Fast and Furious

Hope of it all'

Yorum yapar mısınız?

Arjantin de bir kafede oturan Jimin telefonuna bakarak kahvesini yudumluyordu. Bir arkadaşıyla buluşacaktı.

Gözleri içeri giren adama gitti. Adam kendi masasına giderken çok müşteri yoktu. Az önce içeri giren kişi, daktilosuyla yazı yazan bir adam ve kendisi vardı.

Gözleri daktilodan çıkan kağıda bakarken saçma sapan harflerin olduğunu gördü. Daktiloda bir ayna vardı ve adamı görüyordu. Sonra da belindeki çıkıntıyı fark etti. Silahı vardı.

Jimin az önce giren adamın yanına giderek onu kaldırırken diğer adam bunu görmüş ve daktiloyu fırlatmıştı. Kim olduğunu bilmediği adamın peşindeydi.

Jimin silahını çıkaran adama aldığı tepsi ile vurarak tavana sıkmasını sağlarken çalışanlar ve adam bağırıyordu.

Az önce daktiloyla yazı yazan adam sertçe saçından tutarak onu tezgaha yaslarken yumruğunu savursa da Jimin sürüklenerek kaçmıştı ondan.

Eski polis olmasına rağmen karşısındaki yeşil gözlü adam çok iyi dövüşüyordu. Elinin uzattığı şişeyi ona saldıran adamın kafasında kırarken ne olduğunu anlamayan insanlar kaçışıyordu.

Kırık şişeyi kendisine saplamaya çalışan adamın eline vurup düşürdü şişeyi.

İkisinin de gözleri yerdeki silaha giderken yeşil gözlü adam sandalyeleri fırlatarak onu durdurmaya çalışmıştı.

Masanın altından kayarak elini silahına attığında boğazına dolanan eller onu fırlattı.

Ne olduğunu anlamayan diğer adam Jimin'in nefesi kesildiğinde yerdeki silahı alırken yeşil gözlü olan fark etmiş ve ona sert bir tekme atmıştı. Zaten güçsüz olduğu belli olan sarı saçlı adam yere yuvarlanırken Jimin fırsattan yararlanarak dizini karnına geçirip kurtuldu.

Adamın kafasını sertçe masaya vurarak sarı saçlı olanı tutup arabaya götürdüğünde peşlerinden geldiğini görüyordu.

Arabaya binerek gaza basarken yanındaki adam çok korkmuştu.

"Ne oluyor!?" Jimin torpido gözüne uzanarak silahını çıkartırken elindeki telefonu yanındaki adama verdi.

"Silah da ne? Sen müşteri değil misin?"

"Ben Jimin memnun oldum. Telefonu aç Jungkook'u ara."

Arkalarındaki araba zırhlı bir araçtı. Jimin böyle bir adama neden böyle bir techizatın gerektiğini anlamamıştı.

Sarı saçlı olan telefonun açılması ile telefondakine bağırdı.

"Yardım edin! Peşimizde biri var silahı var." Jungkook telefondaki sesi anlamamıştı. Jimin'in bugün arkadaşlarıyla buluşacağını sanıyordu.

"Ne!" Jimin elini pencereden uzatarak arkasındaki arabaya sıkarken konuştu.

"Jungkook peşimizde bir adam var zırhlı aracı var. Kim olduğunu bilmiyorum ama hazırlıklı gelmiş."

"Tamam tamam, güvenli eve gel sizinle yolda buluşacağım." Gücenli ev Bay Hiçkimse'nin hepsinin yaşadığı yerde yaptırdığı evlerden biriydi. Bir sorun olursa oraya gideceklerdi. Jimin güvenli ev 6'nın yoluna girdi.

Adam telefonu kapatırken arkalarından sıkılan kurşunlar ile küfretti mavi gözlü olan.

"O bir tank mı? Aman Tanrım nereye gitti nereye gitti!" Adam durmadan bağırıyordu. Jimin Jin ile göreve girmiş biri olarak Jin'i özlemişti.

"Kimsin sen!? Senin için bunlar fazla değil mi?" Jimin adamın peşine takılan süikastçinin onun için fazla olduğunu düşünüyordu. Korkağın tekiydi.