Bölüm 10: " Dustin"

7 2 0
                                    

40 dakikalık yoldan sonra sonunda kursa geldik. İçeri girdiğimizde orta yaşlı bir kadın bizi karşıladı

-may i help you?
(Yardımcı olabilir miyim?)

Yes Madame. İ Came for the English course +
(Evet hanımefendi, ingilizce kursu için gelmiştim)

-for foreigners or for citizens?
(Turistler için olan mı? Yoksa vatandaşlar için olan mı? )

İm from italy. So...  +

- ok ma'am. Follow me but what did the gentleman come for? Did he come gör the course too?
(Tabii hanımefendi. Beni takip edin ama, bu beyefendi ne için gelmişti? O da mı kurs için geldi?)

+ No Madame. İ Came for my girlfriend. İ'll wait for her
(Hayır hanımefendi. Ben kız arkadaşım için gelmiştim. Onu bekleyeceğim)

Girlfriend??  +
(Kız arkadaş??)

Ona dik dik bakınca yüzünde bayağı eğleniyormuş gibi bir ifade vardı

- our lessons start at 08.10. you can waited in clasroom. Umm, what was your name?
(Derslerimiz 08.10'da başlıyor. Sınıfta bekleyebilirsiniz. Şey, adınız neydi?)

Milena Sanders +

-follow me Milena. Your clasroom in second floor
(Takip et beni Milena. Senin sınıfın ikinci katta)

Kadın bizi sınıfa kadar götürdü. Kursun büyüleyici olması yetmemiş gibi sınıflar da ferah ve çok güzeldi. Ortada uzun tek bir masa ve etrafında yerleştirilmiş sandalyeler vardı. Kapının hemen yanında beyaz bir tahta ve duvarlarda da İngilizce grammerlerle ilgili posterler asılıydı.

En arkada pencerenin önünde küçük bir oturma köşesi vardı, biz de oraya geçtik. Jason'la karşılıklı oturduk. O telefonunu çıkarıp biraz oyalanırken ben onun hareketlerini izliyordum. Jason onu izlediğimi fark edip telefonu cebine geri koyup bana doğru kollarını dizlerine koyup eğildi

+Bir sorun mu var bal? Neden kaşlarını
Çatmış beni izliyorsun?

Bak Jason, kalbini kırmak ya da bana alınmanı istemiyorum ama bazı davranışların hoşuma gitmiyor. Bu ikincidir yabancı bir  ortamda beni kız arkadaşın diye tanıtıyorsun ve elimi tutuyorsun. Rahatsız olmuyorum ama pek de hoşuma gitmiyor. Biz sevgili ya da başka bişey değiliz sonuçta +

Hiç bir şey demeden boş boş suratıma baktı. Gözlerini sıkıca kapatıp derin düşüncelere daldı. Yaklaşık 3 dakika kadar sustuktan sonra sakince konuşmaya başladı

- tek bir soru sorucam ; sana "bal"dediğimde içinde tuhaf bir şey olmuyor mu? Yani farklı hissetmiyor musun?

Anlamadığım şey şu, Jason bana ; ona karşı hislerim olup olmadığını mı soruyordu yoksa tam tersi rahatız olup olmadığımı mı? Ne olduğunu anlamadan cevapladım

Evet farklı hissediyorum. Ama dediğim  gibi ,bazı davranışların canımı sıkmıyor
değil +

Oturduğu yerde doğruldu, duruşunu dikleştirdi ve ses tonunu daha da resmileştirerek konuşmaya başladı

+ Tamam. Bir daha olmayacak, merak etme. Dersin 3 dakikaya başlıyor. Ben "rahatsız etmeyeyim" seni. İyi dersler

Hiçbir şey demeden öylece sınıftan çıkmasını izledim. Bu konuda gerçekten nötr hissediyorum.

UZAKTAKİ DENİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin