gül güzeli • part 1

1K 77 248
                                    

herkese merhaba! maalesef özellikle ülkemizde çok sık görünen büyük ve acı bir durumla karşınızdayız... hiç olmamayı isterdik, yaşanmamasını. iki part şeklinde atacağız, diğer türlü bölüm çok uzun oluyor. 

lütfen yıldıza basmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın! iyi okumalar perisi 🧚‍♀️

ünlü avukat berk özkaya, kahvesini getiren yardımcısına kısaca teşekkür ettikten sonra küçük bir el hareketiyle çıkabileceğini belirtti. dosyalarına başlamadan önce kahvesini içer, bu sırada gazete sayfalarını karıştırırdı. gündeme hâkim olabilmek mutlu etmese de işi gereği, en temel anlamda vatandaşlık görevi olarak yerine getirmek zorunda olduğunu biliyordu.

kahvesinden bir yudum aldı. bürosunda açık alan harici sigara içmeyi doğru bulmuyordu. eğer yapabilseydi, kesinlikle haberler karşısında bir sigara yakardı. içi acıdı. bir şeyleri kendi çabalarıyla düzeltmeye çalışıyordu, ama yetmiyordu. yetmeyecekti. 

iki çocuk annesi fatma yağmur'u beş ayrı yerinden bıçaklayarak öldürdü.

eski eşinin öldürdüğü rabia ile dört yaşındaki oğluna acı veda...

eski sevgilisini parçalara ayırarak bavulun içerisine koymuştu! cinayetle ilgili korkunç itiraflar...

olumsuz anlamda başını salladı. tek kişinin çabasıyla olacak iş değildi. anlayamıyordu. belki ömrü hayatı boyunca binlerce kitap okumuş, onlarca davaya girip çıkmıştı. bitmiyordu. bitmediği gibi inmiyordu. sayılar düşmüyor, her geçen gün artıyordu. bu durum canını sıkıyordu.

sayfalarda ilerledi. magazin kısmını hızla geçeceği sırada duraksadı. gördüğü fotoğraf onu duygusal bir boşluğa sürükledi. aybike erdem... ünlü iş adamı eray erdem'in güzeller güzeli eşi aybike erdem.

geçemedi sayfayı. eski sevgilisine baktı. siyah gece elbisesinin içerisinde, eşinin kolu beline sarılmış kameralara poz veriyordu. bir süre izledi gülümsemesini. ayrıldıkları anki gibi değildi. değişmişti. eski sevgilisinin gülüşüne akıl almaz bir olgunluk hâkimdi.

muhtemelen güzel bir evliliği vardı. eray erdem'in eşinie yaptığı minik jestleri çeşitli sitelerden görüyor, ikilinin 'aşk dolu' pozlarına maruz kalmaktan başka hiçbir şey yapamıyordu. elinden gelmiyordu. eğer elinden gelse acı çeker miydi? kendisini deli gibi işine vermez, bir sosyal hayatı olduğunu hatırlardı.

sıkıntıyla gazeteyi kapattı, masasının kenarına koydu. kahvesini önüne çekip bir yudum aldığı sırada kapının tıklatıldığını işitti. "gir," dedi elindeki kahveyi bırakıp oturduğu koltuğunda duruşunu düzeltirken. 

yardımcısına kaşlarını çatarak baktı. "görüşmelerin başlamasına yirmi dakika var." başını olumlu anlamda salladı, genç kız. "biliyorum, efendim. ama dışarıda bir hanımefendi bekliyor ve mutlaka sizinle görüşmek istiyor." 

bakışları ciddi bir hal aldı. "randevu saati kaçmış?" 

"randevusu yok, efendim. sizi çok yakından tanıdığını söyledi." meraklandı, berk. randevuları dışında buraya pek fazla gelen olmazdı. 

"tamam," dedi merakına yenik düşerek. "çağırın, gelsin. yirmi dakikalık boşluğum var."

genç kız onaylayarak geriye çekildi. kapıyı iyice açtı, kadının içeri girmesini sağladı. berk ise düzenlemeye çalıştığı dosyalarından başını kaldırıp gelen kişiye baktı. işte tam şu an, dünyanın durduğu ve berk'in düşünme işlevini yitirdiği andı.

ne söyleyeceğini bilemedi. çekinerek içeri giren ve arkasından yardımcısının kapıyı kapatarak çıktığı kıvırcık saçlı kadına baktı. aybike... az önce magazin haberlerinde görüp iç çektiği kadın nasıl oluyordu da karşısında duruyordu?

yansıma / ayber • one shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin