Prologue

2.1K 101 48
                                    


Gözlerim gün batımının güzelliğini izlerken tek başıma kaldığım evde sessizliği dinliyordum.

Birkaç ay önce yaptığımız işten sonra kazandığımız milyonlarca para bana bu evi aldırmıştı.  Hoseok ve Jin alemlerdeyken Namjoon ve Giselle Dünyayı geziyorlardı. Yoongi yeni ve lüks arabalar alırken Taehyung ise kendine bir galeri açmıştı.

Herkes suçlu iadesi yapmayan ülkelere dağılırken ben burada yalnızdım. Jungkook Letty'i kaybettikten sonra bir daha aramamıştı.

Günlerce ondan haber beklerken bulmuştum kendimi. Letty'nin onun için ne ifade ettiğini biliyorum benim listemin başında o varken onun listesinin başında Letty yer alıyordu.

Fakat evime girip çıkan insanlar bir şey ifade etmiyordu. Yokuşun tepesinde tüm manzarayı kendine ayırmış evimin toprak yolunda duyduğum tekerlek sesi ile kapıya yönelirken gözlerim siyah Dodge Charter da gezindi.

Buraya gelmişti. Aylar sonra aramamış ve sormamış fakat buraya gelmişti. Aramızdaki bağın önemli olduğunu biliyordum. Bana değer verdiğini biliyordum fakat pek düşünmezdi. Benim ne düşündüğümü dikkate alır fakat ne hissettiğimi almazdı.

Arabadan inerken üstündeki siyah tişört rüzgardan dalgalanıyordu. Gözleri bana döndüğünde mavi gözlerimde gezindi gözleri sonra da gri saçlarımda.

Yanıma yaklaşırken bir şey söylemedi sadece bir dosya uzattı elime.  Sırtımı dayadığım duvardan ayrılırken elime alarak incelemiştim.

İki tane fotoğraf vardı. Letty'nin arabadan indiği fotoğraflar. Polis dosyasındaydı. Onun yaşadığını düşünüyordu. Muhtemelen bir özel ajan gelip ona bu dosyayı vermişti.

"Bir hafta önce çekilmiş fotoğraflar." Derin bir nefes vererek dosyayı attım. Hareketlerimi dikkatle izliyordu ve dosyayı atmam hoşuna gitmemişti.

"Ben de polisken bu numaraları çok yapardım. Kafanı karıştırmaya çalışıyorlar." Letty benim çok yakın arkadaşımdı. Sorunum yoktu onunla. Yaşaması için kendimi bile feda ederdim.

Fakat bu gerçek değildi.

"Özel ajan Hobbs getirdi bunu. Eğer küçük bir ihtimal varsa bile değerlendirmek istiyorum." İlk bana gelmişti her zaman ilk bana gelirdi. Ben hayır desem yapmayacaktı biliyorum fakat bunu engelleyen ben olmak istemedim.

Uzun süre sonra geldiğinde merhaba dememesini umursamadım. Nasıl olduğumu sormamasını umursamadım. Önemli değildi bunlar. Bana gelmişti ve onu geri çeviremedim.

"Ekibi mi toplamak istiyorsun?"

"Evet, ekibi Londra'ya çağırıyorum. Bu seferki iş başka."

Ekibi topluyorduk. Bu sefer daha başkaydı.

Fast and Furious Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin