RUH-U REVAN
25.06.2022
İçimde ruhumu buz gibi olan bir nehrin, derin ve karanlık sularında boğuyorlarmış gibi bir his vardı.
Her adımımda su daha da yükseliyor, boyuma erişiyor, beni boğmaya biraz daha yaklaşıyordu. Zafere adım adım ilerlerken neyin nesiydi bu his?
Sona geliyordum. Mahvolacağımı bilmeden, kül olacağımı bilmeden sona geliyordum. Arkamda onlarca silahlı adam, avına yaklaşmış bir aslan edasıyla emrimi beklerken, zehir gibi bakışlarımla ileriyi işaret ettim.
Bu, başlat emriydi.
Sessizliği bir bıçak gibi kesen siren sesleri, karanlığı yarmak istermiş gibi yanıp sönen kırmızı mavi ışıklar terk edilmiş, eski limanda yayılmaya başladı. İlerisi karanlıktı, karartılar dışında herhangi bir şey gözükmüyordu. Araba acı bir fren sesiyle durdu. Kapıyı açarak ağır ağır araçtan indim. Kalbim başına geleceği hissettiği için mi yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu?
Silahlar çekilmişti ve ekipler teker teker suçüstü yakalanan herkesi kelepçeliyorlardı. Tam bir mahşer yeri oluşmuştu. Büyük bir memnuniyetle izliyordum olanları.
O an bir şey oldu. Asla tahmin edemeyeceğim, aklımın ucundan bile geçmeyen bir şey. Mevsimler değişti, fırtınalar koptu. Kocaman bir yangının arasında derim yanıyormuş gibi hissettim. Acıdım, kanadım...
Gece karası gözler... Saatler önce kollarının arasında kahkahalar attığım adam... Her şeyim dediğim adam, karşımda omuzları çökük, başı eğik...
O an zaman durdu. Memnun gülümsemem yüzümde dondu, kaskatı kesildim. Gözlerimi bir daha açmamak istermiş gibi sımsıkı yumdum. Hayır dedim içimden, bu bir kabus. Kirpiklerimin arasından süzülen yaşlar yüzümde bir yol oluşturarak zemine damladı. Konuşmak istedim. Haykırmak, hesap sormak istedim. Ama hiçbir sözcük dökülmedi dudaklarımdan, dilim lal oldu. Tersaneye ölüm sessizliği çökmüştü sanki, kimseden çıt çıkmıyordu; yaprak bile kıpırdamıyordu o an. Duyulan tek ses, esen rüzgarın tiz sesiydi.
00.00 Yirmi altı kasımın ilk dakikası.
Elinde tuttuğu hançerin sırtımı oyduğunu hissettim. Acı, damarda ilerleyen kan gibi bedenimin her bir uvzuna yayılıyordu. Cesaretimi toplayıp gözlerine baktım. Gözlerinde yansımam vardı. Gözlerinde fırtınalar, kasırgalar vardı. Zafer benimdi ama en ağır yenilgiyi almıştım. İkimiz de biliyorduk bu geceden sonra bizim için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Şeytanın maskesi düştü. Cehennemden yükselen ateş, güveni eritti. Oyun bitti. Biz kaybettik.
"Bir melek girdi şeytanın inine,
Kalbini koydu avuç içlerine,
Sevdiği kadar yenildi, yenilgileri kadar sevdi..."
. . .
Herkese merhaba benim güzel okuyucularım!
Yeni bir yola başlıyoruz, çok ama çok Heycanlıyım.Düşüncelerinizi ve yorumlarınızı buraya bırakabilirsiniz, bunlar benim için çok kıymetli...
Bölüm günlerinden, alıntılardan ve çok daha fazlasından haberdar olmak için ;
Twitter: nerodinottee
İnstagram: ruhurevanofficial_-İpek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH-U REVAN
Novela JuvenilHer yeni şehir, aynı zamanda yeniden doğuş anlamına gelir. Savcı Dilşah Sancak, yıllar önce babasını kaybetmesine sebep olan, çocukluğunun geçtiği Muğla'ya tayinini ister. Annesinin ve en yakın arkadaşlarının olduğu şehire geri döner. Dilşah, Muğl...