Instagram: gulsenkilicaslanfficial
Hepimiz, birkaç saat önce üstümüzde olan şık kıyafetleri çıkarmış ve en eski, klorak değmiş eşofmanlarımızla koltuklara yayılmıştık yorgun argın. (Bu arada biz İzmirliler çamaşır suyuna klorak deriz, bilginize efendim.) Feride uzandığı kanepede, telefonundan gözünü ayırmadan bağırdı. "OHA! OHAAA!"
Annem ayağıyla dürttü Feride'yi. "O nasıl kaba bir laf Feri! Az kalk doğrul hem, yanına oturayım ben de canım çıktı zaten."
Misafirler gittiğinden beri maile evi silip süpürüyorduk ama iki saattir sadece kabasını alabilmiştik. Feride diklenip oturarak anneme yer açtı. "Anne, sen de benim gördüğümü görsen oha dersin."
"Neymiş gördüğün?"
Berjerde yığılıp kalmıştım ve bıkkınlıkla "Takı setinin sertifikasını kontrol ediyordu," dedim. "Orijinal çıkınca şaşırmıştır. Açıkçası ben zaten hiç yalan söylediklerini düşünmemiştim."
Yanımdaki berjerde oturan babam "Öyle de olsaydı, birinin açığını aramak bize yakışmaz," dedi.
Feride daha fazla dayanamayıp ayağa kalktı. "Takılar orijinal ve sıkı durun; sadece küpeler 26.500 €!"
"NE?!"
Hep bir ağızdan koyuverdiğimiz nidayla ayaklandık ve Feride'nin telefonunun ekranına bakmaya başladık. Annem, boynuna zincirle asılı olan kedi gözü çerçeveli gözlüklerini taktı. Babam zaten gözünde olan uzak gözlüklerini burnunun ucuna indirip üstünden bakmaya başladı. Bense telefonu Feride'nin elinden çekip aldım.
"Tüm seti hesaplayınca servet ediyor!" Feride en heyecanlı olanımızdı bu konuda.
Annem "Eee hani fakirdi ya bunlar, nasıl almışlar o kadar pahalı takıları?" dedi hayretle.
"Bilmiyorum ama Ezel'e en kısa zamanda sorup öğreneceğim."
Annem ilk kez memnun olmuştu. "İyi bari en azından sana layık bir takı hediye etmişler."
Babam ise tam tersi rahatsız olmuştu. "Bu kadar pahalı bir hediyeye ne lüzum vardı? Bizi mahcup duruma düşürdüler resmen."
Feride "Paralı oluşu bir yana aşırı şık ve modern bir set. Altından nefret eden ben bile bayıldım," dedi.
Açıkçası ben de zevkime uygun ve tarzıma birebir uyumlu bu hediyeye bayılmıştım. Diğer yandan maddi açıdan bu hediyenin nasıl karşılandığını çok merak ediyordum. Eğer Ezel'i ya da ailesini zor durumda bırakacak bir şekilde alındıysa hiç düşünmeden iade ederdim seti.
Telefonunu uzatıp "Al Feri, ben duşa girip yatıyorum," dedim. Annem hayıflanıp "Bunca işi bana mı yıkıyorsunuz?" dedi.
"Daha sen de bir şey yapma anneciğim, çok yoruldun zaten."
"Halılar kendi kendine mi silinecek?"
"Yarın yıkamaya veririz. Meyve suyu, çikolata ne ararsan dökülmüş. Silsek daha çok yayılır belki de. Koltuk yıkamayı da çağırırız hem."
"Ay böyle pis halıyı, yıkama şirketine vermeye utanırım bir kere ben!"
Feride bana destek çıkıp annemin koluna girdi hemen. "Annecim adamların işi pis halıları yıkamak. Onlar ne halılar görmüştür kim bilir? Senin püskülleri bile eşit uzunlukta olan halılarını kimse ayıplayamaz."
"Ama yerleri paspaslayacaktım daha."
Babam "Geç oldu ve hepimiz çok yorulduk Güzide," dedi. "Yardıma kadın çağırırız sana, artık yatıp dinlenelim hep birlikte."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SICAK ÇATIŞMA
RomanceYıllar sonra, onu terk eden eski sevgilisiyle karşılaşan Munise, pek çok inişli çıkışlı olayın ardından Ezel'i affetmiştir. Ama çiftimizin arasındaki "SOĞUK SAVAŞ" yerini, ailelerine karşı, birlikte verdikleri bir "SICAK ÇATIŞMAYA" devretmiştir. İki...