2

160 7 1
                                    


Küçük odada duş bile vardı. Duşta iki kere yıkanmıştım ve hiç beni izlediğini görmemiştim. İyi de bu adam neden beni kaçırıp buraya getirmişti. Benden yararlanmamış, ailemden para istediğine dair bir izde yoktu sadece az yemek veriyor ve bu sağlıksız ortamda yaşatıyordu. Secdadeyi kaldırırken ağlamaklı ona sordum. "Neden bana bunu yapıyorsun, madem dini bütün birisin bu yaptığın doğru mu be adam" sadece bir bakış atıp tekrar işinin başına geçen adamın tek söylediği "Ben sözümü söyledim" oldu. Kıvrılıp yattım bir daha da arkamı dönüp ona baktım.

Sözünü tutmayacak biri değildi. O kitabın kapağını bile açmadığım için bana ne su ne de yiyecek birşey verdi. Yanıma gelip, ihtiyaçlarımı gördüğüm bölümü kontrol ettikten sonra yanımda geçen adama "Susadım, lütfen biraz su ver" dedim. Tek söylediği, "Ben sözümü söyledim" oldu yine gerçekten bir avuç fıstığı mumla arar olduğum gibi ihtiyaçlarımı giderdiğim yeri de sadece o içerde olduğunda açıyordu bugünse hiç açmamıştı. Ne kadar yalvardıysam da ben sözümü söyledime takılı kalmış sarıp duruyordu aynı şeyi, ikinci gün geçti. Yine ne su ne de yemek vardı. Sadece tuvaleti kullanmama izin verdi, suya hemen bakmaya gittim ama o suları kesmişti.

Tekrar uzakta laptopu açışını, ardından namaz zamanı kalkıp namaz kılışını izledim. "Ne biçim adamsın sen" diye söylenip diğer tarafa dönüp yattım. Üçüncü gün artık dayanamadım kitabı alıp zarzor okumaya başladım. Bildiğim şeyler gibi geldi zira ne kadar iyi hayat yaşıyor olsamda ailem bir şekilde din altyapısını verecek kadar dinden anlarlardı. Üstelik gittiğim okullarda da din zorunlu dersti. İslamiyeti yeterince biliyordum işte, kitabı bitirdim. Akşama doğru geldi laptopu kurcalarken bağırdım ona, "Okudum, yemin ederim biraz su ver ne olur"yavaşça başını kaldırdı. Sonra demir kapıyı açıp bir tas su ve bir tbak çorba ve bir dilim ekmek getirip önüme tepsiyle koyunca çılgınlar gibi suyu içip yemeye başladım. Tam karşıma sandalye çekip okuduğum kitaptan birşeyler sormaya başladı. "İslamın şartı kaç, imanın şartı kaç, peygamberin kim, kelimeyi şehadet getir,kıblen nere?" sen benle dalga geçiyorsun herhalde bakışımdan etkilenmedi. Kitabı bana tekrar verdi. "Düzgünce oku, bundan sonra sorularıma cevap veremezsen sana ne su ne yemek veririm" sandalyeyi alıp demir kapıdan çıkıp gitti. Geri geldiğinde üzerinde daha önce giymediği tarzda bir takım elbise giydiğini gördüm. Aslında dönüp bir kez daha bakılacak adamlardandı beni kaçırıp burda tutarak ne umuyordu hala anlamamıştım. Karaladığım kağıt parçasını ve kalemi aldı. "Bundan sonra düzgünce şeyler yaz, karalama istemiyorum" bir sonraki gün ona süslü bir orospu çocuğu yazısı verdim, kızgınca gelip beni zorla ayağa kaldırıp tokatı atmıştı. "Her yanlışında bundan sonra .."elini kaldırdı. "Bu var" dedi. Kitabı elime tutuşturdu "Öğren" dedi. Sonunda kazanan o oldu, sorduğu sorulara cevap verdim, birkaç tane hatam vardı ama biraz market işi kek ve su vermiş, ayrıca duş olmama ve ihtiyaçları gidermeme de izin vermişti. Yeni pijamalarımla yerime otururken giydiğim pijamalarımı ve bitmiş banyo malzemelerini çöp poşetine koyup attı. Yenilerini yerlerine koyarken onu izledim. "Yarın, yanlış ya da cevapsı bıraktığın bir soru olursa cezalandırırım" dedi.

Yanlış yapmamak için çalıştım, getirdiği kağıda sorabileceklerini yazıp cevapları da altına kısaltarak geçirdim. Geldiğinde önce kağıt ve kalemi aldı. Yazdıklarımı inceledikten sonra kitaptan soru sormaya başladı. Sonunda kitabı kapattığını herşeye yeterince cevap vermiştim. Burdan kurtulacağımı umarak çekip giden adamın bu sefer elinde daha kalın bir kitap vardı. "İslamiyet ve kadın" yazısını görünce avazım çıktığı kadar bağırmak istedim. "Sana üç gün müddet, oku ve özümse eğer yapmazsan bundan sonra neler olacağını biliyorsun"ardından tepsiyi de önüme koydu. Bir koca dilim vanilyalı meyveli pastayı görünce çılgınlar gibi alkışladım evetx3kez dediğim an beni izliyordu. "Bana daha fazla pasta vermelisin" dediğimde bir yandan pastamdan kocaman bir parça ağzıma atmıştım ve ağzım dolu dolu keyifle sırıtıyordum. O ise pek etkilenmemiş gibi gidip demir kapıyı açıp çıkıp gitti.

TUTSAK BİR KADININ ANILARI by sealaterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin