4

15 6 7
                                    

Günlüğün kapağını kapattım. Soluklanmam lazımdı. Sakin ol peri bunlar gerçek olamaz. Annen vampir değil, sürekli bahsettiği arkadaşı da kurt değil. Karıncayı bile incitemeyen annem tavşan mı öldürecek? Hah güleyim de boşa gitmesin bari. Fantastik roman gibi bir şey. Ama ya gerçekse, ya gerçekten de varsa tüm bunlar. Saçmalama Peri bu imkansız. Annem damar görmeye bile dayanamıyoken dolu dolu kan mı içecekti. Ayrıca babam şu sebastiana hiç benzemiyo.  Günlüğü kenarda duran beyaz sehpaya bıraktım. Salondan mutfağa doğru ilerledim. Mutfak gri ve beyaz karışımından oluşuyordu. Gri dolablardan bir su bardağı çıkarttım. Buz dolabındaki suyu bardağa doldururken bu yazılanların gerçekliğinden şüphe duymadan edemiyordum. Annem ya annem 25 yıllık hayatımda tanıdığım ya da tanıdığımı sandığım annem. Peki ya papatyaya ne demeli ne yaptı? Ne saklıyo? Nerede saklanıyo? Meraklanmadan edemiyordum. Annem kesinlikle fantastik bir roman yazmıştı. Ama niye Papatyayı yazmadı ki. Onu da çok merak ediydum Alyayı da. Ben bunları düşünürken su bardaktan taşmış tezgahı doldurmuştu. Mutfaktaki mavi bezi alıp tezgahı iyiyce kuruladım. Suyumu içip günlüğun başındaki yerimi aldım. Kaldığım yeri açtığımda minik sarı bir kağıttaki notu buldum. "Sevgili kızım Peri'm sen düzgün sırayla oku diye bu kağıtları sıraladım ben bunları yaparken Papatya teyzen neler yapmış hepsini çok sonradan öğrendim. Ama onun yaşadıklarını ayrı bir kağıda yazdığım için ve sırayla okumanı istediğim için böyle bir düzenleme yaptım. Seni sevdiğimi unutma güzelim ne olursa olsun her zaman yanında olucam." Yazıyordu. Gülümsemeden edemedim. Hala beni düşünüyo hala bana destek oluyordu. Duyamayacağını bildiğim halde kısık sesli bir şekilde" Bende annecim bende seni çok seviyorum. Ve teşekkür ediyorum her zaman bana destek oldun, hep benim yanımdaydın, hiçbir zaman yalnız bırakmadın, kavuşucaz annecim elbet bir gün mutlaka kavuşucaz." Dedim. Günlüğe geri dönme vaktim gelmişti...

Peri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin