19. Bölüm "Sevgilim."

1.9K 239 107
                                    

Yorum sınırı 50

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





Yorum sınırı 50

Burada olmayı gerçekten çok sevmiştim. Hem evdekilerle birbirimize ısınmıştık. Her ne kadar Yoongi hyung ile buzları eritmesekte.

Jungkook hyung büyük bir buruklukla baktı gözlerime. Bir şey demeden ayağa kalktı ve evden çıktı. Yarın artık bu evden gidecektim. Bu onlarında zarar görmemesi için bir çözümdü.

Yukarı çıkıp yatağa yattığımda saatler geçse de gözüme uyku asla girmedi. Gözüm sürekli dışarı bakıyor Jungkook hyungun gelmesini bekliyordu. Hoseok hyung aceleyle eve girdiğinde merdivenlerden adım sesleri duydum.

Aniden açılan kapıyla büyük bir üzüntüyle Hoseok hyung girdi içeri. "Jimin ne demek gideceğim!" Hemen yanıma oturup omuzlarımı tuttuğunda ona bakmamaya çalıştım. "Bizi bırakıp nereye gidiyorsun?" Gözlerim hafifçe dolduğunda "Yapmak zorundayım." Başını hızla olumsuz anlamda salladı. "Değilsin Jimin. Buradan gitmek zorunda değilsin. Anlasana seni kabullendik." Başımı kaldırıp tereddütle gözlerine baktım. Kısa sürdü zaten. Hemen gözlerimi kaçırdım çünkü daha fazla bakarsam kalırdım.

Odanın kapısı açıldığında bir umur Jungkook hyung geldi diye baksam da gelen Taehyung'tu. Hoseok hyunga baktı ve "Dışarda bekle." Dedi sakin bir sesle. Hoseok hyung yüzüme dolu gözleriyle bakarken sevildiğimi bir kez daha hissettim.

Gittiğim yerde de sevilir miydim?

Hoseok odadan çıkıp kapı kapandığında Taehyung yanıma oturdu. Boş boş duvara baktı dakikalarca. "Ne demem gerektiğini çok bilmiyorum. Jimin bak başta senden çok hoşlanmadım evet ama şu an seni seviyorum. Gerçekten. Sana yeni yeni alışmaya başlamışken gitme." Sonra bana döndü. Gözlerinde garip bir duygu vardı. "Hem Jungkook sen geldiğinden beri farklı."

Dolu gözlerimi ona çevirdim. "Nasıl yani?" Camdan dışarı bakarken "Ben daha önce onu böyle görmedim. O sana gerçekten bağlandı. Onun yanından geliyorum zaten şimdi." Merakla ona döndüm. "Gerçekten mi?! Nasıl?" Giderken gördüğüm hayal kırıklığı beni meraklandırıyordu. O giderken gerçekten de kötü gözüküyordu.

"Kötü. Dövmecide içip içip duruyor." Dudağımı ısırdım. Yanına gitmeli miydim? Taehyung ayağa kalktı. Odadan çıktığında odada sadece ben ve düşüncelerim kalmıştık.

Gece geç saatlere kadar onu bekledim ama gelmedi. Sabah yedi civarı odanın kapısı açıldığında merakla oraya baktım. Dağılmış bir Jungkook vardı karşımda. Gözlerime baktı yorgun yorgun sonra da hiçbir şey olmamış gibi üstünü bile değiştirmeden yatağa bıraktı kendini.

O uyurken onu izledim uzun uzun. Bende uyudum bir süre sonra. Akşama doğru açtım gözlerimi. Büyük bir üzüntüyle kalktım yataktan. Gitme vakti gelmişti biliyordum.

Yazarın gözünden:

Jungkook gelen tıkırtılarla açtı gözünü. Jimin çantasına bir şeyler dolduruyordu. Jungkook yatakta doğruldu. Oda karanlıktı. Turuncu saçların rengini bile göremiyordu. Ne kadar da güzeldi saçları küçüğünün...

Still With You ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin