Güzeller güzeli perinin minik bedenini hızlıca evin içine sokarken yanlışlıkla birkaç küçük eşyaya çarpıp yere düşürmüştüm. Çıkan sesle uyuyan Jex birkaç küçük mırıltı çıkarmıştı.Gergin bir şekilde kendi odama doğru yürüyüp periyi nazikçe yatağıma yatırdım. Ardından hafifçe doğrulup baygın perinin yüzüne baktım.
O cidden gerçek olamayacak kadar güzeldi. Masum yüzü karşısında diyecek tek bir kelime dahi bulamıyordum. Sapsarı saçları güneşi andırıyordu. Gökyüzündeki en nadir, en parlak yıldızlar ise sanki toplanıp da tombul yumuşak yanaklarına tek tek özenle yerleştirilmişti.
Dayanamayıp ellerimi hissedemeyecegi kadar hafif bir şekilde yumuşak yanaklarının ve çillerinin üzerinde gezdirdim.
Bu ormana nasıl gelmişti veya kim bırakmıştı bilmiyorum ama bunun altında iyi bir şeyin olduğunu düşünmüyorum. Olayların ne olduğu ancak güzel peri uyandığında öğrenebileceğim bir şeydi.
Düşüncelerim arasında kendimi dış dünyaya kapamış bir şekilde perinin yüzünü inceliyordum. Görenlerin dönüp tekrar bakacağı derecede bir güzelliği vardı ki ben de zaten onu seyretmekten kendimi alıkoyamıyordum.
Duyduğum ufak çığlıkla yerimde sıçradım ve kendimi soyutladığım gerçekliğe geri döndüm. Jex uyanmış ve odama gelmişti. Içeri girdiği gibi gördüğü bedenle ortaya bir çığlık bırakmıştı.
"PERİM! O BENIM PERİM! HYUNJIN PERIMI BULMUSSUN. ONUN NESI VAR PERİM NEDEN BAYGIN?!"
Perisinin yanına uçup minik kollarıyla perisine sarilabildiği kadar sarılmıştı.
"Lixie! Seni çok özledim Lixie! Hyunjin o iyi değil mi? Neden sesimi duyduğu halde hala gözlerini açmıyor?"
"Merak etme o nefes alıyor. Bedeni yorgun düşmüş olmalı. Bırakalım da şuan dinlensin. Uyandığında bize olanları anlatır olur mu?"
Jex kafasını hızlı hızlı sallayarak beni onayladı. Hala periye onu her şeyden korumak istercesine sıkı sıkı sarılıyordu. Onun tatlılığı karşısında yüzüme kocaman bir gülümseme yerleşti.
"O kadar mutluyum ki! Lixie'm ile kavuştum! O cidden çooook güzel değil mi Hyunjin?"
Onu bulduğumdan beri izlemeye doyamadığım perinin yüzüne baktım tekrardan.
"Evet Jex. Perin cidden çok güzel."
Sesimize uyanan Chan, kapının eşiğinde durmuş tam açamadığı gözlerini ovalıyordu. Kısa bir sürenin ardından kendine gelmesiyle gözlerini odanın içinde gezdirmeye başlamıştı. Yatağın üstündeki bedene bakmış hemen ardından da şaşkın yüzüyle bana dönmüştü.
"Bu da kim?!"
Ben ağzımı açmadan Jex hızlıca lafa atıldı:
"BENİM PERİM. LIXIE'M"
"E bu Stella değil?"
"Benim perim bütün perilerden daha güzel bir kere!"
Chan Jex'e cevap vermeyip yeniden yatağın üzerindeki bedene bakmıştı. Bir süre perinin yüzünü inceleyip yeniden komuşmaya başladı.
"Aslında daha önce hiç bu kadar güzel bir insan görmemiştim. O cidden benim dünyamdan olamayacak gibi. Sanırım dünyamda onu görsem peri olduğunu düşünürdüm gerçekten de. Masallardan fırlamış gibi adeta."
Boğazımı temizleyip hızlıca bende söze girdim.
"Şey tamam bence odadan çıkalım artık. Uyandığında böyle başında bizi görmesin. Korkabilir. Ne veya neler yaşadığını bilmiyoruz sonuç olarak."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
magic - hyunlix
FanfictionCadı ve büyücülerin hakimiyet kurduğu topraklara baygın bir şekilde bırakılan peri Felix'i, onu aylardır arayan büyücü Hwang Hyunjin bulur [slow update!]