İlerleyen zamanlarda bdsm tarzı içerikler vardır.
Dudaklarıma öpücük bıraktı. Gözlerimin içine baktı ve boynuma eğilip kokumu içine çekti. "Kokun bana yaşadığımı hissettiriyor." dedi. Sonra boynuma ıslak ve bir o kadar hafif bir öpücük bıraktı.
"Kok...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yorum sınırı: 100
Yatakta uzanmış elimdeki fotoğrafa bakmak dışında bir şey yapmıyordum. Tepki bile veremiyordum. Bunca zamandır rüyamda gördüğüm çocuk oydu.
Flashback:
Salonda bağıran amcamı kapalı kapının ardında dinliyordum. Kontrolü kaybetmiş gibi bağırması beni korkutuyordu. Korkmasam odadan çıkar ve hyungumu korurdum. Sonra yeniden amcamın sert sesini duydum.
"Bu çocuk bir daha bu eve gelirse ölüsü çıkar!" Korkumda haklı olduğumu kanıtlıyordu bu sözler. "Ona her şeyi anlatacağım!" Dedi hyungum sertçe. Hiçbir zaman amcamdan korkmamıştı benim aksime.
"Bana bak!" Dediğinde kapının altından onlara baktım. Zar zor gördüğüm bedenler beni iyice korkutuyordu çünkü amcam hyungumun boynundan tutmuştu.
Hyung hiçbir şey olmamış gibi nefretle bakmaya devam ediyordu ona. "Seni bir daha onun yanında görmeyeceğim." Dişleri arasından konuşması beni bile korkutmuş ama hyungumu korkutmuşa benzemiyordu.
"Seni öldüreceğim." Küçüktü o da ama bunları söyleyecek kadar nefreti vardı amcama. Amcam onu tuttuğu boğazından itti ve yere düşmesini sağladı.
"Bir daha bu eve adımını atmayacak." Amcam hyungumun teyzesinin dibine girip sert sesiyle onu uyardı. "Bir daha bu eve girerse ölüsü çıkar."
Flashback end.
Anlık bir tepki verip her şeyi berbat etmek istemiyordum. Her şeyi çözmüştüm. Biliyordum Taehyung o evde oynadığım hyungumdu ama o bunca zamandır bana bunu söylememeyi seçmişti.
Bu yüzden bende ona bunu bildiğimi bir süre söylemeyecektim. Önce Taehyung'un benden gizli çevirdiklerini öğrenecektim. Mesela Jungkook her şeyi biliyor muydu? Bütün hayatım hakkında her şeyden haberi var mıydı? Bunları öğrenecektim.
———-
Jungkook beni dükkana çağırdığı için dükkana bir taksi çağırıp gitmiştim. İnce hırkamı askılığa astım ve rüzgardan havaya dikleşen saçlarımı kısaca ellerimle aşağı taradım.
Kapının anahtarını aldım ve içeri girdim. Gri kapı ve arkasındaki her şey Jungkook ve benim özelimdi. Yatağa oturup onu beklemeye başladım. Tahminime yarım saate kadar burada olurdu.
————
Namjoon gülümseyerek kapalı kapıya baktı. Merdivenler adamlarının çıkmasını bekler gibi orada duruyordu. "Onu alın ve buraya getirin."
Yanındaki dört adam sessizce yanından ayrıldı ve merdiveni aynı sessizlikte çıkmaya başladı.
————-
Dışarıya açılan kapı tıklatıldığında Jungkook'un oradan gelmiş olduğunu düşünüp kapıyı araladım. Gördüğüm dört bedenle korkuyla gözlerimi büyütürken biri bir hamlede arkama geçti ve ağzıma dayadığı mendille beni bir karanlığın içine yolladı.