the psychopath again ❦ taennie

KISS

Teneffüs çalmıştı, öğla arasıydı. Bende taehyung'un dediği gibi bodrum kata indim. Oradaki kapıyı açtığımda biri beni sertçe kolumdan tutup, iceriye doğru çekti. Kapıyı kitleyip, bana gelen adım seslerini duymuştum. Etraf karanlıktı, kimseyi göremiyordum.

"taehyung sen misin?" Bedeni bana daha çok yaklaştığında dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı. Hemen onu itip, ışığın düğmelerini arayana başladım. Bulduğum düğmelere basıp, ışığı açmasını sağladım.

Bedene baktığımda beni öpen taehyung'tu. "taehyung, ne yaptığını sanıyorsun!" dememle "tadını merak ettim, öptüm." dediği şeyle dona kaldım. Bir süre sessizlik oluştuktan sonra "pislik" diyip, oradan ayrıldım.

Hızlı adımlarla sınıfa doğru yöneldim. Sırama oturduğumda zil çalmıştı, ardından taehyung'ta girmişti.

hoca gelmişti, ayağa kalkıp saygıyla karşıladık. Dersi anlatmaya başlamıştı, bu son dersti. Bir an önce eve gitmek istiyordum.

Taehyung beni öptüğünde bana birşeyler olmuştu, hiç beni bırakmamasını isterdim Ona aşık mıydım? ben aşk nedir bilmezdim.

Zil sesini duyduğumda başımı kaldırıp, sınıfın kapsina doğru yöneldim. Okulun bahçesinden de çıkıp evimin yönüne doğru yöneldim.

Çantamdan anahtarı çıkardım. Hemen anahtarı kapının ağızına sokup açtım. İçeri girip tam kapıyı kapatacaktım ki: biri kapıyı tuttu. Baktığımda bu taehyung'tu, beni canımın acımayacağı bir şekilde itip, içeri girdi.

Hemen yayılarak koltuğa oturmuştu. Kendi evi gibi davranıyordu bu da sinirimi bozuyordu.

"taehyung burası senin evin değil, izin almadan giremezsin." Bana cevap vermemişti. "taehyung, çık evimden!" elimle kapıyı işaret ediyordum, o ise başını yan çevirip hiçbir şey dememişim gibi kafasını televizyona çevirmişti.

Bende pes etmiştim, ne yapsam gitmeyeceğini biliyordum. Bu aralar sakindim, çabucak sinirlenmiyordum. Eski ben olsaydım onu bu kapıdan çıkarana kadar herşeyi yapardım. Nedense onun yanımdan gitmesini istemiyordum, onu gördüğümde içim kıpır kıpır ediyordu.

"İyi ben yukarıya gidiyorum, birazdan gelirim" tamam dercesine baktı. Bende yukarıya doğru ilerledim.

Kapıyı açıp, hemen kıyafetlerimi hazırladım. Okul kıyafetlerimi çıkarıp, hızlı adımlarla banyoya doğru gittim. Kapıyı örtüp iç çamaşırlarımı da çıkarıp bedenimi duşakabinin içine attım.

Küçüklüğümden beri suyu severdim, temiz olmayı da severdim. Mutlaka günde 1 kere yıkanırdım, temizlik benim için önemliydi.

bir anda kapı açılmıştı, irkilmiştim. ah benim salak kafam kilitlemeyi unutmuştum. "LAN SİKTİR GİT! GÖRMÜYOR MUSUN? DUŞ ALIYORUM."

taehyung'u buhardan göremiyordum. "kızım çok sıkıştım, iki dakika tuvaletimi yapıp çıkacağım. Hem merak etme bakmam sana." işim bittiği için çıkacaktım. "bana havluyu ver ama bak sakın bakayım deme o iki gözünü de oyarım!" taehyung'un "tamam be, tamam be!" dediğinde, bende duşakabin kapağını açtım.

Gözleri kapalı bir şekilde bana havluyu uzattı. Bende hızlıca üstüme geçirdim. "tamam açabilirsin gözlerini." dediğimde gözlerimi açtı.

1 dakika beni süzdü "ne süzüyorsun, hiç mi bornozlu kız görmedin?" dememle "hayatımda senin gibi bornozlu güzel kız görmedim." diyerek hızlıca beni duvara yasladı.

"lan mal mısın napıyorsun?" dememle bedenini bana yaklaştırarak dudaklarını dudaklarımla buluşturmuştu. Bende hiçbir şey yapmadan duruyordum öylece.