Etraf fazlasıyla sessizdi sanki kimse yok gibi. Biz ikinci kattaydık eğer okuldan çıkamazsak yiyecek olsun diye kantine gidicektik ben önden benim yanımda aslı ile gidiyorduk diğerleri arkadan geliyordu. Kantine geldiğimizde yerde birkaç kişi yatıyordu üstleri biraz kanlıydı yavaşça yanlarından geçiyorduk kii koridorunda biri düştü çıkan ses ve artık kim düştüyse küçük çığlığı duyuldu. Bu çığlık sesi ile yerde yatanlar yavaşça hareket etmeye başladı kendi kendime " noluyo lan bunlar ölü değil miydi ? Of noluyo burda yaa " diye düşündüm.
Biden bir koşma ve çığlık sesi duyuldu yerde yatan şeyler hızlı bir şekilde ayağa kalkarken aslı hepimizin kolunu çekiştirerek bizi kafeteryanın mutfak kısmına götürdü aslı sayesinde ordan da kurtulduk o canavarlar koşarak gitti hem ölü hem diriydiler gerçekten kafam karışmıştı zombiler diye kendi kendime dalga geçiyordum ama harbi zombi çıktılar.
Sonra masaların oraya doğru bir adım attım ama melek beni tuttu
" Nereye gidiyosun lan? Salak mısın sen! görmedin mi o canavarları?" Ne kadar fısıldasa bile herkes duydu melek çok tatlı biri hem sıcakkanlı hem soğuk gibi duruyor ama cidden samimi sıcak bir kız ve korumacı, birde Havin var Havin melek ile çok iyi anlaşıyor bazen onları kıskanmıyor değilim. Bütün sınıfla samimi olmama rağmen hiç "dost" diyecek kadar yakın hissettiğim biri yok bu bazen canımı yıkıyor derken
biri bana tokat attı! Evet evet biri yüzüme şlak diye tokat attı hatta atmadı çaktı dönüp baktığımda Havin bana kaşlarını çatıp bakıyodu ne oldu der gibi baktım, bana sessizce " kızım sen baya malsin ya deminden beri sesleniyoz nisa nisa diye, baktım olmuyo çaktım tokatı bidaha dikkatli ol ya bak herkes biseyler alıyor yanına git sende doldur çantanı " dedi sinirlice havin" Ee iyide benim çantam zaten dolu ki" dedim
" Nasıl? Neden yanında yemek getirdin ki" dedi havin sanki bilmiyormuş gibi.
" Of Havin sanki beni bilmiyon neyseki derste yarısını yedim bir şeyler koyarım gene "
Ben Havin ile bı taraftan konuşarak bı taraftan çantalarımızı yemekle doldurduk bir yarım saat sonra artık herkes yanına alabildiği kadar yiyecek ve içecek alarak dış kapıya doğru gittik tam köşeden döndüm ki karşımda bir zombi başka sınıftan birini ısırıyor kim olduğunu göremedim ama tanıdık bir gibiydi
Herkes durmuş arkada bekliyodu ki İrem " nisa neyi bekliyosun yürüsene " diyip bana omuz vurdu ben ve aslı yine önde gittiğimiz için sadece biz gördük zombi yi
İrem söylene söylene önümden geçti kafası yerde yavaş yavaş gitti en sonunda kafasını kaldırdı ve zombi ile birini gördü küçük te olsa bir çığlık attı zombi nın altındaki kişi artık hiç kıpırdamadan durduğu için zombinin o kişi ile ısı kalmamıştı zombi yavaşça kafasını döndürdü ve ireme baktı ağzını açtı ve değişik bir ses çıkartıp koşmaya başladı o gelene kadar biz kaçmaya başladık anladık ki dışarı çıkamıyoruz bizde aşağıdaki sığınağa gidelim diye düşündüm ama orayı pek bilen yoktu sueda ve melek ile sürekli en alt kata inip orda oyalandığımız için biliyorduk ben o tarafa gidince Sueda ne yaptığımı anlayıp herkesi yönlendirdi " aşşağıya inelim bir sığınak var orda durabiliriz ve güvende oluruz " dedi herkes aşağı inerken geride Hatice ve İrem kalmıştı bendi onları beklemeden aşşağıya indim
İrem den
Ben hızlı bir şekilde koşarken kardeşim Hatice de yanımda birkaç gündür beni sürekli sinir ediyor hiç bir şey yokken bana bağırıyor zaten arkadaşlarım arasında son günlerde hep dışlanıyorum ve bunun nedeni Hatice keşke kardeş olmasaydık
Arkama bakmak için döndüm ve yanlışlıkla haticeye çarptım o ve ben yere düştük ben hemen kalktım ve onun yanına gittim ayağını burkmuş ve yürüyemiyor " hadi Hatice ayağa kalk "
" Off İrem olmuyo çok aciyo "
Ben haticeyi bırakıp hızla ayağa kalktım
" İrem beni bırakma o canavar beni öldürür " dedi Hatice ağlamaklı bir sesle ona üzüldüm ama onu burda bırakıcam zaten bana hep dert oldu bide şimdi onun yüzünden canımdan olamam
Ona hiç birşey söylemedim ve sonkez bakıp koşarak kaçtım arkama baktığımda o zombi haticeyi ısırıyordu Hatice ise bana öyle bir baktı ki o an zaten pişman oldum ama artık olan oldu
Koşarak alt kata gittim ve sığınağa geldim ama herkes sığınak yazılı bir kapının önünde durmuş kara kara düşünüyordu "ne oldu "
Damla cevap verdi " kapıyı açmak için anahtar lazım da Hatice nerde " dediğinde ben yalandan ağlayarak " ısırıldı" dedim titreyen sesimle gerçekten üzülmüştüm sonuçta hem oda arkadaşım hem kardeşimdi bir dakika ben şimdi kendi kardeşimi orda bırakıp gittim mi kendi kardeşimi onu kurtarabilir dim çok saçma bir nedenle onu orda bırakıp gittim ahh Allah benim cezamı versin
Birden gerçekten ağlamaya başladım herkes bana bakıyordu aslı hızla geldi ve bana sarıldı beklemiyordum ama ağlamaya başladı ve beni teselli etti bir sığınağa giderken bir kapı daha vardı o kapıyı kapatıp kilitledik ve konuşmaya başladık
Damla " o canavarlar neydi bana pek zombi gibi gelmedi. Yani filmlerdeki gibi değillerdi, daha çok bir Kurt adam gibiydiler "
Nisa"evet haklısın ama zombi de olabilirler çünkü boyundan ısırıyorlar ve kafeteryada gördüğümüz gibi onları rahatsız eden birşey olmadıkça ve karınları tok iken ölü gibi oluyorlar "
Sueda"eğer zombiyseler bir zayıf noktaları olmalı belki vücutlarında bir bölge belki de bir ses yada koku "
Tam Havin birşey diyecekti ki Merve kolunu tuttu ve kapıdaki cam bölgeyi gösterdi
Kapının önünde bir adam vardı bizim yaşlarımızda görünüyordu ve oldukça soğuk kanlı.
Kapının cam olan kısmına hohlayip "kapıyı açın " yazdı biz başta kararsız kaldık ve açmak istemedik ama aslının yardım sever damarı tuttu " ya görmüyor musunuz hiç birşeyi yok bence onu buraya alabiliriz "
Züleyha kararsız bir şekilde" bir dakika bekleyin ya ısıtılmış ve daha dönüşmemişse o zaman ne olucak "
Herkese mantıklı gelmişti ama aslı yine konuşmaya başladı " tamam o zaman ona söyleyelim etrafında dönsün bizde bakalım belki birşeyi yoktur hem yan okuldan buraya kadar sağ sağlim gelmiş belki bize yardım edicek biseyler biliyordur "
Melek onayladı " bencede bu fikir daha mantıklı masum birini ölüme terk edemeyiz " aslı ve melek bir olup herkesi ikna ettiler ve çocuğu içeri aldılar
" Öncelikle çok teşekkür ederim benim adım Tolga yan okulda
12. sınıftayım birden bu zombi saldırısı olunca panikle ordan çıkıp yan okula yani buraya geldim."Sueda şüphe ile ona sordu " peki Tolga bu zombiler hakkında birşey biliyormusun ?"
Tolga biraz düşündü ve konuştu " pek birşey bilmiyorum sadece kafalarının arkasına sert bir şekilde vurursak ölüyorlar birde zaman geçtikçe güçleniyor kar yani ilk ısırılınca normal bir insan kadar güçlüler ama zamanla boyları uzuyo elleri güçlenip büyüyor ve dişleri daha büyük olup sivriliyor "
" Hay sıçayım " diyerek sıkıntılı bir nefes vererek olduğu yerde volta attı nisa bir oraya bir buraya gidiyordu
" Bu sığınağa girmemiz gerek şimdi şöyle yapıyoruz bı anahtar sadık hocanın odasında olması gerek biz oraya gidicez ben Tolga aslı ve melek kalanlar burda durucak zaten geriye Merve , Sueda, Havin,damla,İrem ve zülüş kalıyor siz burda durun hiç bir yere gitmeyin kapıyı da kilitleyin biz en fazla 1 saate döneriz " dedi nisa herkes onu dinledi ve iki takım bölündü sonra nisa gil hızlı ama sessiz bir şekilde gittiler biz yan tarafta olan doğal gaz odasına girdik ve orda kendimizi korumak için birkaç sopa bulduk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zombi katliamı
Fantasybir kız yurdundaki zombi salgını ile herkes telaşa kapılır, kendi canı için sevdiklerini ve kardeşlerini feda eder.