Tekrar Selam, İzmir!

33 1 0
                                    

Bu bölüm Melis'ten, uuu. Peki by. Bölümün şarkısı Vienna Ditto - The Underfeated.

Sabah kalktığımda klasik olarak evde ses seda yoktu, ailem zaten iş insanları, İstanbul'da ne olduğu belli olmayan bir bardaydım dün, içeri girmem bu yaşta zor olmuştu ama, kimin umrunda? Ben yaşamayı biliyorum. Annemin beni aradığını gördüm. Kızlar Whatsapp'tan mesaj yağdırmıştı, annemi arayıp ne olduğunu sordum. İzmire gideceğimizi, bavulumu hazırlamam gerektiğini ve abimi uyandırmam gerektiğini söyledi. Peki deyip kapattıktan sonra üstüme 'mütüş' bir şey giyip bavulumu hazırladım.
Dışarı çıkıp en yakın markete girdim, bir kaç corn flakes' çeşidi ve biraz abur-cubur aldıktan sonra parayı ödeyip marketten çıktım.

~~~~~
Kahvaltımı ettikten sonra Whatsapp'dan gelen mesajlar durmayınca olaya daldım, abimi uyandırdım ve ailemi bekledim.
~~~~~~
Annem ve babam geldiğinde, 18'ime girdiğimde benim olacak olan yeşil (yeşile bayılırım.) Minivan ile yola çıktık.
Yol boyunca kızlarla Whatsapp'tan mesajlaştık.
~~~~~~~
Sonunda İzmir'e TEKRARDAN gelmiştim, Eylül'ün villası ve benim villam yan yanaydı, önündeki evde ise kim vardı merak ediyorum.
Kaykayımı alıp, evet kaykay sürüyorum, Ceren gibi bisiklet değil. Biraz İzmir'i gezmeye başladım. Sonuçta buraya en son 14'ümde gelmiştim. Babam ve annemin "Nereye gidiyorsun küçük hanım?" demelerini umursamayıp dışarı çıktım, 12 yaşımdan beni umursamayan sizdiniz, v.e ben on yedime gireceğim! Reşit sayılmam ama, seneye reşit olacağım!

Şehirde gezerken taş çocukları gözetlemeyi unutmadım. Eylül'ün gelip gelmediğini veya diğer kızların gelip gelmediğini merak ediyordum, Whatsapp grubunu açtım ve İzmire gelip gelmediklerini sordum.
Cevap gelmedi.
Tuhaf, ben sahilden çıkıp eve dönmeye karar verdiğimde, Mert beni arıyordu. (Okuldan arkadaşım, NOT MY BAE.) "Ne var." diyerek telefonu açtım, bir şeyler saçmaladıktan sonra kapattı. Mal çocuk.

Mert kapattıktan sonra Zeynep'e "İzmire geliyor musun?" diye mesaj attım, cevap hayır oldu. İ cri.

Eve geldiğimde kapıda Eylül ve Ceren'i gördüm ana yanlarına gitmedim. Belki sonra.
Türkiye'yi sevmiyorum ama, Ata'm her pisliği kapatıyor bu ülkedeki. Zaten fullden Türk sayılmıyorum. Babam ben doğmadan önce, Amerikan vatandaşlığı aldı. O yüzden yarı Amerikan sayılıyorum.

On bir yaşımdan beri mutsuz biriyim, ama bunu saklıyorum. Kimse fark edemiyor zaten. Eve girip üstümü değiştiğimde Eylül ve Cerene "HEY." diye bağırıp bana bakmalarını sağladım, beni "Oo, hoşgeldin, Mrs Fishbacsh. Pardon oduncuk." dediler, kafalarına şaplak attım ve Elayı sordum, o daha yoldaymış.

Kızlarla bayağı bir takıldıktan sonra ben eve girdim, ama evin girişinde fazladan 3 ayakkabı vardı. Eve girdiğimde Bayan Işık ve Bay Işığı gördüm, diğer kişi ise onların oğlu, benin yaşıtım olan Çınar'ı gördüm, taş ama ukala olan.

Haii ~^o^ Bu bölüm Melis, yani LittleBlackStarGirl yazdü. Yani ben. Vühüe. Umarım seversiniz. Herkes kendi hikayesini bir bakıma anlatıyor. Bai! ~^v^~

Dostuna Baglan!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin