Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
◓◓◓ "Kafam çok karıştı." -D
"Çok şaşırdım." -A
"Biri annelerimizi öldürmüş yani var olmamamız gerek. Ama varız, evren bunu kaldıramıyor. Bu da bir sorun."
Yaklaşık yirmi dakika kadar önce çocukların üstüne basa basa anlattığı dede paradoksunu tek seferde özetleyen Viktor'a gururlanarak başını salladı Victoria.
Onu, alkolleri alfabeye göre dizmekle uğraşan Klaus yerine iyice dinlemesini takdir etti.
Kız elindeki şişeyi tekrar kafasına diktiğinde Five onun aksine sakinleşmek için içtiği acı kahvesinden sıkıntıyla bir yudum alarak konuştu.
"Hem de ne büyük sorun."
O sırada bilardo sopasını almış etrafta uçan tekme atmaya çalışarak saçma salak sesler çıkartan Victoria'nın deyimiyle Diego2'ye sinirle bağırdı Diego.
"Stanley! Karetenin sırası değil, tamam mı?"
"Annem antreman yap dedi!"
Çocuğun cevabına karşı kaşları havalandı Victoria. "Annen manyağın teki çocuk." dedi ve elindeki boş şişeyi masaya bıraktı yavaşça.
"Doğru demiş, çok kötüsün." Elinde çevirdiği bıçakla çocuğa mükemmel örnek olan Diego'ya laf yetiştirmekten geri kalmadı velet. "Seni kim kurtardı? Ve içmeme izin vermedin, Victoria içiyor."
Çocuğun yakınarak söylediği şeyle kaşları havalandı anında, çakırkeyf olmasaydı Victoria kalkıp Diego'nun yapamadığını yapar ve çocuğu dize getirirdi.
Tabi dize getirmek deyimi oğlanı bir halıya sarıp annesine geri yollamaksa, evet bunu hemen yapabilirdi.
"Ben senin teyzenim velet, benimle böyle konuşamazsın. Ayrıca bu İsveç'den ithal purity organik, meyve suyu değil."
Stanley ona kaşları çatık en huysuz surat ifadesi ile bakarken söz de teyzesinin onu korkutan bakışlarına karşın pes ederek önüne döndü.
"Bir saniye kavga etmeyi kesin." diye ağrıyan başını ovuşturarak araya girdi Allison. "Beş, paradoksa yol açtık. Bu ne demek?"
"Söylemesi zor. Şimdiye kadar her şey teorikti ama bir şeyler kaybolmaya başladı."
"Neler mesela?"
Viktor'un sorusu ile Five'ın bakışları Victoria'ya döndü. Kız da fark etmeden hafif çattığı kaşlarıyla ona döndüğünde Five'ın aklına onun yolda anlattıkları geldi.
Bu zamana kadar Victoria'nın fark ettiği birkaç anormal değişikliği hiçbirini es geçmeden yol boyunca Five'a anlatmıştı.
"Köpek...biraz da ıstakoz." Diye emin olmayarak konuşan çocuğa gözlerini yuvarladı Victoria. Klaus yattığı yerden heyecanla kalkıp "Ve bir ton da inek!" dedi.
