4•

434 42 112
                                        

"Savcı hanım, gelen cinayet haberi ile ilgili başkomiser Ackerma ile görüşmeye gidecek misiniz?"

Paislee, asistanına sessizce kısa bir süre baktıktan sonra iç çekti.
"Evet, gideceğim."

"O hâlde akşama doğru gitmeniz daha uygun olur, öğlen duruşmanız var."

"Öyle yapalım o hâlde."

"Savcı hanım!"

Paislee, kaşlarını kaldırarak hızlı hızlı kendisine yaklaşan Avukata baktı.
"Çok şükür sizi bulabildim."

"Sizi dinliyorum, bir sorun mu var?"

"Son gelen cinayet davası hakkında fikrinizi değiştirmenizi rica ediyorum! Lütfen..."

"Sen ne cüretle dava sonrası savcıya-"

Paislee, elini asistanının önüne uzatıp konuşmasını kesti.
Ellerini arkada birleştirip başını dik tutarak, kendisine gelen avukata baktı.
"Sen karşı tarafın avukatıydın sanırım, ha?"

"D-doğru."

"Ve bir çocuğun öldüğü, şüpheli ölüme af getirmemi istiyorsun?"

"E-evet...bu doğru."

"Anlıyorum."

"Bir şey demeyecek misiniz savcı hanım?" Diye sordu asistanı." Böyle bir şey kabul edilemez! Duruşma çoktan ötelendi!"

Paislee, iç çekmişti.
"Sasha, bazen çok endişeli oluyorsun."

Sasha, susarak tedirgince onlara baktı.
"Seni ahmak, Bayan Paislee böyle bir şeyi asla kabul etmez! Bunu dillendirmemeliydin!"

"Pekâla avukat bey, avukatların cüppesinde neden cep olmadığını bana söyler misin?"

Karşısındaki avukat yutkunmuştu.
"Korkutucu!"

"Cevap vermediğine göre cevabı yeterince iyi biliyor ve söylemiyorsun?"

"Sonuçta onlar benim müvekkilim!"

"Sen adalet için çalışıyorsun. Rüşvetin olduğu yerde adalet olamaz. Cüppenin cebi yokken...parayı nerene sakladın?"

"Sayın savcım beni adaleti satmamla mı suçluyorsunuz?!"

"Biraz geç düştü, ancak önemli değil. Şimdi...buradan kaybol. Bu dediğini duymamış gibi yapacağım. Ancak bir daha rüşvet aldığını duyarsam...seni şikayet etmekten başka çarem yok. Bunu bilsen iyi edersin."
Sasha'ya hafifçe başını salladı ve ilerlemeye başlayıp Avukatı arkasında bıraktı.

"Parayı bulup, vicdanınızdan olmadığınız bir kariyet hayatı diliyorum size." Diyerek Sasha, Paislee'nin peşine takıldı.
"Savcı hanım, yine harikaydınız! O kadar...o kadar hayran oldum ki!"

Paislee, hoşnut olduğunu belli eden bir simayla göz ucuyla ona baktı.
"Aç mısın?"

"Huh?"
Sasha, guruldayan karnına elini koyup kızardı ve mahçupca gülümsedi.
"Üzgünüm..."

"Bildiğim iyi bir yer var, oraya gidelim."

* * *

"Konferansta söylediğiniz şeyler çok doğruydu, Başkomiser Ackerman."

"Evet, emniyet müdürlüğü başkanının siz olacağına bir kez daha emin oldum."

"Hah, siz yeni mi oldunuz? Ben hep emindim hâlbuki!"

"Jean..."
Levi, gözlerini devirmişti.
"Seninle bu şekilde konuşman hakkında ne konuştuk?"

"Kendimi tutamadım, üzgünüm..." demişti ağzını fermuarlayarak.

kid.|| levi ackerman.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin