DOLUNAY

Bölüm 2

Leyla.. Bahtsız Leyla.. Bir zamanlar Efes'ine sevdalı Leyla... Şimdi ise yüreğinde bir mezar olan Leyla..
Adeta göz pınarlarıyla savaş veriyordu Leyla. Göz kırpamıyordu, korkuyordu; bir çift göz yaşı dökülecekti biliyordu. Yutkundu. Yandı boğazı içine akıttığı göz yaşlarıyla.
Sahi böyle bir tesadüf olabilir miydi? Neden? dedi.
Mustafa'ı karşısında gözlerinin içine bakıyordu. Acı çeker gibiydi. Ela gözleri acı çekiyordu.

Hemen toparladı Leyla kendini. Hafifçe bir tebessüm bahşetti misafirlerine. "Seni tekrar görmek çok güzel Mustafa" dedi. Arkasından ailesine döndü ve açıklama yaptı "Mustafa benim üniversite okuduğum yaşadığım ilçede yaşıyordu beraber çok çalıştık ailesi bana çok yardımcı oldu eski bir arkadasimdir" dedi . Berzan kıskanç bir adamdı ama karısına herşeyden çok güvenirdi. Hem adamın yanında esi vardı, yeni ortağıydı. Yersiz kıskançlığa gerek yok diye düşündü kendi kendine. "Yoldan geldiniz açsınızdır masaya geçelim" dedi Berzan.
"Evet buyurun " dedi Leyla.
Zeynep hanım Leyla'ya dikkatle bakıyordu. Neden kocasını gördüğünde pıt kesilmişti? Kuruntu ediyorsun dedi kendine. Ne kadar güzel bir kadın diye düşündü Zeynep. Gerçekten iri Ahu gözleri vardı. Beline gelen sırma gibi upuzun dümdüz saçları vardı. Dolgun vücud hatlarına sahipti. Kilolu değildi. Bir insan hem zayıf hemde nasıl dolgun olabilir diye düşünüyordu Zeynep. Çok güzeldi, hayal susleyebilecek bir kadındı.

İçeri geçtiler kocaman bir masa vardı çok doluydu ve şıktı. Mustafa hafif gülümsedi masaya sevdiğinin eli degmisti belliydi. O zaten hep sevmezmiydi böyle özenli masaları. Yürümekte bile zorlanirken dimdik yürüdü Mustafa ve masaya oturdu.
Leyla "Ben üzerimi değiştirip hemen geliyorum"dedi
Kendini banyoya zor attı Leyla
(Leyla'nın ağzından)
Kendimi banyoya zor attım . Kapıyı kilitledim ve artık dizlerim beni taşımadı ve yere çöktüm. Elimi ağzıma kapattım. Yoksa avaz avaz aglayacaktım. Neden Allah'ım dedim Neden? Hemde karısıyla..
Ela gözlerinde acı vardı. Hakediyordu. O bir katildi. Bir sevdanın katiliydi. Bir kadının katiliydi. Toparlan Leyla dedim kendi kendime. Hemen kalktım elimi yüzümü yıkadım. Karısı Zeynep çok şık gelmişti . Hemen dolabın önüne geçtim ve simsiyah kalem bir elbise çıkardım. Berzanımın aldığı su damlası kolyemi taktım. Saçlarımı taradım ve aşağıya doğru ilerledim.

(Mustafa'nın ağzından)
Beni görünce bembeyaz kesildi . Belki kimse fark etmezdi ama ben onu çok iyi tanıyordum. Kanının çekildiğini anladım. Gözlerini bile kırpmıyordu. Ahu gözlerinde acı belirmişti. O acı beni yaktı geçti. Yutkundu ve bir tebessüm bahşetti. Ölmeden son kez görmüştüm o gülümsemeyi. Gülleri kıskandıran o gülümsemeyi. Kendine gel Mustafa dedim sevdiğin kadın evlenmiş. Hani ölmüştü? Yalandı demek kaçmıştı hemde yanında ki Berzan denen adamla. Yumruklarımı sıktım. Dokunmaya kiyamadigim bakmalara doyamadığım kadın şimdi başkasının kadınıydı.. Kadını.. Masaya geçmiştik. Leyla üzerini değiştirmeye gitmişti . Sofrada hanımlar sohbet ediyordu erkekler ise sessizdi. Merdivenden ayak sesleri geldi Berzan ve ben kafamızı oraya çevirdik. Simsiyah elbisesiyle matemini giyerek geliyordu Leylam. Her haliyle çok güzeldi.

-Masaya geldi Berzanin yanina oturdu Leyla. Zeynep'e baktı. Güzel kadındı Zeynep. Kumraldi dalgalı göğüslerinde biten saçları vardı. Yeşil iri gözleri vardı . Sert yüz hatlarına sahipti adeta Fransız heykelleri gibi. Gülümsedi Leyla kadını olmayı hayal ettiği adamın kadını yanındaydı. Acı yüreğini sarmalamis ve nefes aldırmıyordu. Berzana çevirdi kafasını gözlerinin içine baktı ve gülümsedi. Berzanda ona gülümsedi . Kocasını çok seviyordu Leyla. Canını verecek kadar çok seviyordu ve saygı duyuyordu. Berzan ona şifa olmuştu ve sevdasıyla yaralarını sarmıştı. Sabırlı iyi yürekli bir adamdı Berzan Ağa vesselam.
Mertti, yigitti. Zaten o yüzden "Yiğidim" derdi Leyla Berzanına. Berzan "servise başlayalım Rozalin" dedi. Rozalin yardımcı Sevde ile servise başladı . Yemek iş konusarak devam etti. Oturma odasına geçilmişti. Sırada kahve faslı vardı. Azad gülerek "Leyla Sultan o güzel kahvenden şu fani dünyada bugünde icebilecek miyiz?" Dedi gülerek. Leyla minik bir kahkaha attı ve " Tabi Azad Bey sen iste yeter " dedi. Berzan gülüyordu herkeste bir tebessüm vardı. Mustafa hariç. İçi yanıyordu 2 yıl olmuştu sevdasının elinden kahve içmeyeli. O zamandır da hiç türk kahvesi içmemiş ti. Karısını istemeye gittiklerinde bile. Şimdi içecekti." Nasıl olsun kahveler?" dedi Leyla ben bir acı kahve alırım dedi Mustafa. Zeynep şok olmuştu. Ne diyeceğini bilemedi. Oda ortamı bozmamak için sade bir kahve istedi.

Leyla kahveleri ikram ediyordu . Zeynep kahvesini alırken Leyla'nın omzundaki hafif yara dikkatini çekmişti kurşun yarası gibiydi. Merakına yenik düştü ve "omzundaki yara kurşun yarasimi Leyla?" dedi. Leyla gulumsedi kahveleri servis ettikten sonra yerine oturdu gülerek "evet" dedi. Zeynep "Neden?" Dedi . Rozalin gülerek "o bir sevdanın hikayesi " dedi . Zeynep "neymiş o hikaye?" dedi. Azad "Abime gelen kurşunun önüne geçti yengem, onların sevdası Mardin'in dilindedir" dedi. Zeynep ise "anlatır mısınız merak ettim " dedi. "Böyle olmaz çok uzun destan gibi tanışmaları hikayeleri var. Şöyle bir rakı sofrası yapalım yarın hem Leylos bize türküde söyler Rozalinde hikayelerini anlatır" dedi Azad . "Çok iyi olur benim hatunun müzelerinden yemeklerinden yemeyeli bayağı bir vakit olmuştu " dedi gülerek. Leyla da minik bir kahkaha attı "ben yarın donatırım sofrayı siz Rakıyı alın yeter" dedi.

Mustafa'ya doğru hafifce baktı kısa bir an gozgoze geldiler. Mustafa'nın gözleri kıpkırmızıydı. Mustafa müsade isteyerek "Biz otele geçelim " dedi. Berzanin ağabeyi "olmaz öyle şey bizde misafir otelde kalmaz" dedi. Berfin de onayladı. Berzan'la Leyla da onayladı. Mustafa "Uzun bir süre buradayız bugün gidelim eşyalarımız herseyimiz orda yarın buraya gelirken toparlanir geliriz " dedi. Ve vedalasma vaktiydi . İyi akşamlar Leyla herşey için eline sağlık seni tekrar görmek çok güzeldi " dedi ve elini uzattı. Leyla da elini uzattı ve tuttu. Akıma kapılmış gibiydi. Ama acıdan başka birsey hissettirmiyordu. Mustafa'nın eli titriyordu. Tokalaştigi bir kaç saniye dakikalar gibi gelmişti ikisine de. Zeynep'le tokalaşıp sarıldı Leyla ama birşey farketmişti. Zeynep ona inceleyerek bir garip bakıyordu. Anladı diye düşündü Leyla ve silkelendi toparlan Leyla dedi kendi kendine. Misafirler gitmişti . Berzan kadınının elini tuttu ve alnını alnına dayadı. "Kokuna hasretim" dedi. Arkadan bir kahkaha sesi yükseldi. Leyla kafasını bir çevirdi Azad ve Rozalin gülüyorlar. "Sen ne zaman doydun ki yengeme abi ? " dedi Rozalin. Berzan gülerek"Hiçbir zaman" dedi. Leyla hafif utanç ve sinirle "Berzan herkesin önünde bak dile düştük ayıp" dedi. "Benim kadınım değil misin nesi ayıp,?" diyerek dudaklarıma bir minik öpücük kondurdu. Azad kahkahayı bastı. Ben sinirle Azada dönerek "düğünün yakın bende seninle alay edeceğim gör bak " diyerek sitem ettim. "Et tabi Leyla Sultan hakkındır ama biz size çıkamayız" dedi . "Azad seni paralarim" diye kükredim ama gülüyordum. Oda kaçtı.
Uyumaya dağılmıştı herkes bizde odamıza gelmiştik odaya girdim şifonyere doğru giderken Berzan kolumdan çekip kendine çevirdi beni. Vücudunu vücuduma yaslamıştı. Burnunu boynuma getirdi ve bir nefes aldı. "Uyumayı düşün müyorsun değilmi delalımin?" dedi . "Düşüneyim mi?" dedim gülerek. "Aklından bile geçirme" dedi gülerek . Dudakları dudaklarıma kapandı. Acıyı bir kenera bırakarak kendimi tutku ve şehvetin kollarına bıraktım.