the cure - one hundred years
sunity: çok uğraştım inan
seni unutmak için
bilmiyorum,
zihnimde yüzlerce kez öldürdüm seni
seni görene kadar unuttuğuma, üstüne toprak attığıma emindim
neden çıkıp geldin ki, birden birenikiendo: anlayamıyorum
mutlu değil misinsunity: emin değilim
çok denedim
senin gibi birini hayatımdan çıkarmak adına
kabullendim
lakin
gençliğimi mahveden gözyaşlarımın hesabını ödeyebilecek misinnikiendo: sana tam olarak bir şey vaat edemem
ama kanımın son damlasına kadar senin için çabalayacağımın farkında olmanı istiyorumsunity: biliyorum da
sence
bu biraz fazla değil mi
yıllardır kendini bana adadın,
onlarca kez reddedilmene rağmennikiendo: ne diyebilirim ki, sunoo
sen benim hayatımı kurtardınsunity: bir şey yapmadım aslında
nikiendo: gerçekten, farkında değilsin
tek bir hareketinin bende yarattığı etkinin
asla farkında değilsin
bu körlük ile işim çok zorsunity: ne zaman kolay oldu ki
sürekli olmayacak şeylerin hayalini kurdun zaten
çocukken de böyleydinnikiendo: birkaç saat önce öpüştüğümüzden bahsetmeme gerek var mı
sanmıyorum
seni elde etmek haricinde bir gayem yok
şimdi sadece elimde tutmak varsunity: iyi haber,
bunun için pek çabaya gerek yok
sanırsam ben avuç içine aitimnikiendo: ben hiçbir yere ait değilim, kimsenin malı olamam diyen sunoo'yu gördün mü, birkaç seferdir bulamıyorum da
sunity: yedim
nikiendo: ?
sunity: yedim onu
kayboldu
[11.55, görüldü]
![](https://img.wattpad.com/cover/292641215-288-k115301.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
preserved roses, sunki
Fanficpembe saçlı genç, niki'nin her bir zerresini ezbere biliyordu ve bundan oldukça pişmandı. peşlerini bırakmayan sanrılar ve alıntılar, ilişkilerinin en önemli parçasıydı. [ tamamlandı, texting, düzyazı + sunki ] 241121