Yüzüme öylece bakarken beni tanımamış olmasının üzüntüsünü yaşıyordum. Arka fonda ise köpek havlaması ne romantik.
Aman ne yaşayacağım eminim ki kendi adını bile unutuyordur arada.
Beni tanımaya çalışır sorgulu bakışlarına ara verip, başını ileri uzattı.
" Lio! Sus be oğlum, tamam." Sesini duyar duymaz susan köpek, köpekliğinin ne kadar sadık ve akıllı olduğunu yüzüme vurmuştu.
Şimdi ne alakası var Efsa.
Neyse.
" Gelsene içeri," kapıdan çekilip geçmem için yol açtı. Yeni dank etmişti herhalde.
" Önce kim olduğumu hatırla öyle gireyim. Belki seni kandırmaya çalışıyorum, yalancıyım, düzenbazım, üç kağıta getiriyorum seni?"
" Sen Bizim Tasarım mimarının yanında ki kız değil misin? " Bu ne zeka be.
" Benim, tasarımcı mimarın yanında ki Kız Efsa."
" Hatırladığıma göre girecek misin yoksa beklemek hoşuna mı gidiyor?"
Bir şey söylemeden boşluktan içeri girdim valizimle beraber.
" Ah!"
Geriye dönüp baktığımda valizin tekerinin pisliği ayağına bulaşmıştı.
" Çok pardon."
" Önemli değil tamam," valizi kenara bırakıp ayakkabılarımı çıkardım.
" Geçebilirsin öyle,"
" Sen evinde öyle dolaşmıyorsun ben neden dolaşayım?"
Mantıklı gelmiş olacak ki sustu ve karşıma geçti.
" Hayırdır bu saatte?" Gülümsedim.
" Bir şeye ihtiyacın olursa Gelebilirsin demiştin ya, davet icabet etmek gerekirmiş,"
" Hayırdır neye ihtiyacın var?"
" Kalacak bir yer."
" Ordan bakılınca Pansiyona mı benziyorum? "Hayır ama zengine benziyorsun. Benzemiyorsun öylesin.
" En azından bu gecelik. Pansiyondan atıldım da."
Bir süre sessiz kaldı ve yaslandığı duvardan ayrıldı.
" Kalabilirsin. Ama çok çok erkenden antrenman var yarın. Yaklaşık 5 saat sonra. Rica ediyorum sessiz ol ve uyuyayım biraz ben olur mu? Çarşaf yastık yorgan her şey var. Odalar bomboş istediğine girip kalabilirsin. Banyolarda havlular da var. Bir şeye ihtiyacın olmaz gibi ama olursa da beni lütfen kaldırma . Varmı bir şey?"
Beni bu kadar çabuk kabullenmesi ürkütmüştü.
" Yok da, yani ne bileyim bir düşünseydin en azından. Hayır kurumu musun sen? Her geleni evine mi alıyorsun?"
Yüzünden gülümseme geçip gitti. Mal mısın der gibi bir şeydi bu.
" Her geleni evime almıyorum. Sadece çalışma arkadaşlarımı evime alıyorum."
" İyide sen futbolcusun orda ben de sizin kayıp bozduğunuz çimleri nasıl daha iyi hale getirebiliriz diye düşünen mimarın yanında ki kızım? İş arkadaşı değiliz ki?"
" Hoşuna mı gidiyor kendini küçük görmek?"
" Pardon?"
" Sen ve Senin meslektaşların olması konforlu maç alanımız olmaz. Elbette çalışma arkadaşımsınız."
Kerem cidden Alçaktı. Yani alçak gönüllü. Düşüncesinin güzelliği bir süre ona boş boş bakmamı sağlamıştı.
" Sabah benimle gelir misin Antrenmana? Erken olur diyorsan, "
" Yok yok, çok teşekkür ederim gerçekten çok sağol. Giderken beni de atabilirsen iyi olur."
Başını sallayıp merdivenlerde bir kaç basamak çıktı.
" Başka bir şey?"
" Yok."
" İyi geceler.."
Adımı hatırlamasına yardımcı oldum.
" Efsa."
" İyi geceler Efsa."
" İyi geceler Kerem."
..
Two🍾
Görüşleri alabilir miyim
🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
uninvited• Kerem AkTürkoğlu / TAMAMLANDI
Roman pour AdolescentsK.A 21.06.22- #fantastik 1. 26.06.22- #hayrankurgu 1.