"İki ev istemiyorum, tek ev istiyorum!"
Kollarını hızlıca göğsünde birleştirdi, Derek."Hayatım, bunu sana daha evvel de ifade ettim ya."
Paislee, oğlunun boyuna çömelip ellerinden tuttu."Evet ama...istemiyorum işte. Babamdan uzak durmak istemiyorum."
"O nasıl söz...seni kimse ama hiç kimse babandan uzak tutamaz, bebeğim. Buna ben de dahilim."
"O zaman babam da bizimle kalsın."
Yanaklarını şişirmişti.
"Daha evvel kalıyordu."Paislee, köşeye sıkışmış bir ifadeyle oğlunun yüzünü inceledi.
Önüne düşen saçını arkasına ittirdi.Tam o sırada da kapı çalmıştı.
Annesi gibi parlayan yeşil gözleri, ışıl ışıldı.
Hemen kapıya doğru koşmaya başlamıştı.
"Babam geldi, babam geldi!""Yavaş! Koşma, düşeceksin! Derek!"
Derek, kapıyı açıp karşısında babasını görünce kocaman gülümsemişti.
"Kahramanım gelmiş!""Bak sen, küçük yardımcısı da buradaymış?"
"Evett!"
Levi, oğlunu kucağına aldığında, Derek kollarını babasının boynuna dolamıştı.
Paislee, elini boynuna atıp ensesini kaşımıştı.Levi, oğlunun başına bir öpücük kondururken gözlerinin hedefi bu kez Paislee oldu.
"Hoş buldum?""Ah evet, hoş geldin."
Ellerini tezgaha dayayıp, göz teması kurdu.
"Üzgünüm, dalmışım. Hoş geldin...""Anahtarın yok muydu baba? Neden eve anahtarla girmedin her zaman ki gibi?" Diye sordu Derek.
"Unutmuşum, bir dahakine öyle girerim, olur mu?"
"Hıhım!"
Derek, yerinde kıpırdayarak inmek istediğini belirtince, Levi onu yavaşça yere koymuştu.
"Bak sen burada dur, bugün okulda çizdiğim resmi göstericem sana."
Derek, odasına doğru koşmuştu."Dediği gibi anahtarla girebilirdin, yabancı sayılmazsın neticede." Demişti Paislee.
"Rahatsız olmayacak mıydın yani?" Dedi Levi, göz ucuyla ona bakarak.
"Neden olayım?" Diye sordu Paislee." Kötü mü ayrıldık?"
"Ama ayrıldık, Paislee. Ayrıldık."
Paislee, gözlerini kırpıştırarak başını çevirdi.
"A-aç mısın?" Diye sordu, bardakların olduğu yerden bir bardak aldı.
"Sevdiğin yemeklerden var bugün."
Tekrar arkasına döndüğünde, Levi'ın kendisine yakınlaştığını fark etmişti."Geleceğimi bildiğin için yapmadın yani?"
Paislee, yutkunarak tezgaha iyice dayandı.
"Yani...seviyorsun diye yaptım işte..." elini Levi'ın göğsüne koyup daha fazla yaklaşmasını engellemişti.
"Daha fazla...yaklaşmaz mısın acaba?"Levi, olduğu yerde durmuştu.
"Bence yaptığın hatanın artık farkına varmalısın.""Efendim?"
"Bu boşanma işinden bahsediyorum, birbirimizden ne kadar ayrı durabiliriz ki sanki?"
Duruşundan ödün vermemeye çalıştı.
"Mahkeme salonunda gayette ayrı durabilirmişsin gibi geldi bana.""Benden boşanmak isteyen kadının kucağına mı atlasaydım?"
"Yani sen-"
"Buldum sonunda!" Derek, tekrar koşarak yanlarına gelmişti." Tüm odayı aradım, meğer annem çerçevelemiş!" Diyip kıkırdamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kid.|| levi ackerman.
Short Story"Beni yarım bırakmayacağını zannediyordum ama artık paramparçayım."