Kül - GAY

Özlemek

🌿🌿🌿Bol bol yorum ve beğeniye bir bölüm daha atarım 😉 Yani size kalmış yoksa diğerlerinden birine yazacağım öpüldünüz ❤️😘🌿

‼️Şarkı da cuk oturdu. Bu şarkı Önder & Bahri 'nin şarkısı olsun ‼️

Kim demiş aşk tek kişilik de yaşanıyor diye aşk iki kişiliktir sevilen de sevmeyince tadı tuzu yok.

Önder den önce aşkı iliklerime kadar yaşadığımı hissederdim ve her defasında bu duyguların hissettirdiklerine şaşırdım.
Şimdiyse hiç yaşamamış olduğumu düşünüyorum çünkü şu an hissettiklerim geçmişte hissettiklerimin gölgesi olamaz.

Dün ailemin yanına gitmiş yüzlerinde ki hasret ve pişmanlığı gördüğümde yelkenleri suya indirmiştim. Oysa en çok onlara kızgındım, geri kalan herkesi boş verin onlar benim ailemdi. Elime çöp batması bile yüreklerini yakması gerekirken her akşam yüzümde morluk ve yaralarla gelsem de bir kere yaralarımı sarmadılar. Görmezden gelmek işlerine geldi, hatta belki de bu şekilde aklım başıma gelir diye bile düşünmüş olabilirler.

O yüzdendir ki Ömer'i bu kadar çabuk affedip aileme sırtımı çevirmem.
Ömer herşeyden önce çocuktu bende öyleydim ama beni aşk büyütmüştü.
Ömer aşkın bile ne olduğunu bilmezken karşısına bir erkeği seviyorum diye çıktım üstelik abisi. Bana sırt çevirmesini anlıyordum insan bilmediği şeylerden korkar.
Hele çocuksa ona kızmam mümkün değil sadece keşke yerden yere atılırken bir kere başını çevirip baksaydı yüzünde ki acıyı görseydim diyorum.

Yüzlerine duygusuz ve ruhsuz bakarken içimde fırtınalar kopuyor özlediğim annemin kokusu burnumu sızlatıyordu.
Elimden geldiğince kendimi sıkmaya konuşmamaya yemin etmiş gibi bir yabancıdan farkım yokmuşçasına davransam da annem bu soğukluğuma daha fazla dayanamamış ayaklarıma kapanıp ağlamıştı. Yüzümde donup kalan dehşetle anneme bakarken gözlerimde ki yaşlara mani olamayarak yanına çöküp kollarımı açtığım da özlediğim kokusuna kavuşmuştum.
Unutun en son ailemi affederim dediğimi en çok onlara kızsan da yüreğin yırtılıyor onlara sırtını dönerken.
En büyük acıyı onların yanında ruhsuz oturmakla yaşadım. Annem etrafımda fır dönerken, babam kızarmış gözleriyle  yüzümü okşarken her şeyi unutmuştum.

Anneme sarılırken babam da çökmüş omuzları ile bizi izleyerek için için ağlıyordu. Onu ilk defa ağlarken görmek tarifi mümkün olmayan bir azap içinde kıvranmama sebep olduğu için kollarımı ona da açmış gelmesini beklemiştim. Gözlerinde oluşan pırıltılar ile koca bedenini yanımıza atmış güçlü kolları ile ikimizi de sarmış evin duvarlarında yankılanan hıçkırıklarımızla dakikalarca ağlamıştık.

Geçirdiğim en güzel günlerden biri de o dakikalardi hatta o saatler.
O kadar özlemiştim ki akşam olsun hiç istememiştim. Akşam olduğunda gidiş saatim geldiğinde annem bir gece daha kalmam için yalvarınca kıyamamış Önder'i arayarak bu geceyi ailemde geçireceğimi söylemiştim. Üzülse de ailemle aramın düzelmiş olmasına sevinmiş, isteksiz sesiyle öyle olsun demişti. Bu gecelik diye sonuna eklemeyi de unutmayarak.

Annem ben geleceğim diye börek, sarma ve en sevdiğim yemeklerle donatmıştı. Ve her lokmada aklıma sevdiğim geliyor iç çekip durmaktan kendimi alamıyordum.
Sabaha kadar zor ettiğim sabahla kahvaltı ettikten sonra annemden izin istemiş yine döneceğimi söyleyerek Önder' e doğru koşuyordum adeta.

Akşam beni almaya gelecekti ama sürpriz yapmak istediğim için gel beni al dememiş iş yerine doğru yol almıştım.
Dün akşam iç çekerek yediğim dolma ve böreklerden biraz götürerek tabiki de.

Öğle saati yaklaşırken çalıştığı büroya geldiğimde içeri girmek için hareketlendim.
Bir kadın sesi duyup duraksayarak kaşlarımı çattım.