•Day 1

1K 70 53
                                    

İmzalanan bir anlaşma, şöhretli bir düğün, büyüklerin yüzü gülüyor ve ellerinde kadeh kadeh şarap. İki adam, arka ceplerindeki kurşun dolu silah, yüzük parmaklarında birer yüzük ve yüzlerindeki sahte gülümseme. Konuklara veda ediliyor, uzun olanın eli yeni eşinin belinde, mutlu bir evli çift gibi, gidenler için yüzlerinde bir gülümsemeyle teşekkür ediyorlar.

Herkes gitmiş, yeni ve büyük evlerinde başbaşa kalmışlardı. Salondaki ayrı koltuklara oturmuş ve yorgunlukla içkilerini yudumlamaya başlamışlardı. Yüzleri gün içinde takındıkları ifadeye zıt bir şekilde memnuniyetsizlik barındırıyordu. İkiside bu durumdan hoşnutsuzdu. Büyük işler yapıp büyük ailelerin çocukları olsalarda kendi aileleri içinde sözlerinin bir değeri yoktu. Mafya olmaları hiç bir anlam katmıyordu, karşılıklı yarar uğruna evlendirilmişlerdi bir klişeden çıkarlarcasına. Herkeste bilirdi aslında birbirlerinden nefret eden bu ikiliyi. Choi Soobin ve Choi Beomgyu'nun birbirlerini yok etmek amaçlı dünyaya gelmiş iki insan olduğu yazılı olmayan bir kaderdi sanki onlar için.

Choi Soobin, kafasında bitirdiğini öldürmekten çekinmez, bir kere bile arkasına bakmazdı yaptığı işin sonunda. Onun için her şey kesin ve net olmalıydı. Eğer bir dilemmada kalırsa bu dilemmanın birini yok eder ve kesinlik kazanana kadar silahını indirmezdi. Ama onun bu rutinliğini bozan Beomgyu, ondan gerçekten nefret etmesine neden oluyordu. Karşısına çıktığı her bir anda her şey altüst oluyordu. Yaptığı iş yolunda gitmiyor ve neredeyse başarısız olmasına sebep oluyordu. Ciddi bir şekilde onu öldürmeyi bile denemişti tüm bu aile işlerini geride bırakarak fakat tek başarısız olduğu şey onu öldürebilmekti. Ondan gerçekten nefret ediyordu.

Choi Beomgyu ise... O gerçekten kurnazdı. İşlerini kafasında planlar, kendince halleder ve manipüle etmeyi severdi. O biraz haylaz biri denebilirdi ama ciddiyetini koruduğu zamanlarda ondan gerçekten korkulurdu. Onun nefret ettiği şey kesinlikle Soobin'di fakat ondan daha çok nefret ettiği şey ailesinin onun düşüncelerini önemsemeden onun adına karar almasıydı. Özellikle onu öldürmeye meraklı başdüşmanı ile evlendirilmesi.

Sahi Soobin'in onu neden öldürmeye çalıştığı hakkında pek bir fikri yoktu. Soobin ondan nefret ettiği için ve kendisi üzerine cinayet planları yaptığı için karşılıklı nefret duyuyordu ona. Ortak işlerde birlikte çalıştıkları olmuştu ve eğer başarısız oldukları için nefret ediyorsa diye düşünmüştü ama onlar hiç başarısız olmamıştı ki? Soobin cidden karışık biriydi Beomgyu'nun gözünde. Her neyse pekte umurunda değildi, yani en azından öyle düşünüyordu.

Şimdiyse sanki bugün evlenmemişler ve birbirlerinden nefret etmiyorlarmış gibi tüm bunları kenara bırakmış karşıklı içiyorlardı. Üzerlerinde henüz çıkarmadıkları takım elbiseleri, yanakları hafifçe kızarmış ama sarhoş oldukları söylenemez. "Bazı şeyleri konuşmadan da anlarsın diye umuyorum." Diye konuştu Soobin dakikalar sonra. Beomgyu ise derin bir nefesin ardından göz devirip onaylar şekilde bir mırıltı çıkarmıştı. "Evet her şey sözleşmede evet biz tabii ki iki evli eş değiliz ve evet birbirimizin hayatına karışmayacağız bla bla bla. Başka bir şey?" Soobin Beomgyu'nun bu ciddiyetsizliğine bunalmış bir ifade sunarken dışarıya sıkıntılı bir nefes vermişti.

"Hayır yok." Beomgyu kafa sallayıp ayaklandığında Soobin'in gözleri onun üzerinde dolaşmaya başlamıştı. Sıcakladığından olsa gerek üzerindeki ceketi çıkarıyordu ve altına giydiği, belini açıkta bırakan kısa gömleği üzerinde biraz dolaştı irisleri. O sırada Beomgyu'nun gözü Soobin'inkilere kaymış ve izlendiğini görmüştü. Kaşının biri havalanmış ve dudakları alaycı bir gülümsemeyle kıvrılmışken kıkırdadı. "Artık öldüremeyeceğin bir bedenle karşındayım, canın buna çok sıkılmış olmalı ha?" Ardından surat ifadesi düz bir hal aldığında tekrar Soobin'e baktı ve onun beklediğinin aksine kendininki gibi alaycıl bir yüzle baktığını gördü. Afallasa da belli etmedi ve yavaşça ayaklanıp kendisine ilerleyen uzun bedene baktı.

Mafia In The Morning  || soogyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin