"buralarda bir yerlerde bana öpüşme sözü veren biri olacaktı acaba gördünüz mü?"
taehyung jimin'in arkasından ona yaklaştığında jimin gülerek ona doğru döndü. sevgilisinin yüzündeki gülücük kendine de bulaştığında yaklaşıp kollarını boynuna sardı taehyung. jimin hiç beklemeden sevgilisinin aralık dudaklarına asıldığında öpüşleri yoğundu. bir eli taehyung'un belindeyken yanlarındaki ağaç onları gizliyordu. taehyung dilini ağzının içinde hissettiği anda bir elini yumuşak yüze götürüp iyice kendine doğru çekti. nefesleri kesilene kadar öpüştükten sonra taehyung çekildiğinde jimin de son bir öpücük bırakıp kendini geri çekti.
"bazen gerçekten seni öpmek ve nefeslenmek arasında çok büyük ikilemler yaşıyorum."
"ben oy hakkımı öpmekten yana kullanıyorum."
jimin tekrar taehyung'un dudaklarına küçük bir öpücük bıraktıktan sonra geri çekildi. taehyung'un gülüşü içini ferahlatırken ikisi de yanında durdukları ağaca sırtlarını verip yere oturdu. taehyung başını jimin'in omzuna yasladıktan sonra ellerini birleştirdi. parmakları birbirine geçtiğinde göğsüne yayılan sıcaklığı seviyordu. jimin'den önce ciddi bir ilişkisi olmadığından tüm bunlar yeni ve bir o kadar da iç gıdıklayıcıydı. aynı zamanda güvende hissettiriyordu. belki böyle hissetmek için erkendi ancak taehyung jimin'in yanındayken güvende hissediyordu. sanki dünya üzerinde onu en iyi jimin anlıyor, en iyi jimin biliyordu.
"seni sürekli özlemem normal mi?"
taehyung mırıldandığında jimin de gülerek başını sevgilisinin başına yasladım.
"umarım normaldir çünkü ben de seni sürekli özlüyorum."
taehyung jimin'in iç çekişine kıkırdadıktan sonra elleri arasındaki küçük parmakları okşadı.
"aslında bir şey söyleyecektim ben de sana. teyzem hamile ve biraz zor geçiyor. tatil başladığında annemler bir haftalığına oraya gidecek. evde tek ben olacağım. annenler izin verirse beraber bizde kalmak ister misin? hem hazır tatilken bol bol vakit geçirmiş oluruz."
"tae... isterim tabii ki hayatım. annemlere sorarım mutlaka, tek başına kalmak istemiyormuş dersem izin verirler bence."
taehyung gülümseyerek onayladıktan sonra jimin yavaşça taehyung'un yanağına uzanan saç teline uzandı. kulağının arkasına doğru sıkıştırdıktan sonra yanağına minik bir öpücük bıraktı.
"annenler biliyor mu erkeklerden hoşlandığını?"
jimin çekinerek sorduğunda taehyung sevgilisinin omzuna yaslanıp konuşmaya başladı.
"evet. liseye başlarken terapiye gitmiştim bir ara stresten dolayı, sonra o dönem fark edince önce bir süre terapistimle konuştuk. bana annemlerle konuşmamı önerdi sanırım az çok öngörüsü vardı annemlerin tepkisiyle alakalı. ben de söyledim işte. yani çok üstüne konuşup tartışmadık. sadece beni ne olursa olsun kabul ettiklerini söylediler o kadar. onun dışında da ilişkilerimi genelde onlara anlatacak kadar derin yaşamıyodum zaten. seninkiler biliyor mu?"
taehyung'un sorusuyla oturduğu yerde kıpırdandı jimin.
"ya şöyle ben anneme söylemiştim önce. onunla da konuştuk bayağı. babama ben kendim söylemedim ama onlar kendi aralarında konuştular, babamın da bir sorunu yok. biraz kulaktan kulağa gibi oldu ama sonuç olarak bir problem çıkmadı, zaten fazladan bir şey yapmalarına gerek de yoktu."
sonrasında aklına bir şey gelmiş gibi tekrar konuşmaya başladığında taehyung dikkatlice onu dinliyordu.
"bu arada tatilden önce bir kere bize gelmen lazım. annemlerin yanında birkaç kez adın geçmişti ama sizde kalmam için senin gerçek insan olduğuna inanmaları lazım."
taehyung küçük kıkırtılarla başını salladığında jimin de gülümsemişti.
"tamam, gelirim."
"şimdi asıl konumuza gelelim, nerede kalmıştık mesajda?"
taehyung usulca sorduğunda jimin oturuşunu düzeltmişti. önceki gün, ikisinin de birbirlerini sınırsız gördükleri günden beri aklında döndürdüğü ama söylemeye çekindiği bir çok şey vardı. daha önce sevgilileri olmuştu ama bu kadarı başına ilk kez geldiğinden ne yapacağını bilememişti. hoşuna gittiği kesindi ama doğru olanı mı yapmıştı emin olamıyordu.
"taehyung ben her zaman ilişkimizde hazır olduğumu söyledim. seni bekleyeceğimi de. ben zaten çoktan hazırdım ama senin hazır olup olmadığından emin olamadım."
taehyung gözlerindeki hayranlıkla jimin'in konuşmasını dinledikten sonra bir kez daha doğru kişiden hoşlandığını anladı.
"jimin... ben de tam tersine senden emin olamadım. benim için sorun yoktu ama yavaştan almak isteyen sendin ve sana uygun olur mu yoksa çok mu hızlı gitmiş olurum diye düşündüm ben de. tek başıma büyük bir adım atmak istemedim."
taehyung konuştuğunda jimin sevgilisi böyle birine dönüştüğü için mutluydu. daha doğrusu sonunda bu ciddiyeti kabullendiği için. taehyung önceki ilişkilerinde bu kadar tutarlı sayılmazdı ancak şimdi kendisiyle beraberken en ufak detayları bile düşünmesi özel hissettiriyordu. ve taehyung tarafından özel hissettirilmek dünya üzerindeki en değerli duygulardan biriydi kendi için.
"sana sahip olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum."
jimin küçük bir mırıldanma ile itiraf ettiğinde taehyung kalbinin göğsünden çıkacağını sandı. iltifat aldığı ilk sefer değildi, çevresindeki insanlar tarafından da sevilirdi ancak bu sevginin kaynağı jimin olduğunda farklı oluyordu. birkaç ay önce bu seviyede duyguları hissedeceğini tahmin bile edemezdi ancak adım adım ulaşmıştı sonunda. jimin'le birlikte önceki ilişkilerinin hepsi o kadar sığ ve anlamsız geliyordu ki nasıl tahammül ettiğini anlayamıyordu. jimin'in dudaklarını boynunda hissettiğinde zihnindeki bütün düşünceler durmuştu. dolgun dudakları boynunu ustaca kavrıyor, hassas deriyi kıstırarak taehyung'a inanılmaz bir zevk yaşatıyordu. jimin'in dişlerini sürtmesiyle nefesi kesilirken elleri siyah saçların arasına daldı.
"jimin..."
muhtaç bir sesle sevgilisinin adını mırıldandığında jiminin dudaklarının teninin üstünde gerilmesiyle gülümsediğini anladı. jimin vakit kaybetmeden diliyle kulağına doğru ıslak bir yol çizdikten sonra fısıldadı.
"efendim sevgilim?"
taehyung derin bir nefesle göğsünü şişirdi, devamını istiyordu ama uygun zaman da uygun yer de değildi. arkasına saklandıkları ağaç yalnızca öpüşmelerini gizlemeye yetiyordu. ellerinin arasındaki tutamları çekiştirerek jiminin başını kaldırmasını sağlandıktan sonra derin bir öpüşme başlattı. ne kadar sürdüğünü bilmiyordu ancak erkek arkadaşının kucağına çıkmaya yalnızca birkaç saniye uzaklıktaydı. nefes nefese ayrıldıklarında ve jimin bir eliyle taehyungun çenesini kavradığında kalbinin sesini duyuyordu.
birkaç dakika daha oyalandıktan sonra evlerine gitmek üzere ayaklandıklarında ikisinin de hareketleri yavaştı."sonra görüşürüz, dikkatli git."
jimin taehyungun elini bırakmadan önce konuştuğunda taehyung avuçları arasındaki eli hafifçe okşayıp başını salladı.
"sen de."
arkasını dönüp yürümeye başladığında jimin birkaç saniye daha uzaklaşan sırtını izledi.