"Ellerimde kan,dilimden akar
Kime ne,bana ne
Bu aşk beni yorar"(Bugün)
Jeongin, çatıya vardığında gülümsedi. Tam üç yıl önce bugün ona açılmıştı ve onu öpmüştü. Tabi o zamanlar aptaldı. Hyunjin'in neden sevgili olmak istemediğini bilmiyordu ve kendini yetersiz bulmuştu. Şimdi ise her şeyi bir bir biliyordu. Hyunjin, Jeongin'e fazlasıyla değer verdiği için onunla sevgili olmamıştı. Jeongin onu anlayabiliyordu fakat Hyunjin'in bilmediği bir şey vardı, Jeongin zaten Hyunjin için yaşıyordu.
"Selam hyung."
"Selam İnnie."
"Üç yıl olmuş... vay canına."
"Evet, üç yıl olmuş."
Jeongin, Hyunjin'in de bu günü unutmamasına sevindi. İkisinin de gerçekten nefes aldığı gündü bugün. 27 Temmuz gecesi, ikisinin de en mutlu günüydü.
"Biliyor musun? Sana verdiğim sözü tutamadım."
"Sigara mı içtin Jeong? Lütfen böyle bir şey yapmış olma."
"Yapmadım, ama seni unutamadım. Unutacağıma dair söz verdim ama unutamadım."
"Jeongin... lütfen."
"Peki sen? Sen beni unuttun mu?"
Hyunjin kafasını sağa sola salladı. Jeongin kendisinden soğusun diye elinden geleni yapmıştı ama belli ki işe yaramamıştı.
"Seni öpmek çok güzeldi hyung... Gerçekten sevildiğimi hissetmek çok güzeldi. Sen çok güzeldin. Dudakların çok güzeldi."
"Sen de çok güzeldin Jeongin, dudakların çok güzeldi."
Jeongin gülümsedi. Salağa yatacaktı. Her zaman yaptığı gibi.
"Neden olmadık peki hyung? İkimiz de güzeldik ama ne kötüydü? Biz mi kötüydük? Hyunjin güzeldi, Jeongin güzeldi ama biz mi kötüydük?"
Hyunjin sessiz kaldı, diyecek hiçbir şeyi yoktu çünkü.
"Soruma cevap ver hyung."
"Jeongin güzeldi, biz kusursuzduk ama Hyunjin kötüydü Jeongin. Tamam mı?"
"Hayır, Hyunjin her şeyden daha güzeldi."
"Değildi ve hiçbir zaman olmadı."
Hyunjin, sigarasını dudağına götürdü ve dumanı içine çekti. Jeongin ise her zaman yaptığı gibi bunu izledi.
"Peki... sigara?"
"Hayır Jeongin, vazgeç."
Hyunjin, midesindeki bulantı hissinden dolayı yarım kalan sigarasını fırlattı ve uzun saçlarını kulağının arkasına aldı.
"Peki dolaylı yoldan içersem?"
"Ne?"
"Özür dilerim hyung."
Ve dolgun dudaklara kapanan minik ve pembe dudaklar. 3 yılın acısını çıkaran dudaklar. Yine dakikalarca birbirini naifçe öpen dudaklar.
"Niye yaptın bunu Jeongin?"
Hyunjin, nefes nefese kalırken sordu.
"Çünkü seni özledim. Dudaklarını özledim."
"Ben de seni özledim, ben de senin dudaklarını özledim ama bunu yapamam Jeongin. Anla beni..."
"Biliyorum, biliyorum. Üzgünüm, sadece öpmek istedim."
Jeongin Hyunjin'in yanında ağlamayı sevmezdi ama yine ve yine kendini tutmamıştı. Hayatının bir anda böylesine kararmasına, sevdiği adamı istediği gibi öpememeye dayanamıyordu. Hyunjin'e sevgilim diyebilmek istiyordu sadece.
"Bebeğim, noldu?"
"Neden hyung? Neden seni istediğim gibi öpemiyorum? Neden sevgili değiliz? Neden tek ihtiyacım olan kişi senken bana kendini yasaklıyorsun?Seni, sigaralarını sevdiğin kadar seviyorum. Anlasana."
"İnnie, gel buraya."
Hyunjin, Jeongin'e sımsıkı sarıldı. Bir daha bırakmayacakmış gibi, onu orada güvende tutacakmış gibi...
Ve saat 3.00
Hyunjin gitmedi. Bu sefer bebeğini bırakmadı.
3.30
İkili her şeyi siktir edip sarılmaya devam etti.
4.00
Jeongin ona meydan okuyan gözlerine karşı daha fazla direnemeyerek uyuyakaldı.
4.30
Hyunjin, uyurken bile çok güzel görünen bebeğini izlemeye başladı. Onun için dünyanın en güzel manzarası Yang Jeongin'di.
5.00
İkili,sarılarak kendilerini rahat bir uykunun kollarına bıraktılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cigarette // hyunin
Romance"Madem bana verdiğin sözü tutmadın, o zaman ben de sana verdiğim sözü tutamayacağım hyung. Dudaklarıma değen sigara ve ciğerlerime işleyen duman, Hwang Hyunjin'e verdiğim sözü tutmayışımın kanıtıdır." - angst,minific -