episode one: without milk

1K 96 76
                                    

Şarkı adı:
Sweet Dreams'

Bölüm adı:
Sütsüz'

Bölüm adı:Sütsüz'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

<<FAKE SHOW<<

■Welcom to FİVİC fake show■

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

■Welcom to FİVİC fake show■

Hissiz ve ilk defa düşünceleri ile boğuşmadan gözlerini açtığında bir an boşlukta düşüyor gibi oldu ama kendini toparladığında düşmekten öte daha beter olan his içini sarmıştı.

Neredeydi?

Etrafına baktığında gözünü alan beyaz alandan başka bir şey görmedi. Mükemmel, ölmüş müydü?

Küçük gülücüğü boş olanda yankı yaparken mutlu hissediyordu.

Durup ellerine baktığında ise çelimsiz kolları ve küçük elleri ile karşılaştı, ellerini çektiğindeyse her zaman olduğu gibi beyaz olduğundan şüphe duyulan çorapları ile bakıştı.

Neden hala bir veletti ki?

Burnundan soluyarak dudaklarını birbirine bastırdı ve etrafına bakınmaya devam etti.

Dünyadan bir şekilde kurtulmuşa benziyordu ama bu ona yapıştırıcı ile yapışmış beyaz çoraplar bir türlü peşini bırakmıyordu.

Diğer her şeyi boşverip etrafa bakarak yürümeye başladığında her adımına dikkat ederek basıyordu çünkü bu artık kusmasına yetecek kadar gördüğü beyaz renk yüzünden her an bir şeye takılıp yere yapışabilir hissediyordu.

Biraz yürüdüğü ve yere kapaklanmadığı bir süre geçirirken ilerde gördüğü silüetle başını yana eğip daha iyi görmeye çalıştı.

Aklına gelenin doğru mu olduğunu kanıtlamak için boynu burkulmadan başını eğmeyi kesip daha mantıklı olarak ona seslenmeyi denedi.

"Hey, bunak?"

Çocuk arkasını dönmeyip herhangi bir tepki vermeden bir şey bekliyormuş gibi sallanmaya devam edince yanağını kemirerek onun yanına doğru yürüdü. Bir yandan da hala etrafına bakınıyordu.

"Vanya'nın gömlekleri aşkına, neredeyiz biz?"

Koyu mavi gözleri merak sardıkça içini büyüyordu ve meraklı ifadesi gerçek bir cevap almadıkça geçmeyecek gibiydi.

Boşluğun ilersinde tamamen tesadüf karşılaştığı Five Hargreeves ise yalnızca memnun bir ifade ile ellerini ceplerine yerleştirmiş karşıya doğru bakmaya devam ediyordu.

Victoria hafif aralık dudakları ile oğlanın yanına iyice yaklaşırken bir ona bir de onun baktığı yere doğru baktı ve kaşlarını çatıp tekrar önüne döndü.

Orada hiçbir şey yoktu ki.

Kaşlarını çatıp ona bakmaya devam ederken kendi kendini onaylarcasına başını salladı.
"İşte oluyor. Kafayı sıyırıyorsun. Ve ben de senden kurtuluyorum."

Kızın en azından cevap versin diye söylendiği birkaç kışkırtıcı cümlenin ardından yine cevap vermedi Five. Victoria yüzünde ki Five görse aptal olarak adlandıracağı sırıtışı kesip kollarını birbirine doladı.

"Neler oluyor?"

"Bekliyorum."

Five'ın ilk kelimesiyle kaşlarını kaldırıp tekrar onun baktığı yere baktı.
Çok da açıklayıcı olmamıştı.

"Peki, nerdeyiz biz?"

"Boşluktayız ve bekliyoruz."

Victoria hafifçe dudak büzüp yanaklarını kemirmeye devam ederken neden bir sorunun diğerini doğurması gerektiğini yada neden felsefenin doğduğunu sorguluyordu.

"Neyi bekliyoruz?"

Victoria yanında ki çocuğun derin bir nefes verdiğini duyunca ona baktı, Five ise bıkmış yüz ifadesi ile ona dönüp ellerini ceplerinden çıkardı.

"Cidden dayanabiliceğimi düşünmüştüm ama çenen irademi açık ara ile yendi Victoria."

Five'ın saydığı birkaç sinirli cümlelerden sonra bu sefer Victoria onu tepkisiz izledi.
En son ise kaşlarını çatıp sorgularcasına çocuğa baktı.

"Gizemli görünmek için mi cevap vermiyordun yani," dedi Victoria kaşları çatıktı. "...seni ilgi manyağı herif."

Five bu sefer de derin bir nefes alarak üstünü başını düzeltti ve önüne dönüp daha somurtkan, huysuz bir ifade ile öylece durmaya devam etti.

Victoria bağladığı kollarını çözüp pes ederek yeniden sordu.

"Eğer yere oturup tepinmeyeceksen neyi bekliyoruz?"

"Bilmiyor musun?"

"Neyi?"

Five ona dönüp kızın boş bakan mavi gözleri ile bakışırken başını iki salladı.

"Hepsini boşver. Neden bekliyoruz ki o bizi her türlü bulur."

Five kendi söylediğine başını sallarken Victoria bir şey daha sormadan durup etrafına bakındı.

"Hadi şu lanet yerde kahve bulabilir miyiz bakalım."

Five gelmesi için işaret verirken Victoria da bir şey demeden beyaz ucu bucağı olmayan bu yerde oğlanın arkasından ilerledi.

Madem kimse yoktu ve tehlike de yoktu, bu durumda hiçbir şey düşünmek zorunda değildi.

Bir soru daha sordu ama bu sefer ki daha işe yarar olacağını düşünüyordu.

"Sence sütsüz var mıdır?"

Five sessizce başını salladı.

"Eminim üçüncü sezon bizi bulana kadar sana bir bardak sütsüz buluruz."

<<Fake show end<<

Bakın

Bu bilmem nerlere attıkları ve yeni yeni aramaya başladıkları üçüncü sezon gelene kadar rahibe teressalar evlenip çoluk çocuğa karışacaklar
Ve ben de bir işsiz olarak dedim ki;
Neden böyle bir şey yapıp üçüncü sezon gelene kadar oyalanmayalım

Doğdumdan bu yana kedi almaya karar verdiğimden sonra aldığım en iyi karar olacak

Teşekkürler şu yıldıza da basarsanız çok makbule geçer

♡ Bir sonraki Show da görüşmek üzere♡

My Only One // Five HargreevesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin