"Elinden geliyorsa
Azıcık sevsene beni
İçinden geliyorsa
Tutup öpsene beni"(Günümüz)
Bütün bedenim tir tir titriyordu. Dün sarhoşken Hyunjin'e neler söylediğime dair hiçbir fikrim yoktu ve şimdi korkudan kendimi yiyordum. Yine gökyüzüne ay ve yıldızlar hakimdi, ben ise stresten tırnaklarımı yerken Hyunjin'i bekliyordum. Normalde bu saatte burda olurdu. Neden gelmemişti?Gelecek miydi ki? Ben o gün ona neler söylemiştim? Gerçekleri anlatacak kadar içmiş olamazdım değil mi?
Düşüncelerimle boğuşurken bir anda ayak sesleri yükseldi ve Hyunjin'in gölgesinin yanıma düşüşüne şahit oldum. Hemen ayağa kalktım ve arkamı döndüm. Bana hiçbir duygu barındırmadan bakıyordu. Saçları sarı değildi, uzun sarı saçlar yerini kısa siyah saçlara bırakmıştı. Kıyafetleri her zamankinin aksine bakımsızdı. Göz altları mosmordu, normalde olduğundan daha mor.
Tam da o an içimdeki korku daha da büyüdü. Artık bütün bedenimi kaplayan korkuyu kaldıramıyordum bile. Ona anlatmamış olmayı diliyordum. Ona her şeyi bildiğimi söylememiş olmayı diliyordum.
Bir süre daha birbirimize bakmaya devam ettik. İkimiz de konuşmuyorduk, gözlerimizle bir şeyler anlatıyorduk sanki. Kırgın ama pişman bakıyordu bana. Sanki kendini suçlaması gerektiğini biliyormuş ama beni suçluyormuş gibiydi. Böyle devam etmeyeceğini biliyordum, titreyen ellerimi arkaya atıp stresten kasılan çenemi serbest bıraktım.
"Hyung, bir sorun mu var? İyisin değil mi? Benimle bir ilgisi mi var? Hyung dün sana neler söyledim? Aptalca konuştum ve boş yaptım değil mi?Lütfen unut olur mu? Cidden üzgünüm. Nasıl böyle bir şeyi-"
"Neden daha önceden söylemedin?"
"Ne?"
Titreyen çenesine şahit oldum o an. Gözü dolmuştu ve çenesiyle beraber elleri de tir tir titriyordu.
"Madem biliyordun her şeyi, neden bana söylemedin bildiğini? Neden?!Bunu söyleyebilirdin, bana yalan söylediğini biliyorum Hyunjin diyebilirdin bana! Neden söylemedin aptal!"
Gözleri alev saçıyordu ve göz temasımızı hiç bozmadan bana bağırması içimde bir şeylerin kırılmasına yol açıyordu.Suçlu olan oydu, neden ben acı çekiyordum? Belki de benden her şeyi saklayanın o olmasına rağmen suçlu olan bendim. Ben onu asla suçlayamazdım ki.
Hemen aramızdaki mesafeyi kapattım ve sıkıca sarıldım ona.Sarıldığım anda gözümden akan yaşlara engel olamadım. Kollarımı beline sardım ve kafamı omzuna gömdüm. Sardım sıkıca bedenini. Onu bıraksam gidecek gibi hissediyordum. Sanki ellerimden kayıp gidiyordu ve ben buna dur diyemiyordun.
"Özür dilerim hyung, çok özür dilerim. Lütfen affet beni. Bildiğimi sana söylemeliydim, çok üzgünüm. Nolursun beni bırakma, söz veriyorum bundan sonra senden hiçbir şey saklamayacağım. Lütfen, lütfen sarıl bana. Saçlarımı okşa eskisi gibi. Hyung lütfen bırakma beni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cigarette // hyunin
Romance"Madem bana verdiğin sözü tutmadın, o zaman ben de sana verdiğim sözü tutamayacağım hyung. Dudaklarıma değen sigara ve ciğerlerime işleyen duman, Hwang Hyunjin'e verdiğim sözü tutmayışımın kanıtıdır." - angst,minific -