DOLUNAY

Bölüm 10

Sohbet devam ediyordu. Rozalin
"Zeynep'le Mustafa çiftini konuşalım biraz " dedi munzurca gülümseyerek.

Leyla'nın kasları gerilmişti. Ne olursa olsun dayanmak çok zordu onun için.

"Baran aradı bugün beni; iş büyük olduğu için Mardin'de bir ev istiyorlarmış. Ev aramaya başlamışlar. Baran'da ev bulana kadar otelde kalmanız bize yakışık almaz konakta misafirimizsiniz ." demiş dedi Berfin.

"Onlar ne demiş ?" diye sordu Leyla merakla ve korkuyla .

"Mustafa denen adam ilk kabul etmemiş Baran'la Berzan abi baskı yapınca kabul etmiş. Karısıda zaten gönüllüymüş konak için. Konakları hep çok merak etmisimdir. Sadece dizi ve filmlerde görürdüm demiş."

Rozalin gülerek
"Ah kendini töre dizisinde falan sanar şimdi bu kadın. Hoş kadın ama çok samimi değil daha çok soğuk birisi . Mustafa abiyi sevdim ama gözleri hep bir buğulu . Buna demişya ben bir kere gönül yangını çektim diye. Hala daha çekiyor belli. Kadın kabul etmiş belli. Nolmuş acaba Mustafa abiye çok merak ediyorum. Gözlerindeki o buğunun ağır hüzünün arkasındaki acı ne kadar derin? Sebep olan kim? Çok mu güzeldi acaba? " Diye arka arkaya nefes almadan konuşuyordu Rozalin.

"Bir nefes al Rozalin arka arkaya taramalı tüfek gibi napiyorsun be börülce " dedi Berfin şaşkın şaşkın.

"Hadi cevap verin o zaman" dedi Rozalin merakla dudaklarını şaklatmıştı.

"Bence sevda sancısı. Belli karısını seviyor saygı duyuyor ama insan bir kez sevdalanır derdi nenem . Yine sever ama sevdaya bir kez düşer. Kavuşamazsa 40 mum yanar 39 u söner 1 tanesi ölene kadar yanar ve insanı kavurur küle çevirir derdi. Birde insan yanindakiyle hayatı yaşar ama ölürken aklında tek biri olur dediydi. Bununki de öyle birşey demek ki . Kim bilir noldu. Öldü mü? Terk mi etti ? Yoksa bu bir hata mi yaptı bilinmez. Sevdalı olduğu kız bence çok guzelmistir çünkü adam yakışıklı bakımlı biri; bunca sevdasını çektiği kadında çok güzeldir. Yani benim fikrim bu ." dedi Berfin düşünceli düşünceli.

"Leyloş sende konuş yorum yap hadi hem sen tanıyorsun nasıl birisidir Mustafa abi ? " dedi Rozalin.

Leyla yutkundu fark ettirmeden. Diyemedi ki sevdasını çektiği sandığınız kadın benim, yakışıklı diye bahsettiğiniz adam benim katilim. Güzel dediğiniz kadın benim. Sahi güzel miydi Leyla? Güzel sıfatının yersiz olduğu eksik kaldığı bir guzellikteydi Leyla. Narin bir Maral gibi. Ama deli taylar gibide hırçındı. Mardin'de çok dolanmıştı Leyla'nın güzelliği zerafeti. Hala konuşulurdu ama evliydi artık. Seymen Ağa'nın oğlu Berzan Ağa'nın karısıydı. Kulaktan kulağa konuşulsada güzelliği artık rahat konuşulmuyordu. Mardin kızları Berzan'la evlendiğinde deliye dönmüşlerdi. Herkes Berzan'ın kadını olmayı hayal ederken yabancı bir kız gelip ellerinden almıştı. Ama çok güzeldi. Mardin'de onun gibisi yoktu. Güzellik keşke herşeye çare olsaydı dedi Leyla kendine. Bahtımı, yaşadıklarımı bilselerdi ben olmak istemezlerdi diye düşündü. Sahi Allah kimseyi Leyla gibi yapmasın diye dua etti Leyla içinden.
Hafifçe tebessüm ederek içini çekti Leyla

"Tanırım Mustafa'yı. Haklısınız yakışıklı bakımlı birisi. Hep öyleydi. Kendine bakardı. Ailesi çok iyidir bana çok kol kanat gerdiler kızları gibi iş verdiler Mustafa'nın mekanında. Restorantı var Mustafa'nın alkollü. Bana hep iyi arkadaş oldu, iyi patron oldu. Hırçındı, aksiydi ama iyi adamdı. Etrafında sevilirdi sayılırdı. Muğla'da çoğu kız peşindeydi. Ama sevdalı derlerdi ondan ötürü. Kızı hiç görmedim. Çok güzelmis denilirdi . Bilmiyorum Allah bahtını güzel etsin bak şimdi yanında başka bir kadın var. Kim bilir kıza noldu? Acısına gelince evet acısı hala var belli. Ama sebebi önemli olan. Ne olduda bu hale geldiler ama bilinmez işte.." dedi.