three

803 119 90
                                    

Herkes yavaş yavaş sakinleştiğinde kenarda sarmaşık ve çiçeklerin arasında bulunan banka oturmuştuk. Adını bilmediğim insan hala şaşkınlıkla gözlerini teker teker üzerimizde gezdiriyor, Jex'e arada korkakça bakışlar atıyordu.

Bize biraz alıştığını düşündüğümde hafifçe boğazımı temizledim ve uzun süredir bulunan sessizliğe bir son verdim.

"Şey merhaba. Ben Hyunjin. Korkmuş görünüyorsun ama merak etme. Biz sana asla zarar vermeyiz. Bunlar dostlarım Jex ve Alex. Peki senin adın nedir?"

"Ben, ben Christopher. Bang Christopher Chan."

"Pekala Bay Chan. Anladığın üzere burası sizin dünyanızdan farklı bir yer. Buraya nasıl geldiğini hatırlıyor musun? Geçitten nasıl geçtiğini?"

"Üzgünüm ben hiçbir şey hatırlamıyorum. Birden o büyük kapının önünde uyandım ve ve her şey çok tuhaftı. Benim de size soracağım sorular var bayım. Anladığım kadarıyla siz de bir insansınız ama -Jex'i işaret etti- peki ya o?"

Gülümsedim. "Yanılıyorsunuz Bay Chan. Ben bir insan değilim. Jex perisini kaybetmiş minik bir pixie. Alex ve ben ise bir büyücüyüz."

Şaşkınlıkla gözlerini açtı. "Harry Potter gibi mi?"

Güldüm ve sorusunu cevapladım. "Kısmen."

"Onu tanıyor musunuz?"

Duyduklarımla gülüşüm büyüdü ve gülerken başımı hayır anlamında iki yana salladım. Biraz yüzü düşmüş gibiydi.

"Peki dediğiniz şu peri. Winx perisi falan mı? YOKSA STELLA MI? HEM BU UÇAN ŞEY DE SARI SARI."

"Hayır Bay Chan. Üzgünüm ama bir filmde değiliz. Burada ne Harry ne de Stella var."

"Onlarla tanışmayı çok isterdim... Ayrıca bana direkt adımla seslenebilirsin."

"Nasıl istersen."

"Peki sen asa kullanıyor musun?"

"Bazen. Çok güçlü büyüleri kendimiz yapamıyoruz."

"Anladım."

"Buraya gelmeden önce neler olduğunu hatırladığında seni dünyana geri götürmeliyiz."

"Dediğim gibi şuanlık hiçbir şey hatırlamıyorum üzgünüm."

Başımı yere eğerek düşünmeye başladım. Onu kesinlikle kasabamıza götüremezdim. Buraya insan geldiğini biri duyarsa hiç hoş şeyler olmazdı. Ama onu nerede saklayacaktık ki?

Fikrini sormak için Alex'e döndüm:

"Onu ne yapacağız?"

Bilmiyorum anlamında ellerini hafifçe kaldırdı.

"Büyücü beyler. Acaba görünmezlik pelerininiz falan var mı? Beni görünmez yapsanız?"

"NASIL AKLIMA GELMEDİ!? Görünmezlik pelerini diye bir şey burada yok ama ben seni kısa süreliğine görünmez yapabilirim."

Hızlıca Chan'ı omuzlarından tutarak kendi tarafıma çevirdim.

"Gözlerini kapat."

Gözlerini kapattığında bir elimi havaya kaldırıp zarif hareketlerle salladım ve onu sadece benim görebileceğim bir büyü fısıldadım.

Yavaş yavaş görüntüsü solmaya başladı fakat ben hala onu görebiliyordum. Alex'e döndüm.

"Onu görebiliyor musun?"

"Hayır, onu göremiyorum."

"Güzel."

Chan hala kapalı duran gözlerini açtı ve kaşlarını çattı.

magic - hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin