Bölüm 18

15 1 0
                                    

Acı, karmaşa, özlem, korku, öfke..
Hepsini aynı anda hissetmekten gözleri bile puslu görür olmuştu Leyla'nın. Ölseydi de kurtulsaydı. Vereceği tek hesap Rabbine olurdu. Gidebilecek miydi? Duymaya dayanabilecek miydi? Hazır mıydı? Kokusunu dahi almaya dayanamıyordu. Kavruluyordu. İkisi birbirine yasaktı. Haramdı.
Peki neden bu kadar içini kavuran bir özlem vardı?

Neden çıkmıştı ki karşısına? Onu görmeden acı daha katlanılabilirdi. Özlem daha çelişebilirdi.
Şimdi ise acı kaburgalarını kırıp iç organlarını kanatıyor, Özlem ise;
Bunca acıyı çekerken kalbini avuç içinde sıkıp sıkıp bırakan bir cani gibiydi.
Kısa çaplı kalp krizi geçirtiyordu.
Onunla yakın mesafedeyken Leyla nefes almamaya özen gösteriyordu. Kokusunu duymamaya..

Derin düşüncelerden Leyla'yı çıkaran Berzanın ona seslenmesi oldu.
"Hatun dalmışsın haydi yemek hazır gelde ye su acıktırır insanı.

"Geliyorum."

Yemek nasıl geçti anlamadım. Etrafımda birileri konuşuyor, gülüyor ve çatal kaşık sesleri geliyordu. Ama benim için uzaktan gelen uğultu gibiydiler.

Beynimde kokunun vermiş olduğu uyuşma vardı. Hasretini çektiğim, burnumun direğini sızlatan o koku bütün bedenime ve organlarıma sirayet etmişti.

Gidecek mıydım?
Gidebilecek miydim?
Hazır mıydım?

Yemek yendi,
Kahveler içildi,
Toparlanıldı,
Herkes arabaya bindi ve yolculuk başladı..
Fakat ben Karavan arıza yaptığı için Mustafaların arabasına binmistim.
Zeynep "Leyla sen buralardayken hiç sevgilin falan olmadı mı? " Dedi.

Savaş ve Mustafa kıpırdandılar. Aynadan bana bakıyordu. Fakat bakışlarında bir gariplik vardı.

"Oldu" dedim

"Kimdi tanıyor muyuz?" dedi

"Hayir tanımıyorsunuz" dedim

"Neden olmadı ?" diye ısrarla sormaya devam etti.

"Birbirimizi çok sevmiyormuşuz demek ki olmadı Zeynep . "

Mustafa sigara dumanını yutmustu ve öksürmeye başlamıştı..
Zeynep kafasını ona çevirdi ve dik dik baktı.

"Neden sordun Zeynep?" dedim.

"Çok güzelsin, bu köyde de, kasabada da çok seviliyorsun. O yüzden merak ettim. İntihar sebebin acaba bir sevda sancısı mı diye merak ettim" dedi gülümseyerek.

"Sevda sancısı Allah kimseye vermesin. Zor diyorlar. Benim sevdiğim yanımda çok şükür. Her gece kollarında uyuyorum."
Ani bir fren sesi duyuldu. Mustafa hızla arabadan indi. Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Zeynep " Ne oldu" diye sordu.

"Midem bulandı biraz birayı fazla kaçırdım galiba " dedi.

Elini yüzünü yıkamaya gitti.
Arabaya binerken gözleri kıpkırmızıydi ve gözlerime bakıyordu.

Zeynep ısrarla devam ediyordu. Sanki öğrenmişti ve Mustafa'nın tepkilerini ölçerek emin olmak istiyor gibiydi.

"Her gece kollarında misin koynunda mı bilemiyorum artık. Ortalığı inim inim inletiyorsunuz " dedi kahkaha atarak.

Mustafa'nın direksiyonu sıkan parmaklari beyazlamaya başlamıştı.

"Zeynep bu muhabbet özel. Çok hoş değil istersen konuyu kapat." Diye sert bir şekilde kesti Savaş.

"Öff Savaş tamam. "

Bir duş alıp yatağa geçtim.. Soranlara birayı fazla kaçırdığımı ve başımın ağrıdığını söyledim.

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin