Gelen gürültüler ile gözlerimi açtım. Noluyor? Sabah sabah bu ne gürültü?
Evde birinin olma ihtimaliyle elime aldığım uzun silindir şeklindeki vazoyla odamdan çıkıp odalara baktıktan sonra merdivenleri indim. Evime birinin girebileceğini zannetmiyorum ama her ihtimale karşı vazoyu almıştım elime.
Merdivenlerin sonuna geldiğimde mutfağa ve odalara baktım fakat kimse yoktu. Vazoyu dış kapının yanında duran sehpaya koyduktan sonra anahtarı alıp kapıyı açtım. Dışarı çıktığımda yan villaya birilerinin taşındığını ve bağırarak konuştuğunu gördüm. Bu ne görgüsüzlük be adam!
"Biraz sessiz mi olsanız? Burada birileri daha yaşıyor. Bilin istedim." Diye seslendim. Adam arkasını döndüğünde şaşkınlıktan ağzım yere değecekti.
Ulan yine mi sen?!
"Bu artık tesadüften bencede çoktan çıktı!" Diye sitem ettim. Evet şuan Gündüz bey karşımda ne nerye taşınacak diye bilgi verirken benim seslenmem ile bana dönmüş ve afallamıştı. Bu adam bilerek mi yapıyor bunca şeyi?!
"Neyi ima ediyorsunuz?" Dedi kaslarını çatarak. Hah!
"Diyorum ki," diyip bir kaç adım ona yaklaştım. "Bilerek mi yapıyorsunuz?" Diyip kendimden emin bir şekilde gözlerine baktım.
Bilerek yapıyordu başka açıklaması olamaz!
"Saçmalamayın lütfen! Sadece tuhaf tesadüfler zinciri." Dedi kafasını iki yana sallayarak.
"Peki, öyle olsun." Diyip arkamı döndüm ve bir kaç adım atıp kafamı ona çevirmeden sert sesimle konuştum. "Lütfen ses yapmayın." Aralık bıraktığım kapıyı açarak içeri girdim ve aldığım anahtarı tekrar yerine bıraktım.
2 hafta olmuştu o günü geçireli. Ve ben 2 haftadır çok sıkı çalışma içerisindeyim. 2 haftadır Gündüz bey işi olduğunu söyleyip proje çalışmalarımızı erteliyordu. Ayrıca ben bugün 2 hafta çalışmamın şerefine dinlenecektim. Tabii, Gündüz Beyimiz ses yapmasaydı...
Çalan telefonumla telefonumu komidinin üzerinden alıp arayana bakmadan açtım.
"Alo kızım." Aylin hanım tabi
Tabi efendim tabi
"Efendim."
"Diyorum ki bugün bize çaya mi gelsen?"
"Üzgü-" dememe kalmadan sözümü kesmişti! BENİM SÖZÜMÜ! neyse sakinim.
"Kahve de olur hiç fark etmez. Geliyorsun değil mi?" Heyecanla sorduğu soruya göz devirdim.
"Saat kaçta?"
"Kacta müsait olursun? Gündüz, Gece?" Diye sorunca yine göz devirdim. Bugün niye böyle kötü?
"Gece"
"Tamam o zaman sekiz buçuk gibi burda olursun hayatım. Ee neler yapıyorsun?"
"İş güç işte Aylin hanım siz ne yapıyorsunuz?" Yaklaşık 1 haftadır hiçbirinin telefonlarını açmamıştım. Açıkçası biraz yoğun bir haftaydı. Bu hafta daha sıkı çalışmıştım. Son olan proje paylaşma işinin hırsını 1 haftada çıkarmıştım ve bugün DİNLENECEKTİM!! Neyse.
"Bende oturuyorum. Sen dün yoğunum diyince bende bize gelirsin sohbet ederiz, aynı zamanda biraz dinlenirsin demiştim."
"Ne güzel." Dedim fazla uzatmayarak.
"Neyse hayatım akşam görüşürüz öpüyorum."
"Bende görüşürüz." Dedikten sonra telefonu kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Başına
Teen Fictionyalnızlığı sevmeye başladığınızda yalnızlığa alışırsınız... üzülmeye değmediğini anladığınız zaman kendi değerinizi bilirsiniz... yalnızlıktan korkmamalı, kendinizden başka kimseye ihtiyaç duymamalısınız. Ben bunu çok uzun süre önce anladım. kendi ç...