Bölüm 7

170 9 1
                                    

Sabahlardan nefret ediyorum gerçekten yani tatil olduğu zaman tamam hiçbir sorun yok ama gitmeniz gereken bir yer varsa ve yol arkadaşınız %100 katıksız bir odunsa işler biraz değişiyor. Yani insan bir "Günaydın" der ya da konuşur dimi? Tabiki hayır . Çünkü o Çağrı. Resmen sabah bütün enerjimi alıyor karadelik gibi . Çağrı'yla yolculuk zamanlarımda kendimi felsefeci gibi hissediyorum. Hayat nedir ? Neden yaşıyoruz? Acaba gerçekten yaşamak bu mu? Cisimler gerçekten var mı? Hepimiz evrende bir elemansak biz gerçek miyiz? Serdar Ortaç'ın şarkılarını anlayabilen var mı? Kafamda deli sorular ...

Çok fazla düşünüyorum bence düşüncelerime filtre taktırmam lazım. Ne güzel olurdu alışveriş sitelerindeki gibi filtreden hangi düşüncelerin geçmesini istiyorsam onları işaretlerdim.

İç geçirip cebimden telefonumu çıkardım ve saate baktım. Sonra ekranı kilitledim sonra tekrar açtım sonra tekrar kilitledim. Arabanın içindeki sessizliği bozan tek ses telefonun çıkardığı kilit sesiydi. Aynı döngüde biraz daha devam edince Çağrı telefonu elimden alıp arka koltuğa attı.

Ona dönüp baygın bir bakış attım ama o gözlerini yoldan ayırmadı bile.

Kollarımı göğsümde birleştirip konuşmaya başladım"Sinirini bozduğunu söyleseydin yapmazdım telefonu atmana gerek yoktu."

"Evet yapardın ,çünkü ben ne dersem tersini yapıyorsun" diye cevap verdi bana bakmadan.

İnanmayan gözlerle ona baktım "Zorla yaptırıyorsun istediklerini,sanki yapmama şansım var"

"Telefonunu al sonra unutma" dedi son söylediğimi duymamış gibi.

Gözlerimi kısıp "Sen attın sen alıcaksın" dedim.

Güldü "Bu cesaret nerden geliyor merak ediyorum bazen" dedi ve arabayı okul binasının önünde durdurdu.

"İn ve telefonu al" sonunda bakışlarını bana çevirmişti.

Bir süre ona bakıp nasıl bu kadar umursamaz olabildiğini düşündüm sanki beni hiç dinlemiyor ,boşa konuşuyorum resmen.

"Almıyorum"

Kemerimi çözüp sinirle arabadan indim ve kapıyı çarptım. Hızla okul binasına yürümeye başladım. Kendini ne sanıyor bu ? Sanki dünya onun etrafında dönüyor. Sen kimsin ya?

Sinirle içimden ona saydırırken kafeteryaya girdim ve ilk boş bulduğum masaya oturdum. Sakinleşmeyi beklerken etrafı izlemeye başladım böylece kafamı biraz dağıtabilirdim. Yani bende de suç aslında ne diye sinirlendiriyorsun ki ,sonunda olan hep sana oluyor çünkü. Artık öğrenmiş olman lazımdı Eslem ama sen hala kafanın dikine gidiyorsun.

"Harika bir haberim var!" diye biri bağırınca yerimden sıçradım.

Elimi kalbimin üzerine koyup sesin sahibine baktım "Eren manyak mısın? Ödümü kopardın resmen."

Eren önce şaşırdı sonra özür diler gibi bana baktı ve "Pardon korkutmak istememiştim.Haberin heyecanıyla biraz yüksek çıktı galiba sesim" diye sıraladı cümlesini.

"Tamam önemli değil ,sana patladım bende özür dilerim." deyip yüzüme zorla bir gülümseme yerleştirdim.

Yanıma oturup "Bir şey mi oldu?" diye sordu.

Başımı iki yana salladım "Olmadı ,boşver. Sen bana şu haberi ver asıl"

"Peki," gülümsedi ve konuşmaya devam etti "bil bakalım yılbaşında nereye gezi ayarladım?"

"Hmmm.." gözlerimi kısıp düşünmeye başladım

Rüya "Uludağ!!" diye neşeyle çığırarak yanımıza oturdu .

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 26, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DESTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin