photographer, hyunlix

6

Felix'in ağzından

"felix!!!!" biri bana bağırıyordu ve bu sesin Chan hyung'a ait olduğuna emindim.

"efendim"diye cevap verirken odama gelmişti.

"bavulun eşyaların her şeyin hazır dimi?"

"hyung beş yüz kere sordun evet hazır her şeyimi aldım."

"iyi tamam ya sizinle ilgilenende kabahat hadi yat uyu sabah erken kalkıcaz"

"tamam hyungum seni çok seviyom iyi gecelerr ^^"

"iyi geceler civciv~"

Yarın yapıcağımız turne için havalanına gitmemiz gerekiyordu ve Chan hyung beni kontrol ediyordu.Bıktım. Turne ve fanlarımızı görmek için her birimiz aşırı heyecanlıydık ama sanırım Chan hyung biraz daha fazla.

Asıl turneye gittiğim için üzüldüğüm tek şey Hyunjin ve arkadaşlarının bizimle gelmeyecek oluşlarıydı. Kısa bir sürede her birimiz birbirimize biraz fazla bağlanmıştık sanırım bilmiyorum onları kesinlikle çok özleyecektim.

Daha fazla Chan Hyung'u kızdırmamak için uyumaya hazırlanmıştım. Telefonuma mesaj geldiğini gördüm.

hyunjin

FELIX PARİSTE OLAN KONSERE BEN DE GELİYORUM

felix

NASI ŞAKA MI

hyunjin

senin menajer hongjoong aradı beni

dedi paris konserinden sonra bir dergi kapağı için çekim yapılcakmış

beni de çok başarılı bulmuş dedi sen gel

felix

E BU SUPER BİR ŞEY

hyunjin

DİMİ DİMİ

birbirimizi daha az özlemiş olucaz

felix

evet öyle olucak

ve seninle parise gitmek kesinlikle çok eğlenceli olucak

Hyunjin'in benimle birlikte Paris'e geliyo oluşuna aşırı sevinmiştim hatta biraz abartmışta olabilirim.

Evde koşarak Hyunjin Paris konserimize gelicek diye bağırarak koşuşturuyodum. Minho hyung en son peşimden kovalamaya başlayınca korkup odama geri saklandım.

***

"FELİX BİRAZ DAHA UYANMAZSAN BU SUYU YÜZÜNE BOŞALTICAM"

Başımda beni tehtid ederek bağrıan kişinin Changbin olduğuna emindim ve ben asla kalkmak istemiyodum. Dün gece heyecandan hiç uyuyamamıştım ve şu an fazlasıyla uykum vardı. 

"bunu sen istedin" diyerek elindeki buz gibi olan suyu yüzüme boşaltmıştı. 

"NAPIYOSUN YA" diye bağırdım.

"uyanmıyordun tek çare bu kalmıştı günaydın canım" diyerek odamdan ayrıldı. 

Açıkçası biraz sinirden kudurmuştum. Yarım saat içinde havalimanına gitmemiz gerektiği için hazırlanmıştım hemen. Chan Hyung sürekli hepimizi tekrar kontrol ediyordu. Annemiz gibiydi resmen. Bu gerçekten çok hoşuma gidiyordu. 

Havalimanına geldiğimizde bizi bekleyen birer Hyunjin, Jeongin, Jisung ve Seungmin beklemiyorduk açıkçası. Onları burda görmek beni aşırı mutlu etmişti. Koşarak yanlarına gittim.

"ne işiniz var burda"diye sordum.

"sizi uğurlamadan mı göndercektik bi de"

"bizi gördüğünüze memnun olmadınız dimi ben söyledim size" dedi seungmin 

"hayır ne münsabet canım sizi gördüğümüze çok mutlu olduk" dedi Chan atlayarak.

Hyunjin iyice yanıma doğru gelmişti.

"Paris için çok heyecanlıyım" demişti.

"ben de keşke diğer çocuklarda gelebilse"

"aman boşver onları ben neyine yetmiyom"

"kes be onları daha çok seviyorum"

"haa öyle demek"

"şaka şaka" diyip sarılmıştım. Dışarıdan biri bu hallerimizi görse kesin bizi sevgili sanardı.

"of ben sensiz iki hafta napıcam" 

"ya saçmalama zaten geliceksin paristen sonra zaten dönüyoruz geri"

"doğru diyosu ama çok uzun iki hafta" sürekli küçük bir çocuk gibi mızmızlanıyordu. 

"bu şirin mızmızlanmlarını göremeyeceğim için üzülüyorum" diyip yanaklarını sıkmıştım. 

"FELIX!! hadi gel gidiyoruz" diye seslendi Minho hyung. 

"ayrılık vakti geldi imdat istemiyom" yine söyleniyordu ve ben de ona sarılmıştım.

Diğerleriylede vedalaştıktan sonra hep birlikte uçağa doğru ilerlemiştik.

***

Japonya'yada ve LA'da ki konserlerimiz çok güzel geçmişti. Hayranlarımızla birlikte olmak bizi canlı tutuyordu diyebilirim. 

Paris'te olucak olan konser için yarın uçağımız vardı. İki hafta içinde bolca Hyunjin ile görüntülü konuşmuştuk. Birbirimiz özlemiştik. 

Hyunjin ile bir ilişkim olmamasına rağmen bana fazlasıyla yakın davranıyordu aslında benden hoşlandığından haberim vardı ben de ona boş değildim ama onun bundan haberi yoktu ve ben bu işi buluştuğumuz uygun bir zamanda kesinleştirmek istiyodum.   

----

imdat bolumu çok zorlanarak yazdim neyse bi sonra ki bolum guzel olcak hissediyom🫡