*-*5.Bölüm:İntikam Ateşi*-*

12.3K 492 24
                                    

Selam, bölümleri hızlı yazmaya çalışıyorum, yani yazım hatam varsa bana bildirin düzeltiyim. Birde hızlı yazmaya çalışırken bazen konudan sapıp başka bir konuya atlayınca mecburen bölümü silip tekrar tekrar yazıyorum. Mesela bu bölümü 3 kere yazdım. Her neyse bu emeğimin karşılığını bazı arkadaşlar çok güzel veriyor, örneğin bana mesaj atanlar, yorum atanlar... Neyse sizi sıkmadan bölüme geçelim. İyi okumalar:

Umut neydi? Hayal neydi? Sevgi neydi?

Tüm bunlar ne anlam ifade ediyordu da Ateş bu tarifi bilinmeyen duyguları tek tek bu kızı gördüğünde yaşamıştı.

Derin' e gözlerinde sakladığı umutla bakmış, Derin konuşurken, onunla ilgili hayal kurmuş, Derin' i sevmişti.

Ya Derin ne hissetmişti? Güven, umut, hayat, hayal, sevgi... Ateş konuşurken neden sesinden güven alıyordu ya da o konuştukça umutlanıyor, hayal kuruyordu. Neden Ateş' e tarifi mümkün olmayan bir sevgiyle konuşuyor, dinliyordu.

Neden ikiside bu duyguları mimiklerine yansıtmıyordu, neden sakladıkları sevgiyi gözlerinde göstermiyorlardı. Gurur, kabullenmemek... Her ikiside sevgilerini farkedecek ve kabullenecek kadar erken büyümüşlerdi. Ateş;

- Sonunda gelebildin. dediğinde, kızla daha uzun konuşmayı hedeflemiş, Derin;

- Geleceğimi biliyordun. derken, Ateş' le vakit geçirmek istemişti.

Derin, Ural Ateş' in ölümünden bu yana ilk defa kalbinde cılız bir sevgi hissetmiş, Ateş' se gerçek annesinin ölümünden sonra ilk defa bir kadına böyle bakmıştı.

Belki sevgileri boş bir tenekeden farksız sadece kalplerinde ve bakışlarında ses çıkarmıştı ama birbirlerini tanımıyorlardı. Derin bu adamdan ilk görüşte etkilenip, sesiyle hoşlandıysa, Ateş bu kızdan ilk görüşte bir elektirik akımı almış, sesini ilk duyduğunda büyülenmişse, birbirlerinin farkında olmasa da ortak yönleri ve her ilişkiye lazım zıtlıklarıyla birbirlerini tanıdıklarında bu kalplerdeki ufak cızırtının aşka dönüşmesi olağandı.

Ama Allah da şahit ya her ikiside bu oyunu aşk oyunu olmadığının ve sevgiye yer verilmediğinin farkındaydı. İşte bu gerçkle kalplerinden geçen minik cızırtıyı daha o an kalplerinin ve beyinlerinin en arkasına, asla bulamayacakları ucu bucağı belli olmayan bir kuyuya saklamışlardı.

Ateş minik cızırtısını dipsiz kuyuya attıktan, yerin milyon kat aşşağısına gömdükten sonra kıza bakmış ve;

- Beni bulmanı istedim ve buldun şimdiyse beni ben istemediğim sürece birdaha bulamayacak, haber alamayacaksın. Kimse ne senin ne de benim varlığımdan haberi olmayacak. Elinizdeki bilgileri ve o asalak korumalarıda ben gönderdim. Her türlü itiraf edeceklerini biliyordum. Korkaklardır. Birdaha ben istediğimde görüşmek üzere... demişti. Kız sert bakışlarıyla;

- Bir Asrın olman umrumda değil, beni ilgilendiren benim bir Ateş olmamdır. Seni aramak dursun sadece benim varlığımın bilinmemesi gerekli ve ben bunun teminatını aldım, şimde gidebilirim, gizemli çocuk. demişti. Konuşmasının sonundaki

" gizemli çocuk " u söylerken sesi alay barındırmış, Asrın erkeğinin

" Beni ben istemedikçe bulamazsın... " cümlesine vurgulamak istemişti.

Ateş' se bu asi kıza haddini bildirmek amaçlı;

- Hala burada ne arıyorsun. Sana git demiştim. demiş, kızın alev alan gözlerine, kendi gözlerini dikmişti. Ateş şu anda küçük oynuyordu ama bunu bilerek yapıyor, bu asi kıza yem atıyordu. Bir saatlik konuşmaları boyunca kız yer yer sinirlenmiş, daha ilgi çekici bir hal almıştı ve Ateş bunu izlemekten zevk aldığını inkar edemezdi.

Sarışın Mafya #ilmelistanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin