükler ne istiyor küçücük masum kızlardan, anlamıyordum. "Sen hangi kafayı yaşıyorsun?" dedim.

Bana pis pis sırıtarak, gözleriyle beni süzdüğünü hissettim. "göğüslerinde çok dolgun, tam emmelik" dedi göz kırparak. Dediği şeyle midem bulanmıştı, mal mıydı neydi?

"Dolgunluğunuda sana da başlarım lan, sen kendini ne bok zannediyorsun? amık keli!" Dediğim şeyle beni sertçe duvara itti, iki elimi duvarla birleştirip sertçe tutmuştu. Beni kendine bastırdığında çırpınıyordum, nereden gelmiştim ama küçücük kızı kurtarmıştım. Kim bilir gelmesem evine götürüp tecavüz bile ederdi.

"YA BIRAK BENİ!" Kendi bedenini, benim bedenime sürtmesiyle inlemem bir oldu. "AH! BIRAK, SÜRTÜK" durmuyordu devam ediyordu. Hemen penisine bir tekme geçirdiğimde yere yığıldı "Dur orada!" diye bir ses duymuştum. baktığımda 2 tane adam vardı. çocuk sırıtarak, adamlara beni işaret etti.

Adamlar iki kolumu tutup beni bir arabaya koydular. "YA BIRAKIN BENİ, NE İSTİYORSUNUZ BENDEN!" Sanki hiç bağırmamışım gibi sakince arabayı sürüyordu.

o çocuk, elini bacaklarıma götürmeye başladı. "Bıraksana çocuk!" dememle duraksayıp, "benim adım, taemin. Çocuk değil güzellik" dediğinde eğilip, iyice dibime girmişti.

Onu itip "Bana bak pislik, ben diğer kızlara benzemem ayağını denk al!" Uyarıcı bir ses tonunla demiştim. Korkmadığı belliydi.

Araba durduğunda etrafıma bakmıştım. Hiç bilmediğim bir yerdeydim. "beni nereye getirdin pis köpek" kolumdan tutarak beni sürüklemeye başlamıştı. Ben direniyordum, onun işini zorluyordu.

Beni hemen bir odaya fırlattı. Kapıyı kitleyip, yatakta olan bedenime   yaklaşmaya başlamıştı. "adı köpek bana ne yapacaksın?!" daha çok yaklaşıp "ne istersin?" itmeye çalıştığımda, elleriyle bileklerimi tutmuştu.

elini tişörtüme getirmişti "YA BIRAK BENİ ŞEREFSİZ!" dediğini duymuyordu bile. Çırpınıyordum,  beni hala  bırakmıyordu. Tişörtümü çıkardığında, dudaklarını yalayıp göğüslerime dikti gözlerini. "senin  gibi şerefsiz köpekler ölmeli.  Sizin gibiler için oksijen israfı!"

Ellerini göğüslerime götürüp, sıkmaya başladı. "Seni bir an önce becermek istiyorum" Ellerini eteğime götürüp bir çırpıda çıkarmıştı. Benim tek yaptığım şey ağlamak ve ona yalvarmaktı.

"kedicigini görmek istiyorum." Yüzüne tükürür gibi bakmıştım. "öl geber pislik" dememle birlikte dudaklarıma yapıştı. Ben karşılık vermiyordum, bu onu daha çok sinirlendiriyordu. Dudaklarımdan ayrilarak "karşılık ver!", "hayır, vermeyeceğim!"

Tekrar dudaklarıma yapışıp, alt dudağımı emmeye başlamıştı. Onun yaptığı şey inlememi sağlamıştı.

Dudaklarını dudaklarımı ayırmadan elini sütyenimin kopçasına götürdü. Çıkarmaya çalışırken, hızla ona tekme atıp, masanın üstündeki vazoyu kafasına geçirdim.

O, orada baygın bir şekilde yatarken ben hemen üstümü giyinip odadan çıktım. Kapıdaki korumaların bana "nereye gidiyorsun?" demesiyle, ona karşılık "patronunuz sizi yukarıda bekliyor. Bence hemen gitmelisiniz." dedim.

Onların adımları merdivenlere yönelirken ben ise hızlıca buradan çıkmıştım ama neredeydim bilmiyordum.

Telefonumdan navigasyon'u açarak, nereye doğru gideceğime baktım.

...

Sonunda eve gelmiştim. İlk isim kendimi duşa sokmaktı. Sonra uyuyup şirkete gitmem gerekiyordu, çekimlerim vardı.

Duşumu alıp, yatağıma yattım. Gözlerimi kapatır kapatmaz uykuya daldım..