Bölüm~3{uçurum}

62 4 0
                                    

"Seni bekledim dememi mi istiyorsun? Sen beni hiç düşündün mü bir kere bile görmeye gelmedin arayıp sormadın şimdi benim hayatımı gelip sorgulayamazsın!!"

Ben hep Poyrazın gelmesini bekledim yıllarca ikk gördüğümde ne yaparım diye düşündüm tokat mı atarım? sarılır mıyım? ağlar mıyım? Hiç bişey olmamış gibi mi davranırım?... ben hep bunları düşünürken o beni hiç düşünmedi belkide...
Yüzüme sinirli bir şekilde bakıp arabanın gazına basmaya başladı bir an o kadar çok korktum ki gözlerimi kapattım kalbimin ritminin hızlandığını hissedebiliyordum...araba durduğunda hala gözlerimi açmaya korkuyordum,arabanın kapısı hızlı bir şekilde açılıp sert bir şekilde kolumu kavradı korkuyorum ama tam olarak neden korktuğumu da bilmiyorum...
Arabadan inip etrafıma baktığımda uçurumun kenarında olduğumuzu farkettim...benim yüksekten korktuğmu bildiğine emindim....belimden tutup beni uçurumun kenarına götürdü dirensemde benden çok daha fazla güçlüydü...

"Söyle küçüğüm kollarımdaykende korkuyor musun yüksekten"
Korkmakla korkmamak arasında kalmıştım...

"Korkuyorum!!"

"Bana söylediklerini unutmuşsun"
~~~~~~~
Yıl 2007;
Şu an bulunduğumuz ortamda piknik yapmaya gelmiştik herşey normaldi ama ben şu an olduğu gibi ozamanlarda da korkuyordum yüksekten...uçurtma uçuruyorduk Poyrazla birlikte Yeşim teyze Poyrazı yanına çağırmıştı uçurtmanın ipinide bana vermişti...bir rüzgar geldi ve uçurtma uçurumun kenarına düştü gidip almaya korkuyordum ama Poyrazın korkak olduğumu düşünmesini istemiyordum...yavaşça uçurumun kenarına ilerledim ellerimin buz gibi olduğunu hatırlaya biliyorum eğilip uçurtmayı alıcakken istemsizce aşağıya baktım,korkudan başım dönmeye başlamıştı tam dengemi kaybetmişken küçük ama benden kuvvetli eller beni kendine çekti dönüp baktığımda Poyrazdı
"Korkma ben her düştüğünde yanında olurum"
"Korkmuyorum ki sen olduğun hiç bir yerde korkmuyorum ben"
~~~~~~~~
"Sende bana verdiğin sözleri unuttun demek ki insan unuta biliyormuş!!"
Normalde balkona çıktığımda yüksekten korkarken şu an uçurumun kenarında olmama rağmen korkmuyordum.

"Bazen insan unutmuyor sözlerini sadece elinde imkanlar olmayınca gelemiyor"
Bilmiyorum belki cidden gelemiyceği bir durum oldu ama bu aramamasını gerektircek bir şey değil..

"Aramana ne engeldi telefon çekmiyor deme cidden çok gülerim"cidden düşündüklerimi söylemiştim.

"Hiç birşey bilmiyorsun!!"

"Anlat Poyraz!!anlat dinleyim söyle neden gelmedin neden arayıp sormadın san aen ihtiyacım olduğu zamanlarda yalnızım ben anlıyor musun?"

"İstedim gelmek istedim ama sana anlatamıycağım şeyler var"
Cidden bu erkekleri hiç anlamıyorum kadınları neden bu kadar küçük görüyorlar anlamıyorum...

"Poyraz sus artık tamam bugünlük unutalım herşeyi ama sadece bugünlük"

"Tamam güzelim bugünlük sadece bugünlük"dedikten sonra boynuma küçük bir öpücük bıraktı...
Aslında onunla sonsuza dek yalnız kalabilirdim ama bunu ona söyliyemezdim...
"Arabanın arkasında bagajda birşey var onu alıp gelebilir misin?" Yavaşça beni uçurumun kenarından uzaklaştırdı arabaya doğru ilerlemeye başladım ne vardık ki bagajda!!

Arabaya yönelip baktığımda uzun bir kılıf gördüm uçurtma olduğunu tahmin etmiştim elime alıp yavaşça ilerlemeye başladım etrafıma baktığımda Poyraz yoktu...

"Poyraaazz!!! Nerdesin"

Hava kararmaya başlamıştı sürekli Poyraza seslensemde hiç bir ses gelmiyordu...

"Poyraz korkuyorum lütfen,tamam sen yanımdayken korkmuyorum hatta kendimi güvende hissediyorum özledimde ama çocukluğumuzu oyunlarımızı...daha çok özledim"
Hava iyice kararmıştı...

"Beni?"
Poyrazın sesinin geldiğini farkettim ve o yöne bakmaya başladım..

"Beni diyorum özlemedin mi? sadece çocukluğumuzu mu özledin?"

"Bilmem sen beni özledin mi?"

"Cevabını bildiğin sorular sorma güzelim"

"Bazı şeyleri bilmek yetmez duymak ister insan"

Bir an arkadan belime kollarını doladı...

"Korkma güzelim ben yanındayım ama sorumun cevabını alamadım"

Nefesinin sıcaklığını boynumda hissedebiliyordum...

"Poyraz oldum olalı eserim şu dünyada

Onca zorluk gördüm ben seni görmeden önce

Yağmurlu gecelerde gelir hep aklıma

Resmine bakıp derin bir nefes alırım sabahlarda

Zamanı gelecek elbet Poyraz'ın sert eseceği

günler...bu şiiri hatırlıyo musun Poyraz? Sen gittiğin gün ben o poyrazda kayboldum özledin mi diye soruyosun ya özledim çok özledim"

"Özür dilerim...çok özür dilerim"

"Özür dileme belki geçmişe dönemeyiz ama geleceği kura biliriz diymi"
Poyraz pişmandı buna eminim ondan uzak duramıyorum ki ben..

"Kurabiliriz güzelim"
Bilmiyorum bu cümleyi nasıl anladı aslında bende ne anlamda söylediğimi bilmiyorum...

"Uçurtma uçuramıycaz karanlık oldu"

"İnsan yanıla biliyor işte hep etrafına bakıyor çabalamıyor yapmak istediği şeye"

"Anlamadım"

"Uçurtmayı ver küçüğüm" ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım ama uçurtmayı verdim yüzündeki gülümsemeyi ay ışığından farkede biliyordum...

"Gözlerini kapat güzelim" nedenini sormadan kapattım..bende uzaklaştığını ayak seslerinden anlamıştım bir iki dakika öyle durduktan sonra
"Aç gözlerini güzellik"
Gözlerimi açtığımda Poyraz yanımdaydı elindeki ipe bakıp sonrada gökyüzüne bakmak için kafamı kaldırdım uçurtmanın her tarafı rengaren ışıklarla kaplıydı...

"Poyraz bunu sen mi yaptın?"
İstemsizce gözlerim dolmuştu ve kendimi tutamadım yanaklarımdan yaşlar akmaya başladı hep hayallerimdeydi bu anlar benim şimdi ise karşımdaydı herşey gerçekti...
"Güzelim bunlar senin yanında bir hiç"

"Bunlar gerçek olamıycak kadar güzel Poyraz ve bunlar yarın biticek olması çok kötü"

"Bunları düşünme...anın tadını çıkar "

İpi elime verdikten sonra kollarını belime sardı okadar yakındıki nefesini yüzümde hissettim istemsizce dudaklarına yaklaştım sanki biliyormuşuz gibi aynanda haraket ediyorduk...kalbim yerinde çıkıcak gibiydi bir eli yüzüme kaydı ve dudaklarımı dudaklarının arasına aldı o an heyecanla elimde ki ipi bırakı verdim...
Şu an Poyraz ve ben öpüşüyorduk...

Seni BekledimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin