Grupla ufak çaplı bir tartışma sonucu onu da yanımıza almayı kabul ettik içimizdeki en sessiz kişiyi yani merveyiyanına gönderdik.
Merve yavaş yavaş çocuğun yanına gidiyor du. Çocuğun koluna dokundu dürtmek amaçlı ama çocuk tepki vermedi bu sefer iki eli ile tuttu Merve , çocuğun kolunu salladı , bu sefer hafif uyandı gözlerini aralayıp Merve'ye baktı sonra sınıfa, bir an gözleri büyüdü ve bağırmak için ağzını açtı ki Merve sıkıca çocuğun ağzını kapattı.
Biraz öyle durunca çocuk sakinleşti Merve elini ağzından çekince sordu "siz kimsiniz? Sınıf arkadaşlarım nerde? Neden ağzımı kapattın? "
Merve derin bir nefes aldı ve yine kolundan tutup çekiştirerek yanımıza getirdi.
" Ye ne oluyo, beni ordan oraya sürüklemeyi kesin!" Diye bağırdı çocuk. " Ya salak biz senin canını kurtaralım diye uğraşıyoruz senin yaptığına bak" diyerek kızdım ona o ise bir an durdu, sağa sola baktı, bizim üzerimize baktı sonra "neden üstünüzde kanlar var ve neden kimse yok?"
Züleyha şaşırarak sordu " yani sen bu olanların hiç birini bilmiyor musun?" Dedi çocuk şaşkın bir şekilde bize döndü " noldu ki?" Ağh tanrım bu bir şaka olsun " tamam bence onu burda bırakalım zaten bizim kadar hızlı hareket edemez ve bu olanlar hakkında kıç bir fikri yok. Bize sadece dert olur,bırakalım " dedim.
Yine bir sessizlik oldu İrem ağzını açtı ama konuşamadı çünkü geldiğimiz koridorun başından bir ses geldi koşan birisinin ayak sesi.
Korku dolu geçen birkaç saniye ardından küçük bir kız gördüm sarı uzun saçlı kısa boylu üstünde okul üniforması olan ama her tarafı toprak ve kan içinde olan çocuk bize doğru yavaşça gelmeye başladı.
Bize doğru her bir adım attığında bizde bir adım geriliyorduk,bize o kadar yaklaşmıştı ki artık onu daha net görüp inceleyebiliyordum.
Zombi değildi, bu rahat bir şekilde ettiği hareketlerin ,teninin renginden ve gözlerinin hiç kanlanmamış normal bir şekilde olmasından falan anlaşılıyordu ama üstü başı kan içindeydi.
Bizim yanımıza geldi ve varla yok arası bir ses tonunda konuştu " annemi orda öldürdü zombi az önce sizin sesinizi duyduk ve yardım istemek için geliyorduk annemi orda öldürdüler. Lütfen benide yanınıza alın " dedi küçük kız. küçük bir kız olmasına rağmen büyük bir kişinin sakinliğinde ve büyük bir kişi gibi konuşuyordu.
Etkilendim, ben olsam ödüm bokuma karışmıştı.
Merve, aslıyı dürttü el hareketleri ile "neden biz hiç sesini duymadık?" Diye sordu aslı çeviri yapmak için küçük kıza döndü ama kız onu beklemeden " beni duymadınız çünkü annem benim canımın iyiliği için hiç ses çıkartmadı ben bağırmak istedim, ağlamak istedim ama annemin son sözleri 'sakin bağırma ve ağlama unutma beni hep gök yüzündeki yıldızlarda görebilirsin. Güvenli olana kadar ağlama yada bağırma sonra aglayabilirsin ' dedi başta garip geldi ama sonra ne demek ve ne yapmak istediğini anladım. O yüzden sesimizi duymadınız. Şimdi benide yanınıza alirmisiniz, ağlamak istiyorum ama önce güvende olmam lazım. Beni yanınıza alın...lütfen ?" Diyip en önde duran Tolga'nin gözlerinin içine baktı Tolga bir an durdu bize döndü birkaç kişi onaylar şekilde kafasını salladı ben onları görmedim sadece çocuğa bakıyordum bir yerden tanıdık geliyo ama çıkaramadım bir türlü. Tolga'nin sesiyle gözümü kızdan çektim " pekala . Bizimle gelebilirsin ama sana birkaç şey sorucam "
Kız kafasını salladı.
"Tamam. İlk olarak isirildin veya yara aldın mı ?"
"Hayır"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zombi katliamı
Fantasybir kız yurdundaki zombi salgını ile herkes telaşa kapılır, kendi canı için sevdiklerini ve kardeşlerini feda eder.