And the end its him and I |
Sabah 7 ışıklarında tüm ekip üste yeterli ekipmanları topluyordu. Saat 10'da yapılacak teslimat için uçaktalardı.
Silahların şarjörlerini kontrol eden Jimin'in yanına giden Taehyung elini sırtına koydu.
"Hey,Letty'i alacağız." Herkes bu konu için mutluydu.
"Evet sonunda ekip tamamlanıyor" gülümseyerek devam etti Jimin.
"Umarım sorun çıkmaz"
"Çıkarsa da hallederiz biliyorsun söz konusu Letty." Topuklu ayakkabılarının sesi kendisinden önce gelen Giselle aldığı şarjörü silaha koydu ve diğerlerine baktı. Herkes endişeliydi çünkü Letty'i aldıktan sonra karşılaşacakları tepkiden korkuyorlardı.
Ama Jimin o daha da endişeliydi çünkü bu onun son göreviydi.
Yoongi arkadaşlarının yanına gelerek konuştu.
"Üste Shaw'ın adamlarından birini yakaladıklarının haberini aldım. Vakit geldi." Jimin bundan şüphelenmişti. O üste bir adam sokup her şeyi ona bağlamazlardı.
"Yanlış bir şey var, o adamı bulmamızı istedi. Düşünsene Jungkook Interpol'de onunla yüzyüze geldin." Jungkook anlamaz gözlerle onun mavi gözlerine odaklanmıştı.
"Yani, ne diyorsun?"
"Braga, konuşturmaya çalıştığımız adam Shaw'ı ancak o istediği zaman bulursun demişti." Herkes gözlerini onda tutarken Jungkook Yoongi'ye döndü.
"Yoongi bileşen nerede?"
"Güvenli bir yere taşıyorlar." Jimin farkedercesine sinirle güldü. Herkes planı anlamıştı.
"Shaw üsse saldırmayacak." Jungkook'u Jimin tamamladı.
" Konvoya saldıracak."
//
Cross my heart, hope to die
(Kalbim üzerine yemin ederim ki)
To my lover, I'd never lie
(Sevgilime asla yalan söylemem)
He said "be true, " I swear I'll try
(Bana dürüst ol dedi, deniyeceğimi söyledim)
In the end, it's him and I
(En sonunda ikimiziz)He's out his head, I'm out my mind
(O aklını kaçırmış benimki yerinde değil)
We got that love, the crazy kind
(O çılgın aşka sahibiz)
I am his, and he is mine
(O benim ben onun)
In the end, it's him and I, him and I
( En sonunda ikimiziz)Hız kadrajı sonların gelen arabada çalan şarkı gürültüden duyulmuyordu. Direksiyonu sağa kırarak arabanın önünü kesti arabaya sıkılan kurşunlar arka camı parçalara ayırırken kafasını kurşunlardan koruyordu.
Ani bir frenle önündeki arabayı taklalar atarak uçurumdana aşağı atarken bir ses geldi.
"İyi misin?" Vitesi ikiye düşürerek önündeki tanka yaklaştı. Evet Shaw büyük bir tank ile yoldaydı. İçindeki letty dolayısıyla zarar vermeye çalışamıyorlardı.
Radyodaki şarkının geçişini dinledi.
Bout another path, I know we loved to hit the road and laugh
(Başka bir dünyada kendimizi yollara vurup gülmeyi seviyorduk biliyorum.)
But something told me that it wouldn't last
(Ama bir şey bana bunun devamının gelmeyeceğini söyledi.)"Sür ya da öl. Unuttun mu?" Uzun süre sonra cevap verse de telsizin öbür tarafının dinlediğini biliyordu.
Tankın üzerindeki Letty'e baktı biraz sonra kutulacaktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fast and Furious
AzioneJeon Jeongguk gece çökünce sınır tanımadan sokak yarışları yapan bir çetenin lideridir. Üzerinde tekerlek izi bulunan her sokağa hükmeden çetenin elbette bir sürü düşmanı vardır. Jeongguk son işlerinden sonra verdiği kayıptan sonra uzaklaşırken kayb...