Mafia In The Morning || soogyu

•Day 7

Ertesi gün Beomgyu, uyumamanın verdiği ayakta kalmayla birlikte sabahın bir saatinde kahvaltı hazırlamaya koyulmuştu. Tüm gece uyumamış olsa da yorgun değildi ve izin gününün olması nedeniyle rahattı.

Kahvaltı hazırlamaya öyle dalmıştı ki fazla ses çıkardığını ve Soobin'in bundan dolayı uyanıp dibine geldiğini fark etmemişti. Soobin'in bir anda arkasında durup beline sarılmasıyla korkmuş ve elini kesmemek adına bıçağı kenara bırakmıştı. "Ne, ne yapıyorsun böyle?" Neredeyse kekeleyen Beomgyu'ya karşı uzun boylu olan kıkırdadı ve biraz daha yanaştı. Boynuna bir öpücük bırakmadan önce konuştu. "Güzel eşim neler yapıyor ona bakmaya geldim. Ve belki bir günaydın öpücüğü ile baş ağrımı dindirir diye düşündüm." Arkasına dönen Beomgyu Soobin'in bu davranışlarına karşın akşamki itirafını hatırlıyor olabileceğini düşündü.

Tüm bu merakı içinde Soobin'in kaçamak bir şekilde Beomgyu'yu öpüşü gözlerini açmasına sebep oldu kısa olanın. "Öyle bakma, aşk itirafı yapıp hatırlamayacak biri değilim ben. Ne yazık ki aynı itirafı senden alamadım ama beni öpmen bence buna güzel bir cevaptı." Soobin'in bu arsız ve ondan beklenmeyecek bir tarzda olarak enerjik konuşması Beomgyu'da diyecek bir şey bırakmamış, utançla önüne dönmesine sebep olmuştu.

Beomgyu'nun bu çekingenliğini sadece birkaç kez görsede oldukça çok hoşuna gidiyordu Soobin'in.  Yaşadıkları mafya aleminde sert olmaları gerektiğini biliyor ve kişiliklerini bir kenara bırakıp başka biri olmalarının  şart olmasını o da sevmiyordu. Beomgyu da bu sebeple asıl kişiliğini göstermiyordu ve şimdi bunu görebiliyor oluşu Soobin'in Beomgyu'yu daha çok tanıma isteğini artırıyordu.

"Hadi bugünü birbirimize ayıralım, ne dersin?" Soobin fikrini ilettiğinde çoktan yemeye koyulmuşlardı masadakileri. Beomgyu birkaç saniye düşünür bir ifade takındıktan sonra kafasını onaylar şekilde salladı. "Ne yapacağız?" Bu sefer düşünen Soobin'di. Fikrini sunmuştu fakat detaylı düşünmemişti. "Normalde eşler ne yaparsa onu yapalım." Beomgyu buna kıkırdadı. Sevimli duruyordu Soobin.

"Peki, eşler normalde ne yapar ki? Benim bildiğim baba olan işe gider, anne olan ya ev işi yapar ya da arkadaşlarıyla toplaşır. En azından benim ailemde böyleydi, diğer eşler farklı mı ki?" Beomgyu gerçekten merakla sorduğunda Soobin kalakalmıştı. O da bilmiyordu ki ne yaparlardı. Kendi ailesi de bu monotonlukta yaşıyordu hayatlarını.

"Şey, açıkçası... Bende bilmiyorum. Eş olmayı bırak daha önce sevgilim bile olmamıştı. Tüm gün iş ile ilgilendiğimden bu konularda ne yapacağımı bilmiyorum. Senin bir fikrin var mı?" Beomgyu şaşırmıştı Soobin'in bu bilgisizliğine. Tamam kendisi de çok şey biliyor değildi ama en azından bir sevgilisi olmuştu zamanında.

Beomgyu hayır anlamında kafasını iki yana sallarken yemekleri bitmiş ortalığı toplamaya başlamışlardı. Hızlıca topladıkları mutfaktan sonra kendilerini salondaki koltuklarda otururken bulmuşlardı. İkisi de ciddi olarak ne yapacaklarını düşünüyorlardı ve pek bir fikir gelmemişti akıllarına. "İnternetten mi araştırsak?" Beomgyu'nun sorusuyla içinden buna küçük bir kahkaha attı Soobin. Kendisi de internete başvurmuştu ve pek bir işe yaradığını söylenemezdi ama yine de denemekten zarar gelmez diyerek onayladı.

Yapılacak bir sürü aktivite karşılarına çıkarken açıkçası kararsız kalmışlardı. Film izleyebilirlerdi ama bu gece vakti daha hoş olurdu. Yürüyüş yapabilirlerdi ama bu sıkıcı görünüyordu. Birkaç masa oyunu fikri vardı ama kesinlikle onlara göre bir şey değildi. Dans etmekle ilgili bir madde vardı ve dansla uzaktan yakından alakaları yoktu. En iyi seçenek üzerlerinde tekvando hünerlerini sergilemekti. Hem zaten bildikleri bir şeydi hemde ilgilerini çeken tek seçenek buydu.

Bunu yapmak için birlikte bir spor salonuna gelmişler, uygun kıyafetlerini giymişler ve karşı karşıya geçmişlerdi. Bu ilk karşı karşıya gelişleri değildi fakat ilk kez kendi istekleri ve birbirlerine zarar verme amacı gütmeden yapacakları bir dövüş olacaktı.