[36]

547 90 17
                                    

izmarit: ben yokken,

izmarit: yani ortalıkta yokken,

izmarit: ne yaptın?

izmarit: seni affetmek değil de,

izmarit: çünkü haddime değil.

izmarit: seni kendi içimde yeniden kabullenebilmek adına sürekli suçsuz olduğunu sayıklıyorum.

izmarit: seni kendi içimde sevgime affettirebilmek için ağır savaşlar veriyorum.

izmarit: lütfen bana yardım et.

izmarit: sevdiğim adamı affedebilmek için gece gündüz neden arıyor olmak,

izmarit: çok ağır.

hwanghyunjin: Bilmiyordum.

hwanghyunjin: Yeonjun'un sen olmadığını bilmiyordum.

hwanghyunjin: Sordum ona, benim dedi.

hwanghyunjin: Yeonjun'dan bu yalanı öğrenmeden önce ayrıldım, onu İzmarit olarak bilirken.

izmarit: ayrıldın mı? bilmiyordum.

hwanghyunjin: Evet. Çünkü benim İzmaritim Yeonjun değildi.

hwanghyunjin: Yeonjun İzmarit olamazdı çünkü senin kadar güzel sevemiyordu.

izmarit: peki, bir şey yaşadın mı onunla?

izmarit: sol kulağının arkasındaki küçüklükten kalma dikiş izini gördü mü mesela?

hwanghyunjin: Onun ben de gördüğü güzel bir yüzdü. Daha ötesine geçmedi.

hwanghyunjin: Geçebilecek kadar derin değildi.

izmarit: derin olsaydı zaten,

izmarit: sevgiyi kaldırabileceğini sanmıyorum.

hwanghyunjin: Sen ne yaptın, ben yokken?

izmarit: seni unutmaya çalıştım.

izmarit: görmemeye çalıştım.

izmarit: aslında başaramayacağım çok belliydi.

izmarit: seni görmemek seni unutmak değildi.

izmarit: bilmiyorum.

izmarit: sanırım bu durum artık canımı sıkıyor.

izmarit: fazlasıyla yoruldum.

izmarit: bir hastalık gibi,

izmarit: hiç geçmeyeninden.

***

Hiç geçmeyecek izmarit.

Cigarette butts, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin