Nereye Savruluyoruz ?

31 3 0
                                    

Sabah saat sekiz herkes için uyanma vakti. Ben inşaata , Zeliha ve Cemile okuluna.Evde bir koşuşturma haliyle. Meliha Hanım mutfağa yumurtaları haşlamaya, çayı demlemeye aceleyle giderken Cemile aynada kendine çeki düzen vermekte Zeliha da çantasını hazırlamakla meşgul. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra masamıza geçtik. Ceren 'in yüzü solgundu. Kahvaltısını yapıp evden hızlıca çıktı. Konuşmaya fırsatımız olmadan .

Bu sabah da her zamanki gibi Zeliha'yla birlikte evden çıktık. Yolda giderken elinden sımsıkı tutuyordum.

-Baba, akşam gelirken tatlı alır mısın?

Düşündüm önce cebimde kaç lira olduğunu. Hemen de cevap vermem lazımdı. Hayır diyemezdim elbette. Yoksa bile bir şekilde tatlı parasını çıkartmam lazımdı.

-Alırım elbette yavrum. Ne tatlısı istiyor canın söyle?

-Tulumba tatlısı baba alır mısın gerçekten?

-Alırım yavrum niye almıyım. Canın çekmiş senin.

-Canım babam benim. Seni çok seviyorum

-Bende seni seviyorum yavrum. Hadi gir koş hemen sıraya gir. Arkadaşların da orada.Akşama alırım seni.

-Tamam. Gööörüüşüüürüüzzz.

Diyerek koşarak uzaklaştı yanımdan. Ahh canım yavrularım. Bu bütün çabam ailemin Bir Tatlı Huzur'u ve onların istikbali için..

İstanbul'a da bunun için gelmedik mi zaten..

Bende yavaş yavaş emin adımlarla alnım açık, başım dik bir şekilde işimin yolunu tuttum..




İş çıkışı cebimde kalan paranın yarısıyla tulumba tatlısı alabildim anca. Kişi başı 2 tane düşüyordu. Ben yemesem de olur zaten. Yavrularımın içinde kalmasın hiç bir şey. Sokağın dönüşünde Zeliha'mın okul çıkışında beni beklediğini gördüm.

-Çok bekledin mi?

-Yok yeni çıktık bizde zaten baba.

-iyi bari.

Yüzünde tatlı bir tebessümle ;

-o elindeki ney baba yoksa tatlı mıııı ?

-Eveet yavrum. Annende yemek yapmıştır şimdi. Ama söz ver, yemekten sonra yiyeceğiz hep birlikte tatlıyı tamam? Tok karnına ? Anlaştık ?

-Tamam baba merak etme.Söz veriyorum yemekten sonra.Seni üzer miyim hiç?

-Üzmezsin yavrum. Aferin sana can kızım.

Can kızımla güle oynaya eve giderken, köşeyi dönüp evin ışıklarının yandığını görmek, yine içimde her zamanki gibi bir huzur ve mutluluk doldurmuştu içime. Lakin kim bilebilirdi ki bu kez evimde karabulutların döndüğünü belirten ilk adımlar olduğunu....

Zili çaldım. Normal, rutin günlerden farklı olarak kapı hemen açılmadı bu sefer. Kapıyı ortanca yavrum.Ceren'im açtı.

-Nerdesiniz yahu. Üşüdük kapının önünde beklerken.

Ceren suskun ve yüzü düşük halde bize baktı.

-Bir sorun mu var yavrum? Annen nerede?

-Annem, annem içeride baba.

-Niye gelmedi kapıya karşılamaya ?

İçeri girip ayakkabılarımızı çıkartıp montumu astım. Sonra Zeliha'nın montunu.Ceren duvara yaslanmış yere bakıyordu.İçeri doğru yürüdüm.

BİR TATLI HUZURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin