epilogue

441 34 50
                                    

"Loves all of you
- Senin her şeyini seviyorum

Love your curves and all your edges
- Eğrilerini,doğrularını seviyorum

All your perfect imperfections
- Bütün mükemmel kusurlarını"





Kış bitmek üzereydi. Hoseok'un yası, Jimin'in hamileliğine denk geldiği için, birlikte çok zaman geçirmiştiler. Balolara ve partilere katılmaktan kurtulanlar olarak, bundanda gayet mutluydular.

Noel'den itibaren şiddetli soğuk başladığından ve baharın gelişi açıkça geciktiğinden, kaderlerinden oldukça memnundular.

O zaman içerisinde kasabada oyalanmak yerine, Jackson'ların lüks otel odalarında, ateşin yanında otururlar, ya da lörd Namjoon'un kasaba evindeki rahat misafir odalarından birinde, Seokjin ve Jeonggukla vakit geçirirdiler. Boş zamanlarını sayısı hatırlanamayan kadar bardak çay içerken, okuyarak, konuşarak ve iğne işi yaparak doldururdular.

Böyle günlerin birinde de, tüm grup kont Kim Namjoon'lardaydılar.

Seokjin köşedeki masada oturmuş, yengelerinden birine mektup yazıyordu.

Jeongguk elinde romanla kanepede uzanıyor, dizlerine kaşmir battaniye atılmış bir şekilde keyif çıkarıyordu.

Jimin, yanan şöminenin yanında sandalyeye yerleşmiş, elleri yuvarlak karnına yaslıydı.

Hoseok ise yanındaki alçak tabureye yerleşerek, ağrıyan ayaklarına masaj yapıyordu arkadaşının.

Jimin, mutlu bir şekilde içini çekti. "Oh ne güzel! Neden kimse beni, bacakların hamilelikte şiştiği konusunda uyarmadı? Teşekkür ederim Hoseok, sen dünyadaki en iyi arkadaşsın."

Duyduklarıyla köşeden Seokjin'in alaycı sesi yükseldi. "En son ayaklarını ovuşturduğumda bana da aynı şeyi söyledi canım. Sevgisi sadece bir sonraki masaja kadar sürüyor. Kabul et Jimin, sen tutarsızsın."

Arkadaşı tembelce güldü.

"Kendin hamile kalana kadar bekle güzelim. Ayaklarınıza masaj yapmayı kabul eden herkese minnettar olacaksınız."

Seokjin bir şey söylemek üzere ağzını açtı ancak fikrini değiştirerek, meyve suyundan yudum aldı.

Jeongguk, gözlerini romandan ayırmadan

"Neden onlara söylemiyorsun?" Diye sordu.

Jimin ve Hoseok, Seokjin'e bakarak

"Ne demeli ki?" Diye bir ağızdan sordular.

Seokjin belli belirsiz omuz silkti ve arkadaşlarına bakarken mahcup bir şekilde kıkırdadı. "Yaz ortasına kadar Namjoonun bir varisi olacak."

"Bir erkek olduğu sürece tabi" dedi Jeongguk.

"Tebrik ederim!" Diyerek ayağa fırladı Hoseok ve Seokjin'e doğru koşarak coşkulu bir kucaklamayla sıktı. "Ne harika bir haber!"

"Namjoon, belli etmemeye çalışsa da çok sevindi," dedi Seokjin,arkadaşına sarılarak. "Eminim az öncede vikont Min ve Bay Jacksona bu olayı anlatıyordu. Görünüşe göre bunun yalnızca kendisinin katkısıyla olduğuna inanıyor."

"Katkısının önemli olduğunu inkar etmeyeceksin, değil mi?" Diye belirtti gülerek Jimin.

"Belki," diye onayladı Seokjin, "ama işin büyük kısmını benim yapmam gerekecek."

Jimin arkadaşına odanın karşısından bakarken gülümsedi. "Çok sevindim canım. Ayağa kalkıp sana yürüyemediğim için üzgünüm, ama sadece mutluluğumu sözlerimle göstere biliyorum şimdilik. Umarım çocuklarımız birbirleriyle evlenirlerde, düğünle biter sonumuz." Sesinde acıma tınısı vardı.

passion| yoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin