Uçurum

61 2 0
                                    

Bacaklarım titreyerek çıktım beraber kenarında oturduğumuz,hayaller kurduğumuz, manzarasına doyamadığımız uçurumun kenarına. Kalbimdeki acıdan ve ölümden başka hiçbir şey hissetmiyordum. Buğulu gözlerle etrafıma baktım. İlerde birkaç mangal dumanı tütüyordu. Acıyla hafifçe gülümsedim. Birazdan bitecekti bu tüm acı. Sevdam ihanete uğramıştı. Bana inanmamıştı. Elimden gelen tek şey bu acıya son vermekti. Ayağımın birini sürüyerek  boşluğa attım. Hadi kızım Leyla diğerinide at ve kurtul dedim . Ustumdeki beyaz elbisem toz toprak içerisindeydi tekrar gülümsedim. Diğer ayağımıda boşluğa bıraktım. Bir kol, kolumdan yakaladı beni. Kafamı düşmenin ve tutulmanın şiddetiyle bir kaya parçasına vurdum. Ilık bir sıvı hissettiğimde kafamın kanadığını anladım. Beni tutan kol şimdi ise beni yukarı çekiyordu . Başımda bir kalabalık bir uğultu vardı ama ben bir çift koyu kahverengi göz gördüm. Etraf bulaniklasiyordu. Ölüyordum biliyorum. Bana bakan bir çift göze gözümden bir damla yaş akarken gülümsedim.Artık bitmişti. Sondu. Acı geçmişti..
  -2 Hafta Sonra-
Gözümü açmaya çalışıyordum ama ışık izin vermiyordu. Yavaş yavaş kendimi zorlayarak gözlerimi araladım. Bir hastane odasıydı. Vücudumun her yeri kablolara bağlıydı. Ayağımın biri alçıdaydı. Kurtulduğumu anladım. Vücudumda ki acıların hiçbiri kalbimdeki acı kadar yakıcı değildi. Sol tarafa döndüğümde refakatçi koltuğunda  gördüğüm gözlerin sahibi olan adam uyuyordu. Sert yüz hatları, hafif kirli sakalları vardı. Ona baktığımda daha önce sanki hiç gülme eyleminde bulunmamış diye düşündüm. Hareket etmek istedim ama vücudumdaki acıyla inledim. Gözleri hemen açıldı ve beni buldu.
-"Uyandın" dedi ve koşarak doktor çağırmaya gitti.
İçeriye 2 hemşire bir doktor ve genç adam gitmişti. Kapıda da bir kalabalık vardı içeriyi izleyen ama hiçbirini tanımıyordum sahi ben neredeydim?

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin