Mafia In The Morning || soogyu

•Day 4

"Siz geri çekilin karşılığında seni öldürmeyeyim."

Kolları arasına sıkışıp kaldığı kendinden uzun olan beden onun kaçmasını engelliyor ve üstelik tehditleriyle birlikte kafasına silahı da dayıyordu. Gözleri etrafta onlara temkinli yaklaşan kendi adamlarına ve onlara karşı silah tutan düşman tarafın adamlarında dolaştı. Korkmuyordu, hayır. Sadece tüm bu kargaşanın ortasından onu çekip çıkaracak kişiyi arıyordu ama etrafta görünmüyordu. Onu ölüme mi terk etmişti yoksa?..

•Bir süre önce•

Huening'lere karşı kurulan pusuda çetenin liderleri Soobin ve Beomgyu yerlerini almışlardı. Oldukları yer eski ve artık devam edilmeyen bir binanın inşaat alanındaydı. Silah devretme işi bir kamyonla yapılacaktı ve Huening'lerin oğlu bu görevi üstlenmek adına adamlarıyla birlikte buradaydı.

Fakat işler pek istedikleri gibi gitmemiş, Choi'lerin adamlarının yanlış işaret almalarıyla birlikte plan yanlış bir zamanda devreye girmişti. Ve tabii ki bu Beomgyu'nun suçu olmadığını halde Soobin onu suçlamıştı. Oysa Beomgyu sadece gözüne giren saçını düzeltmek adına elini kaldırmıştı ve bu da adamlarını tarafından başlayın işareti olarak algılanmıştı. Tamam, belki birazcık suçu olabilirdi.

Başlayan silah çatışması iki tarafında saklanacak yer bulmalarıyla devam ediyordu. Huening'lerin olası bir çatışmaya hazırlıklı geldikleri belli oluyordu çünkü her an tetikte davranıyorlardı. Bu yüzden ilk silah sesinde harekete geçmişlerdi. Uzayan çatışmada ölümden çok yaralanan vardı ve iş umdukları gibi gitmiyordu. Bu yüzden Beomgyu bir plan kurmuş ve bunu Soobin'e anlatmak üzere saklandığı kolonun arkasından ayrılıp yakınındaki diğer kolonun ardındaki Soobin'e adımlarken çok cesur bir hareket yapmıştı.

Kolonlar arası çok mesafe olmasa da çatışmanın ortasında bu bir çılgınlıktı. Beomgyu'nun yaptığı bu deliliği fark eden Soobin, o yanına yaklaştığı an kolundan tutup onu kendine çekmişti. Beomgyu'nun sırtı Soobin'in göğsüne değecek şekilde ve uzun olanın eli karnından tutacak şekilde bir pozisyon aldıklarında Soobin'in azarlamasını gayet iyi duyuyordu ama bir şekilde heyecanlanmasına da engel olamıyordu Beomgyu.

"Canına mı susadın sen?! Eğer ölmek istiyorduysan bunu bana önceden söylemeliydin. Ne diye yerinden ayrılıyorsun?" Cümlelerinin arasında karşı tarafa nişan alıyor ve sonrasında tekrar geri çekilip Beomgyu'ya laf yetiştiriyordu. Bu sırada temas eden bedenleri ve birbirine sürtünen alt tarafları dikkatlerini dağıtsa da buna çokta izin verebilecekleri bir durumda olmadıklarını biliyorlardı.

"Sonra azarlarsın önce beni dinle, bir planım var." Bir yandan çatışmaya devam ederken diğer yandan planını Soobin'e anlatmaya başladı. "Şimdi ortaya atılıp dikkat dağıtacağım. Huening bozuntusu beni zaten tanıyor yani bence hemen vurmaz beni. Ben onunla konuşurken sen de bir şekilde onun arkasına geç ve öldürüyor musun bayıltıyor musun neyse onu yap işte. Onu başka şekilde alaşağı edemeyiz gibi görünüyor"

Anlatmayı bitirdiğinde Soobin tabii ki bunu onaylamamıştı her ne kadar mantıklı düşünmüş olsa da kolları arasındaki beden. "Sana dedim, ölmek istiyorsan bunu bizzat ben yapacağım. Başkasının bunu benim yerime yapması hoşuma gitmez." Beomgyu buna göz devirdi Soobin görmüyor olsa da. "Sen benim dediklerimi duymuyor musun? Tabii ki de ölmeyeceğim, beni kurtarman gereken kısım da ölmeden öncesi zaten. Her neyse onayladın varsayıyorum ve gidiyorum."

Soobin'den kurtulup öne atılacağı an Beomgyu'nun karnındaki el onu geri çekmiş ve Soobin'in kasıklarını sertçe hissetmişti. Kendinilerini dizginlemeseler neredeyse inliyorlardı da. "Hemen atlama, bekle biraz." Beomgyu buna bir şey demedi. Yanaklarının kızardığını hissettiğindeyse içinden küfretti. Neden Soobin'in dokunuşlarına bu kadar heyecanlandığına dair kısa bir sorgulama yaptı kendine ama cevap bulamadı. Soobin'inde ondan farkı yoktu. Hala daha Beomgyu karşı olan çekimini reddediyordu. Her ne kadar onu öldürmek istediğini söyleyip dursada asıl istediği bu değildi elbet. Kabul etmese de onu istiyordu ve onu ölüme bu şekilde göndermek, istediği son şey bile değildi. Bu yüzden onun gitmesini engellemişti.