9- SÉTİF VE GUELMA KATLİAMI (1945)

12 2 0
                                    

8 Mayıs 1945'te Fransızların Setif ve Guelma'da 45 bin Cezayirliyi öldürmesiyle sonuçlanan katliamdır.

Cezayirliler, 1945'te meydana gelen ve 1968'e kadar süren toplu saldırıları "soykırım" olarak ifade etmektedirler.

Çok sayıda insan işkence ve kötü muameleden geçmiştir.

II. Dünya Savaşı’nın sona ermesi üzerine Cezayir bayrakları ile kutlama yapan tüm Müslüman Cezayirlilerin üzerine, Fransız ordusu ve polisi tarafından makinalı tüfeklerle ateş açılmış ve silahsız 45.000 sivil Cezayirli görüldükleri ve yakalandıkları yerde katledilmiştir.

Bağımsızlık vaadi için gösteri yapan halktan binlerce sivil katledilmiştir. Bununla birlikte Fransa, Cezayir'in bağımsızlığını ilan ettiği tarihe kadar sivil Cezayirlileri sistematik bir şekilde katletmiştir.

Cezayirlilere göre, Fransa'nın 132 yıl süren işgali sırasında 1 milyondan fazla insan öldürülmüştür.

Fransa'nın Cezayir'de sadece insanlara karşı değil, insanların kimlikleri ve kültürlerine karşı da bir soykırım uyguladığını iddia etmiştir.

Cezayirli üst düzey bir idareci olan ve Mayıs 1945 Vakfı'nın Başkanı Muhammed El Korso, "Fransızlar ve uluslararası kamuoyu bilmelidir ki Fransa Mayıs 1945'te gerçek bir soykırım işlemiştir" demiştir.

Yine Cezayir devlet başkanı Abdülaziz Bouteflika da "Cezayir, sömürgecilik ve bağımsızlık savaşı dönemlerinde işlenen tüm bu suçların Fransa tarafından kabul edilmesini beklemeyi hiçbir zaman bırakmamıştır." demiştir.

Fransa'nın inkâr politikalarına rağmen Cezayir, Fransa'nın Cezayir Soykırımı'nı tanımasını istemiştir.

1945 sonrası 1954'te patlak veren Cezayir Bağımsızlık Savaşı'nda bölgeden gitmesi istenen Fransız ordusuna karşı girişilen kanlı savaşlarda 150 bin kişi öldü.

1958'de Cezayir sorunu nedeniyle bunalım yaşayan Fransa'da bu durumu fırsat bilen General Charles de Gaulle öncelikle başbakan, sonra cumhurbaşkanı oldu.

Savaşın sürmesini isteyen bazı Fransız generallerle göçmenlerin kurduğu Gizli Ordu Örgütü, Cezayir topraklarında yaşayan Cezayir halkına karşı ülkede acımasız kıyımlara girişti.

Savaş sonunda De Gaulle, Cezayirlilere iki seçenek verdi: Bu seçeneklerden biri bağımsızlık, diğeri ise Fransa'ya bağlılıktı. 1962'de yapılan refarandumda 6 milyon kişi bağımsızlıktan yana, 16 bin kişi ise bağımsızlığa karşı oy verdi.

Refarandum sonucunda Cezayir, yıkılan köyler ve öldürülen yüz binlerce insan ile tekrar bağımsızlığına kavuşturuldu.

İşkence tekniği uzmanı Emekli Tuğgeneral Paul Aussaresses, SDECE'e bağlı istihbarat subayı olarak 1955'te Cezayir'e tayin edilmiş ve NFL'i bastırmak için Tuğgeneral Jacques Massu komutasındaki 10. Hava İndirme Tugayı'na bağlı özel timi komuta etmişti.

Paul Aussaresses hatıralarında bu görevdeyken en az 1509 kişiyi yargısız infaz ettiğini itiraf etmiştir.

Fransa, tarihinde bir soykırım olduğunu kabul etmemektedir. Bu amaçla cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bir seçim konuşmasında “Fransa tarihinde soykırım yapmamıştır; Fransa insan haklarını icat eden ülkedir.” şeklinde bir açıklama yapmıştır.

Ancak Şubat 2005 yılında Fransa'nın Cezayir büyükelçisi Hubert Colin de Verdiere bir gafa imza atmış ve Cezayir soykırım iddiaları için "Affedilemez trajedi" tanımlamasında bulunmuştur.

Bu bölümü de Sabahattin Ali'nin sözü ile bitiriyorum..

"Fakat dünya insan olmayan insanlarla dolu.."

                  ~SABAHATTİN ALİ~

Sağlıcakla kalın, hoşçakalın..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 29, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin