9. bölüm

2 1 0
                                    

Arkamızdan dev zombi geliyordu bizi gördüğüne eminim çünkü koşuyordu.

Kocaman ayakları ve kanlı dev vücudu ile arkamızdan koşuyordu. Hep beraber koşmaya başladık önden giden Züleyhalar bir sınıftan çıktı ve bizi görünce onlar da koşmaya başladı.

Bizim 2 adımımızı devin 1 adımı olduğu için olabildiğince hızlı koşmaya çalışıyorduk sığınağa gidersek belki kurtuluruz ne de olsa kilitleniyor diye düşündüm
"Sığınağa gidersek belki kurtuluruz orası bu boş koridorlardan daha güvenli!" Diğer bağırdım zaten koyduğumuz için sesim titrek ve nefes nefeseydi.

"Hayır oraya gidemeyiz eğer gidersek biçim sığınma yerimizi öğrenmiş olur ve biz oraya gidemem kadar dayanaksız çok hızlı koşuyor!" Dedi nesa onu haklı bulduğun için kafamı salladım sadece.

"Bence şöyle yapalım ama biraz zor bir görev bu. Bir kişi ses çıkartacak bir şey bulacak Demir sopa gibi o sopayla duvarlara vurup sev zombinin dikkatini çekecek biz de bı sırada kaçıp sığınağa gireceğiz. Yani bozuldu bizim için kendini feda edecek." Dedi nesa "mantıklı birer plan ama kim kendini feda edecek?" Diye sordu Züleyha.
Peşinizden zombilerin kurtulmak için koşuyordu duvarın koridorlardan dönünce ilk sınıfa girmeye başladılar ben arkalarında kaldım koridorun biraz ilerisinde Demir bir sopa gördüm tavandan düşmüş olmalı sonra aklıma bir fikir geldi hemen sopayı aldım ve sessizce sınıftaki getirsin içeri gitmesini bekledim zaten herkes canının derdine düştüğü için beni fark etmediler bile.

En fazla 3 saniye sonra dev zombi koridor dan döndü arkama bile bakmadan koşmaya, koşarken sopayı duvara sürüp peteklere vurarak ses çıkarmadı başladım. Bu zombinin dikkatini çekmişti ama asıl sorun başka zombilerin de dikkatini çekmişti şu an arkama baslicak durumda değilim ama tahminimce 5 zombi falan vardır.

Hem koşup hem düşünüyordum nasıl bunları alt ederim diye sonra aklıma çatıdaki teras geldi eğer ortaya çıkarsam onları aşağıya düşürüp bir şekilde hayata kalabilirim diye düşündüm ve merdivenlere yöneldim çıkmadan önce bir arkadaş bakayım dedim en az 10 zombi vardır arkama bir zombi ordusuyla terasa çıkıyordum ve büyük ihtimalle ölücem.

Hızla bir kat çıktım sonra bir kat daha çıkarken zombiler izini kaybetmesin diye parmaklıklara
vuruyordum. Sese bir zombi geldi ama önünden geldi ona tam sopa ile vuracaksın ki üzerime atladı elimdeki sopayı onun boynuna koyup üstüne çıktım.

Boynuna bastırarak ayağa kalkıp koşarak bir kat daha çıktım en üst kattaydim bu katta normalde de pek insan bulunmazdı bu yüzden burda pek zombi de yok olsun benim arkamda Ordu gibi zombi var artık buraları daha sesli cıvıl cıvıl oluşan ne kadar iyi bir insanın ya ben. Kendini hem övüp hemde çatıya çıkan kapıyı arıyordum kapının tam önünde benim yaşlarında duran bir kız gördüm korkmuş bir şekilde yerde ağlıyordu "haydeee şşşt kız kapıyı aç çabuk !" Diye bağırdım

kız korkmuş ve şaşırmıştı ayağa kalkıp bana öylece baktı yanına koşup kapıyı açtım ve dışarı çıktım onu da elinden tuttum çünkü birazdan bir ordu ile karşılaşacak terasa çıkıp ne yapabiliriz diye bakındım ama teras bomboştu yangın merdiveni bile yoktu burda yapayalnız ve çaresiz kalmıştık ayrıca birazdan ölücez en iyi çağrı arkama diye düşündüm ve kızı elinden tutarak kenara yaklaşım " bak şu an durduğumuz yerin tane altında müdürün odası var ve bir balkonu var sen oraya arka bende arkamdan gelicem balkondan içeri bak eğer zombi yoksa içeri gir tamam mı?" Diye sordum o başını sallayıp aşağı baktı

evet bir balkon vardı ve çok aşağıda değildi derin bir nefes alıp atladı. Kız atladı atlamaz bir zombi çıktı ben elimdeki sopayı yere vurdum ve onu daha da kızdırdım onun arkasından bir sürü zombi daha geldi 6 7 tane olunca hepsi birden bana doğru koşmaya başladı bende biraz onlara yaparım ve arkamı dönüp koşarak balkonda atladım bu onların gözünden öyle gözükmüyordu direk yere bahçeye atlıyorlar gibi gözüküyor ve balkonda o kadar ileri gitmiyor ortası görmeden aylardan büyük ihtimalle ya tadına çalıştım yada boşluğa düşerim bu zombilerin aklı olmadığına göre direk boşluğa düşmeleri gerekiyor ben balkonda aylar atlamaz bir tane zombi de arkamdan düştü ama o boşluğa düştü bende elindeki sopayı demirlere ses çıkartacak yerlere vurdum sese birkaç tane daha zombi düştü birçok zombi düştü 10 tane bile olmuştur belki ben durmadan demirlere vuruyordum ki yeni gelen zombiler bu sese aşağı atlasın diye. Hepsi patır patır adamdı düşüyordu ama bir tanesi balkonun parmaklıkların düştü ve tutunarak orda kaldı ellerine kafasına vurdum ama düşmedi balkonun içinde atılacaktı ki o kız eline bir sandalye ile koşarak geldi "çekil!" Diğer bağırdı hemen geri geldim sandalyeyi kafasına attı yine düşmemişti kii bir zombi diğer zombinin üstüne düştü böylece ikisinde aşağı düştü.

Beni kurtaran kıza baktım nefes nefese kalmıştı ayrıca saçları da önüne gelmişti teşekkürler diyerek saçlarını düzelttim "adın ne?" Diye sordum Tuğba dedi bende adımı söyledim"nereye gidiyorsun" diye sorunca sığınağa gittiğimi söyledim "istersen sende gel" dedim bunu duyunca gözleri parladı benim yanımda gibi duruyordu ama minyon topladı ayrıca büyük yanakları vardı bu çok tatlı bir yüzü. Beraber balkondan odaya girdik oda boştu ilk olarak odası karıştırdım belki birşey bilirim diye ama bulamadım tam çıkacaktım ki gözüme yangın ve acıl yardım dolabı ilişti dolapta bulduğun büyük çantaya tüm acil yardım malzemelerini yerleştirdim Tuğba da yangın dolabını açtı içinde tüpten başka bir başka ve bir levye vardı ikisini de elimize aldık aramadığımız bir tek masanın çekmeceleri ve dolabı kalmıştı dolabı açınca konserve birkaç yemek buldum çekmecelerde ise abur cubur vardı hepsini çantaya doldurdum müdürümüz çok şişko ve öbür biri olduğu için şaşırmadım ama bu kadar şey beklemiyordum açıkçası.

Hızlıca dışarı çıkıp merdivenlere yöneldim Tuğba hep benim arkamdaydı her yer sessiz ve sakindi az önce hepsini çekmişim demekki.
Son merdivenden de inince artık zemin kattaydik bir merdiven sonra sığınağa gelmiş olcaktık ki bir zombi benim üzerime atladı yeni dönüşmüş olduğu belliydi beni yere düşürdü ver ısırmaya çalıştı elimle ağzını oturdum ve
" neyi bekliyorsun yasasına vur!"
Diye bağırdım Tuğba elindeki levye ile vurdu o kadar yavaş vurdu ki hiç etki etmedi daha hızlı vur diye uyarınca oldukça hızlı bir şekilde vurdu ama zombi yine hareket ediyordu bu sefer bir staja yapıp boynuna atladı tam ağzını açmıştı ki kafasına inen levye ile başı boynuna düştü, başından oluk oluk kan akıyordu.

Ama birden boynum yaşamaya başladı onu ittirerek ayağa kalktığımda boynuna dış işleri vardı ve yanıyordu ama ağzı bana demeden oldu bunda eminim " birşeyin var mı ?" Diye sordu Tuğba, boynunu kapatarak "hayır, iyiyim" dedim. Zombiler birkez daha baktığımda üzerinde bizim okulun üniforması vardı biraz daha yaklaşınca bunu İrem olduğunu anladım"b-bu İrem!"

"Ne? Onu tanıyorlar musun?"

"Evet o bizim gruptan biriydi"

"Allah rahmet eylesin"

"Amin"

Onu orda bırakıp sığınağa gittik kapıyı çaldım ve başta açan olmadı sonra"benim nisa açın kapıyı!"diye bağırdım kapı hemen açıldı kapıyı açan tolgaydı ve beni görür görmez sarıldı "seni ne kadar merak ettiğini biliyor musun bir daha böyle bir şey yapma! Anlıyor musun?"  Diye beni azarlayarak ayrıldı yanındaki kızı görünce küçük bir şok geçirdi ve ona da sarıldı
"Ama neden sarıldın onu tanıyor musun? " Diye sordum biraz sarılıp öyle kaldı sonra ayrıldı ve alınan öptü "hadi ama kim bu kız neden öptüğün ve neden sarıldığını açıklasan mı artık?!" Diye bağırdım şimdi ben neden kızdım ya da neden sinirliyim bilmiyorum ama bu kıza şu an çok sinir oldum  Tolga nin ellerini Tuğba nin üzerinden çektim ve aralarında girdim "Tuğba, tolgayi tanıyor musun?" Diye sordum " evet o benim abim " diyince ağzım bir kara açıldı herkes gibi bende neğğ diye onlara baktım aslında biraz benziyorlar ikisinin de kahverengi kıvırcık saçları vardı ve buğday tenliler ama tolga nin gözleri açık kahve rengi Tuğba nin gözleri yeşil tek farkları bu gibi duruyor bide boyları

"Hmm anladım iyi bakalım bende öyle düşünmüştüm" dedim ne kadar saçma bir cümle bu ya " bir dk şimdi siz kardeş misiniz bize bunu neden daha önce söylemedin Tolga?" Diye sordu melek

"Aslında gerek duymadım hem sormadınız. Buraya en başında kardeşimi bulmak için gelmiştim sonra peşimde zombi olunca önce canımı kurtarayım sonra kardeşimi kurtrırım dedim " dedi Tolga son cumlesinden sonra Tuğba biraz bozulmuş gibiydi.

Hep birlikte içeri girdik onlara olanları anlattım ve çantadan çıkanları gösterdim onlar ise burayı biraz düzenlemişlerdi ama hala yaracak bir yer yoktu ve oldukça fazla kişiydik. Hâlâ.

Onlarda bana buraya gelirken saldırıya uğradıklarını iremin ve Mert'in isirildigini merti  Tolga o anda öldürdüğü için donusmedigini ama iremin dönüştüğünü söylediler.

"Aa evet iremi gördük zaten nisa ya saldırdı üstüne atladı ve ısıtmaya çalıştı ama İrem de öldü ben öldürdüm. " Dedi göğsünü kabarta kabarta.
" Birşeyin varmı?" Diye sordu sueda.  " Hayır, hiç bir şeyim yok" dedim kafasını salladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 23, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

zombi katliamıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin