"Söylediğimiz gibi yarın öğlenden sonra, 1'de bekliyoruz Gece hanım. İyi günler."
"İyi günler."
Burnumdan soluyorum. Daha piyasada adını bile duymadığım birinin daha iyi teklif verdiğini ve yarın ikimizi de kendi şirketine beklediğini söylüyor adam. Çıldırmamak elde değil.
Toplantıdan böyle sinirli çıkmayı beklemiyordum. Bu proje benim için maddi manevi çok önemliydi.
Kazanacağım para umurumda dahi değil. Okul yaptıracaktık. Basit okullar değil köy okulları... Zemin uygun olmadığı için yurt dışından getirecektim inşaat malzemelerini. Ayrıca sadece bir okul değil onlarca okul. Bir çok köye gitmiş araştırmıştım bu proje için. Ayrıca ödül alacaktım. Ödül ve para umurumda olmasada bu projeyi istiyordum.
Sinirle odama girdiğimde Alp'in hâlâ gitmediğini fark ettim. Hâlâ bıraktığım yerde oturmuş telefonuyla ilgileniyordu. Ben girince bakışlarını bana çevirip telefonunu kapattı.
"Bir şeyler yaparız diye bekledim." Dedi çekinerek ve tedirgince. Çok sinirliydim ve şuan sinirimin onda patlamaması lazımdı. Aslında kafa dağıtmak iyi olabilirdi. Masamın yanındaki askılıktan ceketimi ve çantamı aldım.
"Bilardo oynamayı biliyor musun?" Dedim arkamı dönerek. Ayağa kalkmış bana bakıyordu.
"E-evet" Dedi şaşkınlığını belli eden sesiyle.
"İyi Melih'i ara onu da alıp bilardo oynamaya gidelim." Dedim her zamanki Düz sesimle.
Beraber odadan çıkıp asansöre bindik. Otoparka geldiğimizde benim arabaya doğru yöneldik.
"Senin arabayla gidelim ben sonra aldırırım." Dedi Alp. Tepki vermeden arabamı açtım. Alp öne geçerken bende sürücü koltuğuna geçtim ve emliyet kemerimi taktım. Arabayı park ettiğim yerden çıkarıp sağıma döndüm. Alp emliyet kemerini takmamıştı.
"Emliyet kemerini tak." Dediğimde bakışları bana döndü. Sonra bir şey hatırlamış gibi yüz ifadesini değiştirdi ve emliyet kemerini taktı.
Otoparktan çıktıktan sonra telefonumu elime alıp silemediğim, Ayla Hanımın attığı konuma girip telefonu arabaya bağladım. Navigasyonla daha önce gittiğim eve sürmeye başladım.
Çok geçmeden evin önüne geldiğimde durdum ve beklemeye başladım. Alp telefonunu açıp Melih'i aradı. Kapı açılınca arabadan kapıya baktım. Melih'le beraber Aylin hanım da çıkmıştı. Melih arabaya binerken Aylin hanım gülümseyerek el salladı.
"İyi eğlenceler çocuklar."Dediğinde başımı selam verir gibi hafif aşağı eğdim. Melih arabaya binince arabayı çalıştırdım ve çok sık olmasa da gittiğim mekana sürdüm.
"Gece abla beni de aldığınıza o kadar mutlu oldum ki..." Dedi melih. Heyecanı sesinden belli oluyordu. Zaten arabaya bindiğimde beri yerinde duramiyordu.
"Belli oluyor çocuk."Dedim dikiz aynasından Melih'e kaçak bir bakış atarken.
"Şarkı açabilir mıyım?"Diye sordu bu sefer. Arabaya bağlı olan telefonumu Melih'e uzattım.
"Al aç." Dedim düz sesimle. Yaklaşık 10-15 dakika sonra bilardo salonunda olurduk zaten.
Açtığı şarkı içimden gülmeme sebep oldu. Çünkü dışımdan gülmeyi uzun süre önce bırakmıştım.
Efe, İsmail YK~ Bas gaza açmış, eşlik ederken ben dikiz aynasından kaçamak bakışlar atıp araba sürüyordum. Bakışlarımı Alp'e çevirdiğimde o da eğleniyor gibiydi. Bense düşüncelerimle araba sürüyordum. Bir kaç dakikanın ardindan arabayı şarkı değil telefon zil sesimin yayılmasıyla telefonumu elime aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Başına
Jugendliteraturyalnızlığı sevmeye başladığınızda yalnızlığa alışırsınız... üzülmeye değmediğini anladığınız zaman kendi değerinizi bilirsiniz... yalnızlıktan korkmamalı, kendinizden başka kimseye ihtiyaç duymamalısınız. Ben bunu çok uzun süre önce anladım. kendi ç...