Dün akşam konser mükemmel geçmişti. Her zaman ki gibi bütün yeteneklerini sergilemişlerdi. Konserden sonra pek görüşme imkanımız olmamıştı. Bugün ise buraya gelme sebebim olan fotoğraf çekimi vardı. Uyandığımda saat öğlene geliyordu neyse ki çekimi akşam yapıcaktık. Rahat rahat hazırlanıp odadan çıktım.
Hyunjin
günaydın minik civcivim
dün ki kafeye gelsene
özledim seni görmem lazım
Felix
civciv mi PUAHHAIWKWPSK
çok yaratıcısın
tamam gelirim hemen
ben de seni özledim
Hyunjin
hadi bekliyorum lobide
Felix tam bir civcive benzediği için ona söyleyebileceğim en mantıklı şey buydu açıkçası. Onu beklerken biraz etrafa bakınmıştım ve kaldığımız otel gerçekten çok lüks bir yerdi. Ben öyle etrafa bakarken Felix çoktan yanıma gelmişti. Minik bedenini kollarımın arasına aldım. Kollarımın arasında minicik kalıyordu.
"yalnız sen beni bu kadar kısa sürede özliceksen işimiz zor"
"aa diyene bak az önce bende seni özledim yazdın"
"sus karıştırma oraları hadi gidelim deli gibi acıktım"
"başka şekilde doyuralım istersen" flörtöz bir bakış atarak söylemiştim o ise hemen koluma vurup,
"sen ne terbiyesiz bir şey oldun" demişti.
"sanki istemezsin" iyice utanmıştı bu yüzden durma kararı aldım ama bu haliyle fazlasıyla şirin gözüküyordu.
Birlikte kafeye gidip güzelce karnımızı doyurmuştuk. Sonrasında ise çekimler için menajer Hongjoong bizi çekimin olduğu yere çağırmıştı. Birlikte oraya gidiyorduk. Sokakta el ele tutuşuyorduk benim bu duruma alışmam hala çok zordu. Henüz hiç bir magazin sayfasında yoktuk ve bu durum daha tuhaf hale getiriyordu.
Çekim yapıcağımız yere vardığımızda Felix'i direkt makyaj odasına almışlardı. Ben ise teknik işleri hallediyordum. Felix'in fotoğraflarını çekmek ve ilk başta bu görevin bana verilmesi başıma gelmiş en güzel şeydi. Bir ara Bayan Lia'ya bunun için kesinlike teşekkür etmeliydim.
***
Çekim işlerimiz bitmiş artık Paris'te özgürce dolaşabileceğimiz zamana giriş yapmıştık ama yarın dönmemiz gerekiyordu işte bu kadar da talihsizdik. Bu yüzden diğer bu geceyi diğer çocuklardan ayrı geçirmeyi planlamıştık. Sanırım Felix'in aklında bir kaç fikir vardı. Asla bana açıklamıyordu.
Beni fazlasıyla lüks olan bir restorana getirmişti. Yüzüne baktığımda gururlu ve benden bir beklenti içinde olduğu barizdi. Açıkçası ne olduğunu tahmin edebiliyordum. Hiç gerçek bir date çıkmamıştık. Bir masaya oturmuş ve siparişlerimizi vermiştik.
"nasıl beğendin mi burayı" diye soru yöneltmişti.
"tabiki beğendim çok hoş bir havası var"
"oh rahatladım beğenmeyeceksin diye ödüm kopuyordu"
"sen getirirsinde ben beğenmem mi civcivim" ikimizde son cümleme kahkaha atmıştık.
"ama benim saçlarım şu an sarı değil civciv olmuyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
photographer, hyunlix
FanfictionUzun zamandır hayranı olduğu Lee Felix'in fotoğrafçılığını yapma fırsatı Hwang Hyunjin'in eline geçmişti. hyunlix texting+düz yazı