kid.|| levi ackerman.

5•

"Hadi evlat, tüm gün burada seni beklersem dışarıdaki suçlulara n'olacak?" Diye seslendi Levi.

Derek, alnında biriken terle alelacele eşyalarını toplamaya başladı.
"Geliyorum baba, biraz daha bekle!"

"Bay Ackerman,"
Öğretmeni, Levi'yın yanına gelip tebessüm etti.
"Sizi görmek ne hoş."

"Uhm...sağ olun?"

"Nasılsınız? Derek'den öğrendiğime gören Bayan Paislee ile yollarınızı ayırmışsınız."

"Affedersiniz, bunu oğlumun anaokulu öğretmeniyle konuşmam mı gerekiyor?"

"Çocukların psikolojisi bakımından konuşup bilgi edinmem gerektiğini düşündüm sadece."

"Benim oğlum gayet sağlıklı bir psikolojide." Dedi Levi, soğuk bir şekilde." Annesiyle ayrılmış olmamız, bir arada bulunmadığımız anlamına gelmiyor."

"Hâla görüşüyor musunuz?" Diye sordu bu sefer öğretmen, yüzünde anlamsız bir ifade vardı.

Levi, ona tuhaf tuhaf bakarken Derek yanlarında bitmişti.
"Geldim!"

"Öğretmenine hoşça kal de, oğlum.''

''Hoşça kalın öğretmenim!''

''Ah!''
Öğretmeni bir anda bir şey hatırlamış gibi irkilmişti.
''Öğrencilerimin evine gidip bir günü onlarla geçiriyorum. Yaşam tarzlarını ve nasıl beslendiklerini görmek için. İlk kişi siz olmak ister misin?''

Levi, kaşlarını kaldırarak öğretmene baktı.
''Harika bir fikir.''

Öğretmenin gözleri ışıl ışıl parlamıştı.
''Gerçekten mi?''

''Elbette. Paislee'nin müsait olduğu bir gün pekala gelebilirsiniz.''

'Şey...eski eşinize mi gideceğim? Yani biliyorsunuz..sizi daha yakından tanıyorum sayılır.''

''Derek sen ne düşünüyorsun?'' diye sordu Levi, oğluna.

''Annem bu aralar çok çalışıyor baba, bana bile bazen vakit ayıramıyor.''

''Hıım...''

''O halde sizinle görüşelim, Bay Ackerman?''

Levi, bıkkın bir nefes verip başını salladı.

''Pekala, size adresimi konum atarım.''

''Bekliyor olacağım.''

* * *

''Öğretmen evine mi gelecek dedin?''
Paislee, elindeki kahve dolu bardağı masasına koyup başını eline yasladı.
''Bu da nerden çıktı?''

''Bilmiyorum, öğrencilerin yemek düzenlerini ve hangi şartlarda büyüdüğünü görmek için böyle bir şey sundu. İlgili bir öğretmen.''

''Evet ben de aynı şekilde düşünüyorum. Çok ilgili bir öğretmen, özellikle de sana karşı.''

''Bu da ne demek şimdi?''

''Cidden göremiyor olamazsın, Levi? Kadın sana abayı yakmış! Öğrencilerini kullanıyor.''

''Bu seni neden bu kadar sinirlendirdi?'' Telefonun ucundaki Levi'nin sesi eğlenir gibiydi.

Paislee, sanki Levi onu görüyormuş gibi hissederek üstünü başını düzeltip başını dikleştirdi.

''Hiçte rahatsız etmedi, sadece sana yaklaşmak için oğlumu kullanması siirimi bozdu. Fazla özgüvensiz bir hareket.''

''Kafanda kuruyorsun...''

''Kurduğum şeyler genelde doğru çıkıyor, bunu en iyi sen biliyorsun.''