-Bölüm 1-

37 17 0
                                    

Ben Lina Kim. Küçüklüğümden beğri bilgisayar oyunlarına merakım vardı. Hatta bunun için bir sürü oyun şirketine girdim ama hepsi aynı şeyi söylediler.

"Biz sadece profesyonel oyuncuları alıyoruz" gibi saçma şeyler.

---------------------

bugünde diğer günlerdeki gibi bilgisayarımın başında oyun oynuyordum. Adını bile bilmediğim insanlar ile oyun oynamak değişik geliyordu ama artık alışmıştım, hatta bazılarıyla biraz konuşuyor sonra birbirimizi bir daha görmüyorduk.

Oyun oynamaya devam ederken kapımın aniden açılmasıyla sıçrayarak arkamı döndüm...

"Of anne senmiydin kapıyı neden çalmıyorsun korkuttun beni"
"Oldu canım bide kapını mı çalıcaktım birde, hem sen gene şu lanet oyunumu oymuyorsun, sana daha kaç kez diyeceğim bırak şu bilgisayar oyunlarını oynama diye onlar sana bir şey kazandırmayacaklar git ve ders çalış."
"Anne kes artık şunu, görmüyor musun bana iyi gelen tek şey oyun ve daha bir çok kişiye iyi gelen tek şey müzik ve oyun ama siz bunu anlamakta güçlük çekiyorsu-"

Annemin sinirle attığı tokatla başım sağa düştü.. On iğrenir gibi bakıp masamın sağ tarafındaki telefonumu alıp evden koşarak çıktım, denize doğru koşup bankın önüne gelince yavaşlayıp derin nefesler aldım, banka bitkince oturup derin nefes aldım. Saat gece yarısı olduğu için etrafta kimsecikler yoktu, ayağa kalkıp korkuluklara tutunup bağırmaya başladım

"NEDEN BÜYÜKLER MOBİL OYUN OYNAMAMIZA BU KADAR KZIYOR. ONLAR BİZİ İYİ GELEN TEK ŞEY HEPSİNDEN NEFRET EİYORUM."

Rahatlamıştım derin nefes alıp tam arkamı dönecekken yan banktan gelen ses ile o yöne baktım.

"Kitap okumak için sessiz bir yer bulduğumu sanmıştım, taki sen gelene kadar."
"Ne? Bu karanlıkta kitap mı okuyorsun?"

Yanındaki sokak lambasını gösterdi ve kitabına geri döndü.

"Kitap okumanın yeri ve zamanı olmaz. Yeter ki okumak iste. Bu arada haklısın."
"Hangi konuda?"
"Büyüklerin oyun konusundaki doğru bildikleri yanlışlar hakkında. Çok şey bildiklerini sanıyolar ama yanılıyorlar."

Daha adını bile bilmediğim adam haklıydı, büyükler çok yanlış yapıyorlardı.

"Hangi oyunu oynuyorsun? "
"World Arena."
"Bende onu oynuyorum, belki görmüşümdür seni kullanıcı adın ne?" "Lililina-m"
"Yok hatırlayamadım, her neyse gitmem gerek. Umarım bir gün seni oynarken izleyebilirim."
"Umarım."
Adını dahi bilmediğim adam yavaş yavaş gözden kaybolmuştu, görünüşüne çok şaşırdım. gayet yakışıklıydı ve bu şekildeki biri kitap okuyor, hemde Beyza Alkoçun 3391 Kilometre kitabını, kitabı okumuştum çok güzeldi kitap bittiğinde çok üzülmüştüm. Asıl şaşırmamn nedeni bu tür erkekler her gün kız peşinde koşar her gün farklı bir kızla sevgili olur. Ama o hiç öyle durmuyor çok sakin davranıyor. Aklıma evden kaçtığım gelince uzun süre eve geri dönemeyeceğim için arkadaşım Hannah da kalmaya karar kıldım. Telefonumu açıp "Hannah" ismine tıkladım. Bir süre sonra açıldı.

"Alo?"
"Hannah? benim Lina."
"Oh Lina pardon elim pislide bakmadan açtım."
"Sorun değil, Hannah ben şey için aradım, Biz anne ile yine kavga ettikde acaba sana gelebilir miyim?"
"Tabi ki kuzum gelebilirsin, burası seninde evin."
"Çok sağol Hannah, gelirim birazdan." "Bekliyorum."

Telefonumu kapatıp elimi cebime attım ve dar ıssız sokaklardan geçmeye başladım. Aniden kulağıma dolan çığlık sesleriyle sol taraftaki sokağa baktım 2 tane oğlan bir kıza sataşıyordu, onları görünce sinir kat sayım arttı. Yönümü o tarafa çevirip yavaş yavaş ilerledim.

"HEY SİZ, RAHAT BIRAKIN KIZI."
"Ooo, baksana bu günkü avlarımız 2ye katlandı, çok eğleneceğiz gel."

Oğlan bana yaklaşıp elini omzuma attı, attığı kolunu iki elimle tutup yere yapıştırdım, bir diğer oğlan ise beni videoya alıyordu ona yaklaşıp telefonu yere fırlatıp yakasından tutup kafa attım. Yere serdiğim adam arkamdan gelip boynumu koluyla sıkmaya başladı diğeri de koşarak bana yaklaşıp tek atacakken ayağımla yüzüne vurup boğazımı sıkanın karnına dirseğimle sertçe vurup diz çökmesini sağladım saçından tutup onu kızın önüne sürükledim.
"Özür dile."
"SANA ÖZÜR DİLEMENİ SÖYLEDİM."
"Ö özür dilerim, ah yeter bırak saçımı."

Saçını bırakıp kafasına tekme attım, kıza dönüp gülümsedim.

"Seni evine bırakmamı ister misin?" "Hayır hayır gerek yok, size gerçekten çok teşekkür ederim."
"Rica ederim, iyi geceler."

Kız gözden kaybolana kadar ona baktım daha sonra yerdeki karaktersizlere bakıp üstüne tükürdüm ve arkamı döndüm, tam gidecekken arkamdan seslendiler.

"Bu burada bitmedi."

Gülerek ona bakıp yürümeye devam ettim.

[Bir Süre Sonra]

Hannah'ın evinin önüne gelip kapıyı çaldım, çalmamla kapı açıldı, karşımda telaşlı bir Aria görmeyi beliyordu tabiki sonuçta 5 dkda geleceğim yere yarım saat sonra geldim.

"Nerdesin sen, seni çok merak ettim, başına bir şey geldi sandım."
"Ah, yok bir şey gelirken yavru bir kedi gördüm onu sevdim biraz."
"Biraz mı? kızım ne yaptın 25 dk kedi ile?"
"Bırakmadı ben ne yapayım, her neyse kapıdamı bekliyeceğiz?"
"Geç, geç baş belası."

Gülüp içeri girdim. Koltuklardan birine kendimi atıp nefes verdim, Hannah da yanıma oturup saçımı okşadı.

"Ya yok derslerime odaklanamıyormuşum, onlarla vakit geçirmiyormuşum falan her zamanki şeyler işte."
"Ah cidden anlamıyorum büyükleri, her neyse kalk bir dik otur bak sana ne diyeceğim."
"Şimdi derin nefes al..."
"Verme."

Dediğine gülüp ofladım.

"Fena derecede uykum var."
"Uyu sen o zaman bende son kalan işimi halledip gelirim yanına."

Onu başımla onaylayıp, Hannahın odasına çıktım kendimi yatağa atıp yorganı kafama kadar çekip gözlerimi kapadım...
                              [BİRİNCİ BÖLÜM SONU]

| THE GAMERS⚠︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin