Mafia In The Morning || soogyu

•Day 5

Evliliklerinin üzerinden geçen iki haftanın ardından büyükler büyük bir toplanma yemeği ayarlamıştı. Oğullarının evlilikleri hakkında yalandan cümleler kuracaklardı mafya camiasının tanıdık isimlerine. Oysa bilirdi bu camia evlenen bu iki adamın ne tür bir ilişki içinde olduklarını. Ama kim bir yalanı bozup risk almak isterdi ki? Yarar uğruna yapılan bir evlilikte kim gerçek hisleri arardı? Kesinlikle Choi'ler değil.

Tamamen bu yemek için boşaltılan ünlü bir restoranda Choi'ler baş köşeye kurulmuş geriye kalan sandalyelere gelen konuklarını ağırlıyorlardı. Lee ailesinin başı ve iki oğlu Minho ve Yongbok, Hwang ve Han ailelerinin başları ile tek oğul olan ve aynı zamanda kuzen olan Hyunjin ve Jisung, Yang ailesinin başı ve en büyük oğulları olan Jeongin bu davete katılan ailelerdendi. Bu ailelerden araları limoni olan ama buna rağmen Choi'lerin kendi çıkarları için anlaşma yaptıklarından dolayı çatışmaya giremeyen bir aile olan Huening'lerin başı ve tek oğlu Kai de tabii ki burada bulunuyordu.

Büyükler ve oğulları ayrı masalarda oturuyordu. Babaların hararetli konuşmaları bir yana oğullardan pek bir ses çıkmıyordu. Elbette konuşan vardı ama bu da kısa sürüyordu. Soobin bu sessizlikten hoşnutken Beomgyu elbette bundan rahatsız olmuş ve aynı zamanda bunalmıştı. Konuşma başlatmak adına bir konu açmaya karar verdi. "Siz üçünüz..." Diye söze girdi biri Minho'nun diğer ikisi Jeongin'in yanında oturan üçlüyü gösterirken. "Kimin ailesindensiniz? Tanıdığımı sanmıyorum." Soobin de o üçlüye baktığında tanımadığını fark etti ama meraklı gözükmemeye çalıştı.

Herkesin gözü onlara kayarken Yongbok konuştu. "Bu Chris, kendisi abim Minho ve benim kuzenim olur." Diyerek Minho ve kendisinin arasında oturan yapılı çocuğa hitaben cevap verdi. Chris saygıyla ve güzel bir gülümsemeyle kafasını salladı. "Tanıştığıma memnun oldum..." Beomgyu araya girdi ismini bilmeyen adama karşı. "Beomgyu." Chris gülümsedi tekrardan. "Beomgyu. Ve evliliğiniz için mutluluklar." Mutlu olmayacağını bildiğinden sadece naziklik yaparak kafasını teşekkür mabında sallamakla yetindi Beomgyu. Soobin ise hiçbir ifadede bulunmadı. Her şey ortadayken yalan söylemesine gerek yoktu.

Yüzler diğer ikiliye kaydığında konuşan Jeongin olmuştu. "Seungmin, sevgilim olur." Dedi yanında oturan kişiyi gösterirken aynı zamanda sevgilim derken gözleri de oldukça kısılmıştı gülümsemekten. Zahmetsizce sevimliydi görüntüsü. "Bu da Changbin, korumam ve en yakın arkadaşım." Şeklinde açıklama yaptığında Beomgyu kafasını salladı. "Memnun oldum." Jeongin'in yanındaki ikili kısaca teşekkür ederken yemekler bitmişti artık.

"Beyler, içmek için terasa çıkmaya ne dersiniz?" Tekrar sessizleşen masaya bir teklif sunan Hyunjin'i ilk onaylayan kuzeni Jisung olmuştu. Art arda onaylama sesleri gelirken tek ses çıkarmayan Soobin olmuştu. Yemek sonrası içme faslı pekte güzel anılar yaratmamıştı onda.

Gözleri ayaklanan tayfanın arkasından ilerlemeye başlamış Beomgyu'ya kaymıştı.  İki haftanın ardından onu ilk görüşüydü ve gördüğü tek farklılık boyattığı kızıl saçlarıydı. Ona yakıştığı gerçeğini inkâr edemezdi, felaket iyi duruyordu fakat onun dibinden ayrılmayan bir Kang Taehyun vardı ve o bedeni bu kızıl saçlarla altına almış olabileceği gerçeği hoşuna hiç ama hiç gitmemişti.

Ne vardı o kızıllıklar ilk kendi gözlerine renk katsaydı? Ne vardı o kızıl saçlara sahiplik yapan bedeni kendi dudaklarıyla bir araya getirip saçlarıyla aynı renk yapsaydı? Ama sonra düşündüklerini fark etti Soobin. Tekrar düşünmemesi gereken şeyler geçirmişti aklından. Beomgyu ayarlarıyla oynuyordu ve bunu hiçbir özel çaba gerektirmeden yapıyordu. Tekrar nefretini körüklemişti bu kızıl renge sahip olan kişinin getirdiği düşünceler.

Merdivenlerden çıkan Beomgyu'nun saçlarına uzun süre bakakaldığını ancak eşinin beline uzanan bir kol gördüğünde fark etmişti. Kang Taehyun ve Beomgyu'nun arasındaki ilişkiyi az çok biliyordu ve ondan özellikle nefret ediyordu. Taehyun ismini taşıyan kişi hiç var olmamış olsaydı belki her şey daha farklı olabilirdi diye düşünmeden de edemiyordu Soobin. Kafasını iki yana salladı ve birkaç büyük adımda Beomgyu'nun yanına vardı. Eşinin beline kendi elini koydu ve onu yanına çekti diğer elden uzaklaştırarak. Arkada olduklarından dolayı kimse fark etmiyordu onları elbet ama Beomgyu'nun şaşkın ve Taehyun'un ne olduğunu anlamadığı bakışları görülebiliyordu kendi tarafından.